Çevrimdışı

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


“Yitik Kuşak”, 1920’li yıllara İlkbahar- Yaz sezonunda geri dönüyoruz! 1920'li yılların moda anlayışı ve kadınları...


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


2012 İlkbahar- Yaz sezonunda karşımıza çıkan defileler, tasarımcıların F. Scott Fitzgerald’dan Ernest Hemingway’a, Gabriel Coco Chanel’den Louise Brooks’a kadar tarihe damgasını vuran birçok ünlü isimden ve 1920’li yıllardan ilham alınarak podyumda nostaljik ve görkemli bir hava estiriyor.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


F. SCOTT FITZGERALD VE EŞİ ZELDA FITZGERALD

1920’li yılların Amerikan Rüyası’nı anlatan kitapları ile tanıdığımız kült yazar F. Scott Fitzgerald’ın en ünlü romanı Muhteşem Gatsby’de; “Bilinç ve sadakatsiz iki insandı onlar. Tom ve Daisy yani, çevrelerindeki her şeyi buna insanlarda dâhil, yakıp yıkıyor. Sonra da paranın egemen olduğu dünyalarına çekilip umursamazlıklarının ya da onları bir arada tutan şey her ne ise onun arkasına sığınarak verdikleri zararı tamir etme işini de başkalarına bırakıyorlardı.” Diyor.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


CLARA BOW, "BOB"SAÇ STİLİNİN ÖNCÜLERİNDEN

Yirminci yüzyılın en büyük yazarlarından biri olan Francis Scott Fitzgerald, 1890’lı yıllarda doğmuş olan ve Birinci Dünya Savaşı sırasında yetişen nesli “Yitik Kuşak” olarak tanımlar. Ve bu esnada yaşanan ilişkileri en güzel ve etkili biçimde temsil eden, Amerikan Rüyası’nın gerçek yüzüne romanda hayat veren Tom & Daisy Buchanan ve Jay Gatsby, günümüzde de bizlere Fitzgerald’ın Muhteşem Gatsby romanı vasıtası ile Yitik Kuşak devrini tanımak için fırsat verirler. Geçtiğimiz yıl gösterime giren, Woody Allen’in senaryosunu yazıp, yönettiği “Paris’te Gece Yarısı” filmine de konu olan yazar Fitzgerald; eşi Zelda, Ernest Hemingway, Pablo Picasso ve dönemin diğer ünlü isimleri ile beraber bizi özlemini duyduğumuz ve merak ettiğimiz yıllar olan 1920’lere geri götürüyor. Paris’in hiçbir şehre benzemeyen büyüleyici ve eşsiz bir yanının olduğuna ve dünyadaki tek bir yerin bile Paris ile mukayese edilebileceğine inanmayan Gil Pender isimli yazarın Belle Epoque (Güzel Dönem) olarak da adlandırılan 1920’li yıllara yaptığı seyahati konu edinen “Paris’te Gece Yarısı” filmi Birinci Dünya Savaşı sonrası yaşanan şaşaayı ve lüksü izleyiciye aktarıyor.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


MARNI, MARY JANE MODELİ AYAKKABILAR

Bu kadar edebiyat ve beyaz perdenin bu yazıda ne işi var diyebilirsiniz. Bu oldukça normal… Ancak öyle ki bir gece kulübü hayal edin. Genç Duke Ellington saksafonuyla izleyenlere duysal bir şölen yaşatıyor. Hemen sahnenin karşısında yer alan yüksek taburelerde Francis Scott Fitzgerald ve büyük aşkı, eşi Zelda birileriyle sohbet ediyor. Başta anlamasanız da sonradan bu kişinin Ernest Hemingway olduğunu fark ediyorsunuz. Diğer bir masada ise James Joyce ve Ezra Pound göze çarpıyor. İtalyan yazar Ezra Pound, Chicago ‘da bir dergiye editörlük yapmak için gelmiş ve üstat Joyce’un öğütlerini dinliyor. Sahnede tüm cazibesi ve zarafetiyle Josephine Baker, payetli elbisesi ile dans ederek, şarkı söylüyor. Kapının önünde ise her gece aynı sahneyi yaşayan, kız arkadaşlarını bir türlü paylaşamayan Salvador Dali ve Pablo Picasso var.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


SALVADOR DALI VE COCO CHANEL

Film karelerini andıran bu tablonun mümkün olduğuna inanmak zor gibi görünse de 1920’li yıllarda sıkça rastlanan bu görüntü aslında gerçeğin tam kendisiydi. Döneme ait en dikkat çekici detay ise kadın giyiminde değişen kıyafetlerin yanı sıra saç stilleriydi. Yıllar boyu korseler ve bol elbiseler giyip, vücut hatlarını gizleyen kadınların tarzı “Yitik Kuşak” döneminin başlaması ile baştan aşağı değişmişti.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


LOUISE BROOKS, DÖNEMİN STİL İKONU VE GÜZELLİK ANLAYIŞINI TEMSİL EDEN İSİM

Bukleli saçlar yoktu artık. Louise Brooks’un liderliğini yaptığı “bob” olarak da bilinen kısa ve rahat kesim saç modelleri vardı. Fırfırlar ve farbalaların ise yerinde yeller esiyordu.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


COLLEEN MOORE

Dönemin ünlü isimlerinden Hollywood yıldızı Colleen Moore bu değişim için; “ Kadınlar anayasanın 19. Maddesinde yapılan değişikliklerle artık birçok hakka sahipler. Bu nedenle eskisinden çok daha akıllı ve sofistikeler. Hem giyim tarzları hem de davranışlarıyla özgürlüklerinin artık kendi ellerinde olduğunu tüm dünyaya belli ediyorlar. Bu değişimin öncüleri ile ilk kez karşılaştığımda gelecek neslin temsilcileri olduklarını anlamıştım. Ancak onlara uyum sağlayabilmek için oldukça büyük bir gayret sarf etmiştim. Viktoryen Dönem’e ait muhafazakâr giyim tarzından kurtulmak aslında en büyük arzumdu.” Demişti.

ÖZGÜR RUHLU, FLAPPER KADINLAR

Günümüzde flapper dönem olarak da adlandırılan 1920’li yıllar, kadınların hayatına gece kulübüne yalnız başına gidip dans etme, sigara içme, flört etme, kendi işlerini yönetme, siyasi eşitlik ve bir erkeğe bağlı olmadan yaşama hakkını vermişti.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Viktoryen Dönem’in tutucu ve eski geleneklerini hiçe sayan ve skandallar kraliçesi olmaktan hoşlanan flapper dönem kadını kimseye ve hiçbir şeye bağlanmaktan hoşlanmıyor yalnızca kendi kendini yönetmeyi seviyordu.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


GUCCİ

Saçlarını kısacık kestiren, elinden sigarasını bırakmayan, bara gittiğinde mutlaka cin tonik içen, kısa elbise ve mini etek giymekten çekinmeyen ve geceleri Savoy ve ya Ritz’in gece kulüplerinde günün ilk ışıkları görünene dek dans etmekten hoşlanan bu kadınlar gardıroplarında;
-Düşük bel elbiseler, uzun inci kolyeler, püsküller, dökümlü ipek pijama görünümlü pantolonlar, kristal işlemeli clutch çantalar, jarse bluzlar, damla şeklinde küpeler, tüylü yelpazeler, uzun saten eldivenler, kadife terlikler ve çan biçiminde şapkalar bulunuyordu. Çocuksu bir görünümü, maskülen elbiseler ve feminen detaylar ile birleştiren dönemin stil ikonları ise hiç şüphesiz ki Coco Chanel ve Zelda Fitzgerald idi.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


BLAKE LIVELY, MARCHESA İMZALI ELBİSESİYLE GOSSIP GIRL'UN 100. BÖLÜM KUTLAMASINDA

O döneme kadar tek düze bir giyim tarzına sahip kadınların gündelik ihtiyaçlarını dikkate alan Coco Chanel, onlar için ihtiyaçlarına uygun aynı zamanda şık olabilecekleri kıyafetleri olan bir koleksiyon hazırlıyordu. Tutucu bir stile sahip kadınların gardıroplarına önce pantolonu daha sonra da püsküllü elbiseleri sokan Chanel, özel hayatıyla da oldukça yankı uyandıran ünlü isimler arasındaydı.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


ETRO

Dönemin diğer bir stil ikonu olan Zelda Fitzgerald’ın da Coco’dan kalır bir yanı yoktu. Eşi F. Scott Fitzgerald’ın “Muhteşem Gatsby” romanındaki Daisy Buchanan karakterine ilham kaynağı olan Zelda dönemin en çılgın ve flapper kadınları arasındaydı. Eşini herkesten kıskanan, yazar olmayı çılgınca isteyen, giyim tarzıyla herkesi kendine hayran bırakan alkolik güzel, modanın sınır tanımayan temsilcileri arasındaydı.

GERİ DÖNÜŞ

Hollywood yıldızlarının öncülüğünde tekrar hayat bulan 1920’li yıllar, edebiyat, beyaz perde ve müzikten sonra moda dünyasını da etkisi altına almakta zaman kaybetmedi.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


ROBERTO CAVALLİ

2012 İlkbahar- Yaz sezonunda defilelerde boy gösteren birbirinden farklı flapper siluetlerini artık kendi sokağınızda belki de kendi dolabınızda görmek mümkün olacak. Çünkü Gucci’den Alberta Ferretti’ye, Marc Jacobs’dan Tory Burch’a kadar birçok dünyaca ünlü marka flapper dönemden ilham alarak sizler için kıyafetler ve aksesuarlar tasarladı.

Muhteşem Gatsby romanındaki Daisy Buchanan’ı ilham perisi alan Ralph Lauren’de pastel tonlardaki dökümlü pijama pantolonları ve çiçekli gömlekleri görmek mümkün.

Gucci ise flapper döneme farklı bir bakış açısı kazandırarak geliyor. Hedonizm döneminin ihtişamlı art deco detaylarına bolca yer veren Gucci, kadınlara üç boyutlu bir siluet kazandırmayı amaçlıyor. Gucci elbiselerdeki ayna işlemeler büyük şehirlerdeki gökdelenleri temsil ederken aynı zamanda da üç boyutlu görüntünün yaratım sürecine katkıda bulunuyor.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


GUCCİ

Gucci’nin altın ve siyah payetli 20’li yıllar elbiseleri ise kısa sürede yıldızların gözdesi olmayı başardı.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


AVIATOR FİLMİNDE GWEN STEFANI BİR CAZ SANATÇISINI OYNUYOR.

Mary Jane ayakkabıların ufak, kutuyu andıran altın şeklinde çantalara eşlik ettiği yeni sezonda bu koleksiyonlar sayesinde flapper dönemin hafızalara kazınan kadınları Louise Brooks, Clara Bow, Josephine Baker ve Zelda Fitzgerald’ı yaşatma şansına sahip oluyoruz.