Kolay Aşklar Çağının Çocuklarıyız.
Kolay aşklar çağının çocuklarıyız biz. Yaşadığımız her şey bir klip kadar basit kısa anlamsız ve unutur oluyor... Ve her şey bir ölüm gibi kısa ve acısız. Bugüne kadar ya sevdiğim bütün kadınlar kalbimde öldü ya da sevdiği bütün erkekleri kalplerinde öldüren kadınları sevdim.
Yarım kalmış öpücükler mezarlığı gibi oldu kalbim. Ben kendimi tamamlamaya çalıştıkça anladım ki kadınlar yarım kalmış erkeklerin peşinde koşuyorlarmış. Tamamlanmış ya da hiç başlanmamış bir erkeği sevmiyorlarmış... Kadınlar tamamlamayı seviyor yapmayı oldurmayı. İçine kendilerini katamayacakları bir oyundan kaçıyorlar. Hikayesine bir cümle eklemeyecekleri erkeklerin hikayelerini hiç dinlemiyorlar. Binbir emekle oldurdukları tamamladıkları erkeklerine uzaktan bakınca kendilerini hatırlıyorlar.
Kendi özgürlüklerinin peşine erkeklerini tamamladıktan sonra düşüyorlar. Ve ben sevdiğim kadınların özgürleşmelerini yanımda yaşamalarından yoruldum. Bir kadın özgürleşirken önce en yakındakileri öldürüyor. En çok sevdiğini ilk yıkıyor. En inceler en çok ve en kolay kırılanlar oluyor. Özgürlüğün yolunun en yakınındakileri yıkmaktanöldürmekten geçtiğini sanıyor.
Kaç kadın kendini özgürleştirdi beni öldürerek. Gerçekten sevince insan ölemiyormuş da. Sevdiğin kadın vurdukça yaraladıkça canlı kalmayı çalışıyor metabolizma. Aşk yaralı da olsa canlı tutuyor. Özgürleştikten sonra ise üzerine basıp geçtiği ilk kişi yine en yakındaki onu en çok seven oluyor |