İşte tam da böyle bir hâl içindeyim, aslında derin keder içindeyim.
yaklaşık 4 saat uyuyarak, tavlayı yeni öğrenen ben geldim Ted.
Tavla o kadar da zor değilmiş, Kordon da öğrendim Beste'den.
Bu kedi korkum beni öldürücek, arkadaş kedilerden tiksiniyorum.
Hoşlanmıyorum, yanında duramıyorum ne yapayım?
Cafede oturuyordum, kedi cafenin kedisiymiş.
Kediyi yanımda bir gördüm, bildiğin yerimden sıçradım.
Elime fare verseler, severim. Ama kedi, Allahım sana geliyorum.
dediğim hayvan.
Nereden bu konuya gelmiştim? Neyse neyse.
Göztepe canımdır, göztepeye geçtik oradan.
Fotoğraf çekildik Bestoşla.
Sonra dershaneden eve geldim işte.
Kaldığım yerden, devam etmeye geldim.
Hazırlıklarım tamam, sınav gününü bekliyoruz efenim.
Olmazsa, demeyeceğim ama.
Olmazsa, seneye bir daha.
Benden kıymetli değil ya?
Ted, sanada söyledim mi bilmiyorum ama.
Eylül'de saçımı maviye boyatıyorum.
Ne demiştik? Mavi, benim canımdır.
Hiç duygusal değilim ben, dinlediğim o kadar şarkı.
İzlediğim film, etkilemedi yani.
Yoksa, ruhsuzsun diye diye, ruhsuz mu ettiler beni sâhi.
Mantığımla hareket ediyorum.
Dünden sonra, o Gri şehire gitmeyi gerçekten istiyorum.
Ankara..
Görülecek bir çok yer, boyayacağım çok sokağın var.
Hı bu arada, yeni sayfa açtım.
Huzur dolu bir sayfa Ted.
Özlem duygusu bilmeden, canını acıtmadan, kanatmadan.
Neyse ben gidiyorum, hı unutmadan.
Bir gün yolda yürüyordum, bir şarkı duydum.
Kalbim acıdı..