17 Mart 2012, 03:32
|
#161 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
| Cevap: Kalem, kağıt ve ben.
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Uyumayı çok severim ama uyuyamam.
Sevdiğin birçok şeyden mahrum kalmak gibi bir şey bu uyumak.
Bilmem ne zaman uğrar, düzenli bir şekilde bana.
'' Hiç uykum yok. Hiç uyuyamıyorum. Domuz gibi içiyorum. Ama gözlerimi kapalı bile tutamıyorum. ''
Cümleleri geliyor aklıma, bir Kayra'm olsa, gelse dese;
- Mutsuzluğuna hiçbir çare aramıyorsun.
Sonra o da gitse.
Bu kadar detaya girmeme gerek yok, bu hafta bir güzel ders çalışırım.
Sonraki haftada sınavlar başlıyor, ee haydi bir uyuma bakalım.
Bir uyuma da görelim o zaman seni!
Çalışmak + uyku + iyi not + iyi ortalama = İzmir.
Matematiği hep sevmişimdir.
Bilinenler bir tarafa, bilinmeyenler bir tarafa.
Hiçbir şey yapamıyorsak türevini alıp sıfıra eşitlemek kadar keyif veren bir şey yok. Uykuykuykuykuykuykuykuykuykuykuykuykuykuykuykuyku.
Bu arada uyuduğum birkaç saat içinde, yüzünü hiç göremediğim bir adamla hep mutluyuz. Benim durum uykumun gelmesi değil de, o adamla sarılıp yürümek için sabırsızlanmak. Onun için istiyorum bir an önce uyumayı, çok bekletiyorum.
Şimdi sağ elimin kuvvetle çarpabileceği konumda biri olsa,
- Sana Nurhayat konuşması yapayım mı? diyerek sırtına geçirirdim.
'' Rıza benim kaderim, alnıma yazılmış bir isim, koluma vurulmuş bir damga, sırtıma yapılmış bir dövme, kalbimde bir kılıç yarası, doğmamış çocuklarımın babası. ''
desem, oh koptum yine hayattan.
__________________ If you can't measure it, it doesn't exist. |
| |