Cevap: Edebi(ha)yat
[Duino Ağıtları | Rilke] - Yedinci Ağıt
"Tansık değil mi bu? Şaş, ey melek, biziz işte,
biz, ey ulu, anlat nasıl elimizden geldi bunlar. Soluğum
yetişmiyor artık övgüye. Demek boşu boşuna yitirmemişiz
gene de o uzayları, o bize bağışlayan, o bizim
uzayları. (Nasıl korkunç büyük olmalılar ki,
binyıllardan beri dolup taşmadılar duyuşumuzla.)
Büyüktü bir kule ama, değil mi? Ey melek, öyleydi,-
büyük senin yanında bile? Chartres büyüktü-, ve musiki
daha da yükseklere ulaştı, bizi aşıp.
Yalnızca bir seven bile-, geceleyin tek başına penceresinde…
senin dizlerine gelemez miydi? -Sanma, seni kazanmaya çalışıyorum.
Ey melek, hem çalışsam da! Gelmezsin. Çünkü benim
çağırışım hep direniş doludur; böyle güçlü
akıntıya karşı yürüyemezsin. Bir gerilmiş
kol gibidir çağırışım. Tutmak için göğe açılmış eli
işte senin karşında açık duruyor,
bir uyarı gibi, savunuş gibi,
ey Kavranmaz, böyle apaçık."
"Is it not miraculous?
Attend well, O angel;
This is what we are,
O Great One.
Be thou herald of these wonders!
My own scant breath will not
suffice to celebrate it fully.
We have not, after all, failed
to employ our assigned spaces,
these generous spaces of our own.
(How fearfully vast they must be-
aeons of our feelings
have not overfilled them.)
Was not a single tower great?
O angel, indeed it was,
even by your measure.
The cathedral at Chartres was great-
music rose higher still,
quite surpassing us.
Even a girl in love, at night,
alone by her window…
didn't she reach to your knee?
Do not think I woo thee, angel!
Should I do so, you would not be moved,
so full of conflict is my cry.
Against such utter counter force
you cannot prevail. My call is like
an open hand thrust out to seize,
to defend, to warn off-while you,
unattainable, receed far beyond its grasp." |