• Tıbbi
• Göz bakımı hizmetleri
• İşitme hizmetleri
• ----oterapi
• Uğraşı terapisi
• Oryantasyon ve hareketlilik eğitimi
• Konuşma terapisi
• Psikolojik danışmanlık
• Ortez ve protez
• Diğer cihazlar
3. Eğitim ve öğrenim fırsatlarının sağlanması: Özürlü bireyler fırsat eşitliği çerçevesinde ve yaşamları boyunca her türlü olanakları ve eğitim fırsatlarını en iyi biçimde kullanabileceklerinin bilincinde olmalıdırlar.
Profesyonel hizmetlerin erişilebilir ya da mevcut olmadığı topluluklarda TTR çalışanları aşağıda sayılan alanlarda temel hizmet konularında eğitilmelidirler.
• Erken çocukluk dönemine ait girişimlere ve tıbbi rehabilitasyon hizmetlerine yönlendirme
• Okullarda eğitim
• Düzenli okul olanağının olmadığı yerlerde biçimsel ( formel ) olmayan eğitim
• Normal veya özel okullarda özel eğitim
• İşaret dili eğitimi
• Mors alfabesi eğitimi
• Gündelik yaşam aktiviteleri ile ilgili becerilerin eğitimi
4. Mikro ve makro gelir getirici fırsatların yaratılması: Özürlü bireylerin küçük ve büyük ölçekli gelir getirici çalışma olanaklarına ulaşabilmeleri sağlanmalıdır. Kırsal alanlarda ve gecekondu bölgelerindeki gelir getirici faaliyetler bölgelerin yerel özellikleri gözetilerek uygun mesleki becerilere odaklanmalıdır. Bu becerilere yönelik eğitimler, özürlü bireyler hakkında bilgi ve becerilerini en iyi bir şekilde, kolaylıkla aktarabilen toplum üyeleri tarafından yürütülmelidir.
5. Bakım imkanlarının sağlanması: Ciddi düzeyde özürlü olan bireyler genellikle bir başkasının yardımına ihtiyaç duyarlar. Bu durumda olan ağır özürlülerin ailelerinin olmaması yada bakımlarını sağlayacak kişilerin olmaması durumunda, onlara yardımcı olacak şekilde uzun-süreli bakımları sağlanmalıdır. Ayrıca aile bireylerinin çalışması durumunda yada diğer aktivitelerini yerine getirebilmelerinde özürlü yakınlarına günlük-bakım kolaylıkları da sağlanmalıdır.
6. Özürlülüğün önlenmesi: Sağlığı tehdit eden yüksek risk faktörlerinin önlenmesi veya azaltılması hedeflenir. Pek çok özür türü düzenli takiple nispeten önlenebilir. Özrün önlenmesinde önemli olan bir konu; en erken dönemde engelliliğin tespiti ve bozukluğun etkilerinin azaltılabilmesi için erken gelişim sürecinde önlemler alınmasıdır. Ayrıca ev, trafik ve iş kazalarının sayısını azaltacak önlemleri ve insanları sağlıklı yaşam tarzı benimseme konusunda teşvik etmeyi içerir.
7. Yönetim, izleme ve değerlendirme:TTR programını oluşturan tüm öğelerin etkinliği ve verimliliği, toplumdaki ve alandaki hizmetlerin toplum dışına dağılımı ve etkili yönetim uygulamalarına bağlıdır. Program aktivitelerinin etkinliği düzenlenmiş kriterlere dayanılarak ölçülmelidir. İnsanlar etkili yönetim uygulamalarına yönelik olarak eğitilmeli, veriler biriktirilmeli, gözden geçirilmeli ve hedeflere ulaşılmasının sağlanması için değerlendirilmelidir. Bu yolla TTR programının başarılı ya da başarısız olduğu gerçekçi bir şekilde ölçülebilir (
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] 1993-2002).
TTR’da önemli olan toplumun ihtiyaçlarını karşılamak için, yerel ve ulusal düzeydeki multisektörel servisleri geliştirmektir. Bu servisler mevcutsa yeniden düzenlenmeleri söz konusu olabilir.
TTR’nin gelişimi ve yürütülmesi için sektörler ve rolleri;
TTR programı girişimi, TTR’nin etkililiği, uzun dönemli gelişimi ve sürdürülebilirliği açısından 7 hedef grupla koordinasyon, işbirliği ve katılım içinde bulunulmalıdır. Bu grupların rolleri şöyledir:
1. Özürlü bireyler; Özürlü bireyler, TTR programının her aşamasına ve bir programdaki her pozisyona katkıda bulunabilirler ve bulunmalıdırlar. Yerel (bölgesel) koşulların kendileri gibi özürlü olan kişiler üzerindeki etkilerini en iyi bilen yine özürlülerdir. Onlar aynı zamanda ‘yetersizliğin’ aile , toplum ve ülke içinde ne anlama geldiğini bilmektedirler. Bunu bilmekle TTR ekibinin içerisinde çok güçlü üyeler haline gelirler. Bu kişiler diğer özürlülere model olma ve danışmanlık yapma konularında özürlü olmayanlara göre çok daha etkilidirler. Özürlü bireyler ‘toplum eğitimi’ konusunda da önemli bir rol oynarlar. TTR programında toplum eğitmenleri gibi özürlülüğün canlı örnekleri olarak hizmet verirler, özürlülere fırsat tanınmasını ve doğru yöntemlerle desteklenmelerini sağlarlar. TTR programları aynı zamanda özürlü bireylerin toplum düzeyinde ‘kendi kendine yardım’ organizasyonları geliştirmelerini kolaylaştırmalıdır.
2. Özürlülerin Aileleri; Aileler kendi üyelerine bakım sağlamak konusunda birincil düzeyde sorumluluk sahibidirler. Yerel düzeydeki özürlü bireylere destek ve yardım sunulmasında en önde yer alırlar. Aile üyesi özürlü bir bireyin bir şeyi yapamadığı yerde, ne nedenle olursa olsun, onun için konuşmalı, onu temsil etmeli ve onu özürlü örgütlerinin doğal bir üyesi olarak kabul etmelidir. Özürlü bakımı konusunda deneyim sahibi aileler, TTR programlarını en fazla başlatan kişilerdir ve programın her aşamasında en güçlü katkıları sunan kişiler olacaklarını kanıtlamışlardır.
3. Toplum; Toplum üyeleri, yerel çevresel koşullar, yerel ekonomi, yerel politik durum ve bunların özürlü bireylerle olan ilişkisinden ötürü TTR programının tüm aşamalarında yer almalıdırlar. Aynı zamanda ulaşılabilirlik, elde edilebilirlik ve yerel uygun rehabilitasyon hizmetlerinin etkinliği konularında bilgi sahibidirler ve program liderleri ya da çalışanları olarak toplumdaki diğer insanlarla yeteri kadar ilgilenen ve diğer insanların mikro-ekonomik faaliyetlere dair eğitilmeleri konusunda bilgi ve yetenekleri olan toplum üyeleridir. Bu kişiler muhtemelen toplum içerisinde yaşamayı, çalışmayı ve kalmayı en çok isteyen kişilerdir. Toplumun katılımı genellikle toplumun formel ve informel liderlerinin anlaşması ve onaylanmasını gerektirir.
4. (Yerel, bölgesel, ulusal) Yönetimler; TTR programlarının geliştirilmesi ve sürdürülebilirliği konusunda en önemli rol hükümetlerindir. Devletin işbirliği, desteği ve katılımı TTR’nin tüm toplumu kapsaması ve sürdürülebilirliğinin sağlanması için gereklidir. Programın tüm yapılanmasını gerçekleştirmeli ve koordine etmeli, toplum içi aktiviteler kadar danışmanlık sisteminin gelişimine de olanak yaratmalıdırlar. Sivil toplum örgütlerine ve toplum aktivitelerine kaynak desteği sağlamalıdırlar. Sonuç olarak; ayrımcı yasaların ve kanunların değiştirileceğini ve özürlü bireylerin haklarının sağlanması ve korunmasını garanti etmelidirler.
5. Sivil toplum kuruluşları, yerel, bölgesel, ulusal ve uluslararası kuruluşlar; Sivil toplum örgütleri özellikle kimsenin önemsemediği alanlarda sık sık yeni programların gelişmesini kolaylaştırıcı kaynaklar ve beceriler sağlayabilirler. Sivil toplum örgütleri, TTR konusunda yeni yaklaşımlar geliştirebilir ve devlet, TTR çalışanları, özürlüler, aileleri ve topluluk üyeleri için eğitim programları sağlayabilir. Sivil toplum örgütleri, toplum üyelerinin bilinçlendirilmesini kolaylaştırmada , TTR programı liderleri kadar etkilidirler. Ailelerinin bakamadığı ağır özürlüler için uzun dönemli bakım uygulamaları sağlayabilmektedirler.
6.Tıbbi uzmanlar, yardımcı sağlık uzmanları,sosyal bilimciler ve diğer uzmanlar; Uzmanlara her düzeyde ihtiyaç vardır. Eğitici düzeyde olan profesyoneller kendi bilgi ve becerileriyle; toplum üyeleri ve TTR çalışanlarını, yeni programlar geliştirilmesi ve yerel seviyedeki TTR programının gelişimi ve ilerlemesi konusunda yardımcı olacaktır.
7. Özel sektör (iş ve endüstri alanları): Özel sektörün kendi yaptığı uygulamaların yararlarını onu destekleyen topluma geri döndürmesi söz konusudur. Eskiden bu desteğin büyük bir kısmı bağış şeklinde sağlanıyordu. Bağış yapan kişiler, özürlü bireyler için en uygun ve gerekli olanın ne olduğuna karar vererek bağış yapmaktadır. Bu yaklaşımın uygun olmadığı ve değiştirilmesi gerektiği ileri sürülmüştür. TTR program aktivitelerinin desteklenmesi, bağış ihtiyacını ortadan kaldırmaktadır. TTR desteği; kaynakların topluma ve özürlülere yönlendirilmesinin en uygun yoludur. TTR programlarının desteklenmesiyle, özel sektör bir yandan kendi desteğinin en etkili ve elverişli şekilde kullanıldığını garantilemekte, bir yandan da sosyal ilişkilerinde kredi kazanmaktadır. Eğitilmiş ve bilgili toplum üyeleri kendi toplumlarında kimlerin en çok neye ihtiyacı olduğunu bileceklerdir(
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] 1993-2002).
Dünyada uygulanan rehabilitasyon modellerine bakıldığında uzun yıllardan beri geleneksel yöntemlerle toplumun kendi olanakları ile özürlüleri toplum içinde tutmaya yönelik çabaların olduğu görülmektedir. TTR modelleri, teknolojik olanakların da gelişmesi ile ülkelerin sosyal ve ekonomik koşullarına uygun modellerle yaygınlaşmaktadır.
Kaynak:T.C. Başbakanlık Özürlüler İdaresi - Özürlülük Araştırmaları ve İstatistik Dairesi Başkanlığı