05 Mart 2012, 09:07
|
#142 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
| Cevap: Kalem, kağıt ve ben.
Sabahın köründe uyanıyor olmak çok zordur eminim, bir de sabahın köründe hâlâ uyanık olmak var, o da zor bir hayli. Gözlerin yanmasını engellemek için hiçbir yöntemim yok, bu daha zor. Bu saatte uyanıp, midemin ne kadar boş olduğunu fark edip, kahvaltı yapacak gücü kendimde bulamamam korkunç. Bir şeyler içerek bedeni sağlamlaştırabilim düşüncesi de yıpratır hep anneleri. Bazı şeyler gerçekten zor, şaka değil.
Mesela, sevdiğin bir insanı yok saymak çok zor.
Sanki hiç yaşanmamış gibi düşünmeye kendini inandırmak çok zor.
Kabullenemediğin için bazı şeyleri, hiç tanışmamış gibi davranmak çok zor.
Şaka değil, bazen gerçekten nefes almak bile çok zor. Her şeyi geçersin de, durup dururken neden bulanır ki bir mide, aklına geldiğinde.
Bu saatte neyin kafasını yaşadığım çok net, saatler 04:30'u gösteriyordu, Parisienne Walkways vardı kulaklarımda, hafif.
Uyunmuyor arkadaş, u-yun-mu-yor.
Sabah 07:30, merhaba güneş, merhaba kuşlar. Sanki güneş çok ısıtıyor gibi, neden ötüyor bu kıçı kırık kuşlar?
Soğuk işte, başka bir tarifi de yok.
Gözlerim ağırlaşıyor, gözlerim fenalaşıyor, gözlerim ciddileşiyor.
Bir gün kapanacaklarını bildiğim için mi inat ediyorum akıp giden zamana?
Bir zamanlar Emre Aydın diyordu ki:
'' Uyku hapları, yalan dolan gülümsemeler. ''
Bu haplar işime yarar mı benim?
- Koy kafayı uyu kızım ya, ne derdin var?
+ Erkan Oğur'a eşlik edesim geliyor burada işte, derdim çoktur hangisine yanayım!
Çok hareketli bir gün olacağını biliyorum, bile bile gözüme uyku girmedi. Yapacak bir şey yok, hayat hiç adil değil.
Birileri mışıl mışıl uyuyor ve ben onların kâbusu olmak istiyorum. Uyanın lan! '' Milyarlarca insan, gözkapaklarının üzerinde milyonlarca kilometre taşıyor. ''
İncecik gözkapaklarımızın suçu nedir ki? Şişen gözlere çay tedavisi şart.
Şu an bütün yaşamımın kuralları alt üst oldu.
Uyumamak, uyuyamamak, sabahın köründe cin gibi olmak ama ağırlaşan kapaklara karşı koyamamak var bir yandan.
Ve ben sabahları asla çay içmem.
Şimdi gidip çay demleyeceğim, gözlerim için!
Erken kalkan şaka maka cidden yol alıyormuş. Upuzun bir gün olması çok ürkütücü geliyor bana.
Bir gün uyuyabilirsem ve eğer uyanırsam karşımdaki duvara şunu asmalılar. '' Günaydın sol yanım ''
Ahududu reçeli ekşimsidir, minik tanecikleri de kıtır kıtırdır.
Sendrom başlasın.
__________________ If you can't measure it, it doesn't exist. |
| |