Tekil Mesaj gösterimi
Alt 02 Mart 2012, 21:50   #2
Çevrimdışı
N999
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
İşte Büyükanıt'ın mahkemedeki ifadesi




10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Balyoz Davası’nda tanık olarak dinlenen eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt mahkeme heyetinin sorularını yanıtladı.

Mahkeme Başkanı Ömer Diken, "Plan seminerine ilişkin düzenlenen Genelkurmay Başkanlığı sonuç raporunda öncelikle Milli Mütabakat Hükümetinin kurulması gerektiği, MİT başkanlığı’na asker kişinin getirilmesi gibi bazı bölümlerin altının çizildiğini belirterek, "Acaba hangi dönemde çizildi. Bunu merak ediyorum" şeklindeki sorusuna tanık Büyükanıt "Ben, görev yaptığım yerlerden bir kağıt parçası bile almadım. Bu suret de avukatım tarafından sonuç raporu bana verildi. Muhtemelen sizlerdeki suret ile aynıdır. Ancak şunu söyleyebilirim ki sayın başkan aradan 9 yıl geçmiş hatırlamam mümkün değil. Ancak ben çizmedim kim çizmiş bilmiyorum. Benim çizmediğim belli. Raporu hatırlıyorum. Ancak içeriğini hatırlamıyorum" dedi.


"GENELKURMAY BAŞKANI’NIN GÜNDEMİ YOĞUNDU"


Üye hakim Ali Efendi Peksak’ın, Genelkurmay Başkanları ve Kuvvet Komutanları 1. Orduda gerçekleşen seminere katılabilir mi? şeklindeki sorusuna tanık Büyükanıt, "Kuvvet Komutanları seminere katılabilir. Genelkurmay Başkanı da uygunsa müsaitse önemine göre seminere katılır. O dönemde Irak konusu gündemdeydi ve Genelkurmay Başkanı’nın gündemi yogundu ve seminere katılma şansı yoktu" diye cevap verdi. Mahkeme Başkanı Ömer Diken’in soruları üzerine Büyükanıt, kendisi imzaladıktan sonra raporu Genelkurmay Başkanı’na gönderdiğini belirterek, "Birkaç gün sonra da Komutanın makamına çıkarak bu konuda bir direktifi olup olmadığını sordum. Olmadığını söyledi"dedi. Üye hakim Ali Efendi Peksak da sonuç raporunda "Milli Mutabakat Hükümetinin kurulması, sivil toplum örgütlerinin yeniden yapılandırılması ve MİT Başkanlığı’na asker kişilerin getirilmesi" konularının altının kim tarafından çizilmiş olabileceğini sordu. Büyükanıt bu konuda bir fikri olmadığını belirtti. Plan semineri ya da harp oyununun bir senaryoya göre yapıldığını belirten Büyükanıt, "Seferberlikten sıkıyönetime kadar uzanan geniş bir yelpaze var. Seferberlik ya da sıkıyönetimin ilan edilmesi de senaryo kapsamında normaldir. Varsa bu askeri bir harekattır. Dolayısıyla mantıktan uzak değildir. MİT Müsteşarlığına askeri kişi getirilmesi de hayali değildir. Yakın tarihe kadar MİT Müsteşarlıklarında asker kişiler vardı. Sıkıyönetim merkezlerinin komutanlık karargahı olması da böyle bir durumda gayet normal bir uygulamadır" diye konuştu.

"İRTİCA HER ZAMAN TSK TARAFINDAN TEHDİT OLARAK GÖRÜLMÜŞTÜR"


Üye hakim Murat Üründü "2002 -2003 yıllarında Türkiye’de en öncelikli tehdidin ne olduğunu sordu. Zaman zaman tehdit önceliklerinin değişiklik gösterebildiğini belirten Büyükanıt, "Günümüz için sorarsanız yıllardan beri Türkiye’nin başının belası olan ve olmaya devam eden terörü 1. sıraya koymamız gerekir" dedi. Üründü’nün, 2002-2003 yıllarında irticanın birinci öncelikli olarak iç tehdit içerip içermediğini sorması üzerine tanık Büyükanıt ise "O dönemi bilmiyorum. İrtica, Türk Silahlı Kuvvetler tarafından her zaman bir tehdit olarak görülmüştür. Bu kaçınılmaz bir gerçektir. İrtica, Türkiye Cumhuriyeti’nin temel esaslarına tehdittir. Laikliğe karşı bir tehdit görülüyorsa bu bir tehdittir. Anayasamızın temel değerlerine karşı bir tehdit varsa bu bir tehdittir tabii. İrtica geniş kapsamlıdır. Herkes kendine göre değerlendirebilir" diye konuştu.

SAVCININ SORUSUNA SANIKLAR VE AVUKATLAR TEPKİ GÖSTERDİ


Savcı Hüseyin Kaplan, "Seminerin sonuç raporunda İstanbul ili için ilave 4 Tugaya ihtiyaç olduğu belirtilmiş. Ancak o döneme ilişkin basında yer alan bazı söylentiler, rivayetler var. Sayın Genelkurmay Başkanımız, Çetin Doğan’ın İstanbul’da istenilmeyen işler yaptığını öğrenmiş ve bu durum ciddi sıkıntılar doğurmuş. Çetin Doğan’ın 4 Tugay daha istemesine rağmen 1. Orduya bağlı bulunan bazı birimler, farklı komutanlıklar emrine kaydırılarak olası bir darbeyi engellediği rivayet ediliyor" dedi. Bunun üzerine sanıklar ve avukatlar rivayetlerle ilgili soru sorulamayacağını belirterek, savcının sorusunu eleştirdi.

"BÖYLE BİR BİLGİM YOK KUSURA BAKMAYIN"

Büyükanıt da "Böyle bir bilgim yok. Kusura bakmayın" dedi. Büyükanıt İstanbul’da 1. Ordu Komutanlığı yaptığını belirterek, "İstanbul, idare edilmesi güç şehirlerden biridir. Takviye ihtiyacı olan bir ildir ve bunun da seminerde dile getirilmesi normaldir. Bu takviye, savaş durumu nedeniyle değil, toplumsal olaylarda emniyet güçlerine takviye olmak amacıyla gereklidir" diye cevap verdi.


ART ARDA İFADE VERDİLER


Balyoz davası kapsamında tanık olarak dinlenmek üzere çağrılan eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt ile Jandarma Genel Komutanı Bekir Kalyoncu ifade için Silivri'deki mahkemeye gitti. Kalyoncu, 1. Ordu Komutanlığınca düzenlenen seminere Genelkurmay Başkanlığını temsilen katıldıklarını belirtti. Hakimin "Sonuç raporunda dışına çıkılarak darbe hazırlığı yapıldığına dair bir duyum aldınız mı?' sorusuna Kalyoncu, 'Anadolu'da bir tabir vardır. Fol yok yumurta yokken böyle bir şeyin aklıma gelmesi mümkün değil' yanıtını verdi. Kalyoncu mahkeme tarafından dinlenmesinin ardından salondan ayrıldı.

 

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet reklamver