Guest
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
| Cevap: Sinema Akımları
Yeni Gerçekçilik ( İtalyan Neorealizm ) İtalyan Yeni Gerçekçilik Akımının tohumları Cinema dergisinde bir araya gelmiş bir grup sinema eleştirmeni tarafından atılmıştı. Bu eleştirmenler arasında Michelangelo Antonioni, Luchino Visconti, Gianni Puccini, Cesare Zavattini, Giuseppe De Santis ve Pietro Ingrao da vardı. Bu yazarlar politik konularda yazamıyorlardı zira derginin yazı işleri müdürü Benito Mussolini'nin oğlu olan Vittorio Mussolini'den başkası değildi. Onlar da o yıllarda film endüstrisinin başını çeken Beyaz Telefon Filmleri'ni eleştirmeye koyuldular. Bu Yeni Gerçekçiler aslında Fransız Şiirsel Gerçekçiliği'nden etkilenmişlerdi. Hem Antonioni hem de Visconti Jean Renoir'la çalışma fırsatını bulmuşlardı. İtalyan Yeni Gerçekçik Akımı da kendisinden sonra gelen Fransız Yeni Dalga akımını etkilemiştir.
Yeni Gerçekçi yönetmenler kamerayı sokağa taşıyarak anti-stüdyo görüşünü oluşturdular. HOLLYWOOD ışıklandırmasını göz ardı ederek yerleşim yerinde doğal ışığı kullandılar. Melodramlar bir kenara bırakılarak savaştan sonra zarar görmüş ülkelerin sokaklarına yöneldiler.Kamera ile en iyi şekilde eldeki anın gerçeğini yakalamaya çalışırlarken aktör ve aktrisler de "DOĞAÇLAMA" yolunu seçtiler. "ÇERÇEVELEME VE KAMERA HAREKETİ" 1930lara doğru yerini esnek ve serbest kamera hareketlerine bıraktı.
Yerleşimdeki doğal sesleri kayıt etmek imkansız olduğundan diyalog, müzik ve sesler sonradan ekleniyordu. Öykü bırakılarak hayatın acı tecrübesine yakınlık kural haline geldi. Hikaye örgüsü olmaksızın bir olay olduğu gibi görüntüleniyordu. Fakirlik, işsizlik, savaş sonrası ekonomik kaos ve belirsizlik filmlerin başlıca öğeleriydi. Filmlerde son yoktu ve gelecek belirsizdi. İtalya'nın o günkü tarihsel koşulları nedeniyle insanların içine düştükleri trajedi ve boşluk filmlerde yaratılan boşluğun getirdiği acı ve belirsizliğe yansıtılmıştır. Akımın özellikleri Bu tür filmler sıradan insanların gündelik yaşamlarına sempatik bir bakış açısıyla eğilirken hemen kolaycı ahlaki yargılara varmıyorlardı. Soyut fikirlerden çok duygulara vurgu yapılıyordu. Hümanist bakış açısı ön plandaydı. Kameralar stüdyodan dışarıya, sokağa taşındı. Sokaklarda yapılan çekimlerde doğal gün ışığı daha çok kullanıldı. Çekimler sessiz olarak yapılıyor, sesler filme dublajla sonradan ekleniyordu. Bu da yönetmenlere daha fazla esneklik sağlıyordu. Belgesel filmleri andırır bir kadraj tercih edildi ve yine belgesellerde olduğu gibi kameraların zaman zaman elde de taşınarak kullanılması ve serbest kamera hareketleri yönetmenlerin özgürlüğünü arttırdı. Yönetmenler profesyonel olmayan oyuncularla doğaçlama oyunculuğu tercih ettiler. Zaten alışılmış şekilde klasik bir dramatik hikâye örgüsü de yoktu. Edebi diyalogların yerine doğaçlama konuşmalar vardı. Kurguda da aşırılığa kaçılmıyor mümkün olduğunca basit doğal bir kurgu tercih ediliyordu. Aynı zamanda bu filmler çok düşük bütçelerle çekiliyorlardı. Akımın önemli filmleri 1. Roma, Açık Şehir (Roma, Città Aperta, Roberto Rossellini, (1945)
2. Sciuscià Vittorio De Sica, (1946)
3. Paisà Roberto Rossellini, (1946)
4. Germania Anno Zero Roberto Rossellini, (1948)
5. Bisiklet Hırsızları (Ladri di biciclette) Vittorio De Sica, (1948) Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. 6. La terra trema Luchino Visconti, (1948)
7. Riso amaro (Bitter Rice) (Giuseppe De Santis, (1949)
8. Stromboli (Roberto Rossellini, (1950)
9. Miracolo a Milano (Miracle in Milan) Vittorio De Sica, (1951)
10. Umberto D. Vittorio De Sica, (1952)
11. Sonsuz Sokaklar (La Strada) Federico Fellini, (1954) Akımın önde gelen isimleri *Federico Fellini
*Vittorio De Sica
*Roberto Rossellini Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. *Luchino Visconti
*Pietro Germi
*Cesare Zavattini Yeni Dalga ( la Nouvelle Vague ) Yeni Dalga (Fransızca: la Nouvelle Vague) 1950 sonları ve 1960'larda, kısmen İtalyan Yeni Gerçekçilik akımından etkilenen bir grup Fransız film yapımcısı için eleştirmenler tarafından kullanılan bir terimdir. Yeni Dalga hiçbir zaman örgütlü bir hareket haline gelmemiştir, buna karşın Yeni Dalga akımını benimseyen film yapımcıları kendilerinden emin bir biçimde klasik film formunu reddetmeleri ve tabuları yıkma cesaretleriyle bilinirler. Bu akım yönetmenlerinin birçoğu dönemin çehresini değiştiren toplumsal ve siyasi değişimlere filmlerinde yer vermiş; kurgu, görsel biçim ve sinematografik anlatımlarındaki farklılıklarla muhafazakar paradigmadan kesin bir kopuş sergilemişlerdir. Yeni Dalga yönetmenleri film eleştirmenliğinden gelmektedir. Her film yeni bir roman gibi tüm uylaşımlardan bağımsız bir şekilde oluşturulur. Her film ayrı bir sanat manifestosu, ayrı bir sinema kuramı gibi oluşturulmuştur.
Fransız Yeni Dalga akımı 2. Dünya savaşı sonrası varolan Fransız film yapım kurumuna karşı tepki olarak doğmuştur. "İlk olarak kişilerin filmleri, aynı bir romancının kitap yazması veya bestecinin bir müzik parçasını yaratması gibi yorumlamaları gerektiğine inanmışlardır." İkinci olarak klasik HOLLYWOOD film yapımından farklı olarak yeni bir sinema dilinin bulunması gerektiğine inanmışlardır.
Savaş sonrası sarsıntıları aza indirgemek için hükümet destekli filmlerin yapımı CNC'nin (Contre National Cinematographie) 1946 Ekiminde kurulması, yabancı ortak yapımlı filmlerin yapımı (Savaş bitti, Çılgın Pierrot, Ve Tanrı Kadını yarattı.) Fransız sinemasını yeniden canlandırdı. Bu gelişmelerin etkisi ile 1960ların başlarında Fransız Yeni Dalga film endüstrisinin kalbi ve ruhu haline geldi. Bu akımın yönetmenleri esinlenmelerini olağanüstü bir Paris kurumu olan SİNEMATEK FRANSA Ôda buldukları sinema tarihinden aldılar.
Yeni Dalga yönetmenleri HOLLYWOOD'un yüzeyselliğinden kaçmışlardır. Roberto Rossellini'yi örnek alarak Paris'in sokaklarına çıkmışlardır. Sokaklarda doğal ışıklar kullanmışlardır. "Yeni dalga yönetmenleri sonsuz kurgulama olanakları, kamera çalışması, ses ve mizansenle oynamayı sevmişlerdir. Aynı zamanda sevilen filmlerden alıntılar yapılmıştır. Yeni Dalga klasik HOLLYWOOD öykülemesinden farklı bir stilde hikayeler yaratır. Öyküleyici sahneler birbirini anlamlı bir biçimde izlemez. Seyirci hiçbir zaman ne olacağını bilemez. Komik bir sahne bir cinayetle tamamlanabilir. Kurgulama can alıcıdır. Yeni Dalga filmleri çok az net kapanışa ererler, sadece biterler. Tipik yeni dalga öykülemesinde kişi ile toplum arasında çok az ilişki olduğu gibi karakterler hiçbir aile ya da politika bağı olmayan öğrencilerdir."(Biryıldız, 90-91) Akımın Önemli Yönetmenleri *Claude Chabrol
*Jean-Luc Godard
*Jacques Rivette
*Éric Rohmer
*François Truffaut Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. *Jean-Pierre Melville
*Alain Resnais
*Agnès Varda
*Jacques Demy Akımın Önemli Oyuncuları
*Jean-Paul Belmondo Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. *Jean-Claude Brialy
*Anna Karina
*Bernadette Lafont
*Jean-Pierre Léaud
*Jeanne Moreau Önemli Filmler 1. "Le Beau Serge", Claude Chabrol, 1958
2. "Hiroshima, mon amour" , Alain Resnais, 1959
3. "Les Quatre cents coups", François Truffaut, 1959
4. "À bout de souffle", Jean-Luc Godard, 1960
5. "Paris nous appartient", Jacques Rivette, 1960
6. "Bande à part", J.-L. Godard, 1964
7. "Pierrot le fou", J.-L. Godard, 1965
8. "La femme infidèle", Claude Chabrol, 1969
9. "Ma nuit chez Maud", Éric Rohmer, 1969
10."La Maman et la putain", Jean Eustache, 1973 Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. |