Tekil Mesaj gösterimi
Alt 27 Ocak 2012, 15:00   #10
Çevrimdışı
KarakıZ
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Termitlerin Gizli Dünyası




Termitlerin Yuva Onarım Teknikleri
Termitlerin yaptıkları inşaatlara ilk bakıldığında plansız bir şekilde yürütüldüğü izlenimi oluşabilir. Çünkü inşaatı oluşturan topraklar, gelişigüzel yığınlar halinde biriktirilmiş gibi bir görüntüye sahiptir. Ancak bu durum uzun sürmez ve biraz önce de belirttiğimiz gibi kısa bir süre sonra bu rastgele yığınlardan çok ince ayrıntılarla düzenlenmiş bir yuva ortaya çıkar.
Genel hatlarıyla yuvalar birbirlerine benzeseler de, detaylarda sınırsız çeşitlilik ve ince tasarımlar vardır. Her aşamada, bir sonraki adımda oluşacak detayı tahmin etmek imkansızdır.
İnşaat işçisi termitlerin bir özelliği de inşaat planında herhangi bir değişiklik olduğunda buna hemen uyum sağlamaları ve gerekeni geciktirmeden yapmalarıdır.
Termitlerin bu özelliklerini incelemek için yapılan bir deneyde, termit yuvalarından birinin çatısına küçük bir zarar verilmiş ve termitlerin deliği nasıl onaracakları gözlenmiştir. Olaydan birkaç dakika sonra bir termit çekingen tavırlarla tünelde belirmiş ve büyük bir dikkatle zararı tespit etmiştir. Bu hasar tespitinden sonra olay yerine birkaç asker termit gelmiş ve hemen açılan deliğin alt ve üst kısımlarına gizlenmiştir. Askerler öylesine mükemmel bir şekilde saklanmışlardır ki dışarıdan görülmeleri mümkün değildir. Görülen, sadece askerlerin sivri burunları ve sallanan antenleridir. Bir müddet sonra takviye askeri birlik olay yerine sevk edilmiş ve yuvayı korumak için bir saf şeklinde zarar gören bölge boyunca dizilmişlerdir.
Bir sonraki adımda ise işçi termitler hasarlı bölgeye gelmiş ve bütün deliğin uç kısımlarına yerleşerek tamirata başlamışlardır. Onarım çalışması; tünelin eski hattı üzerinden, askeri nöbetçilerin dizildiği yerden başlar. Fakat bu esnada termitlerin tamiratı nasıl yaptıklarını ve kendilerini görmek mümkün değildir. İki asker termitin arasında durarak aradaki boşluğa kendi salgılarını yığan termitin bedeni, ancak onarımın son aşamasında görülür. Birkaç saat sonra tuğla gibi şekillendirilen atıklar ile yuvanın hasar gören bölümleri parça parça tamir edilmiş olur.
Termitlerin özellikleri elbette ki bu kadarla sınırlı değildir. Bu böcekler ayrıca kağıt yapma teknolojisini de bilmekte ve bu teknolojiyi yuva yapımında kullanmaktadırlar. Salgı ile karıştırılıp çiğnenmiş odun parçalarını bir nevi kağıt hamuruna çeviren termitler, bunları kullanarak yuvanın tüm iç yapısını, larva ve stok odalarını, kraliyet odalarını tek tek inşa eder.

Yuvanın Amaca Yönelik Hazırlanmış Bölümleri
Termit yuvalarını bölüm bölüm inceleyecek olursak kraliyet odasını ve bu odanın etrafında sıralanmış şekilde larvaların bakılıp büyütüldüğü küçük odacıkları görürüz. Bunların yanında da küçük yaprak parçalarının depolandığı ambar odaları yer alır.

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
Kral ve kraliçenin kaldığı oda yuvanın tam ortasında bulunur. İşçi termitler bu odayı kraliçenin büyüklüğü ile doğru orantılı olarak sürekli büyütürler. Çünkü kraliçe termit sürekli gelişir. Kraliçe termit tam olgunluğa ulaştığında kralın yaklaşık 1000 misli ağırlıktadır. Kral ve kraliçenin kaldıkları odanın girişleri, işçi ve asker termitlerden daha iri hayvanların içeri girmesine ve dolayısıyla kral ile kraliçenin dışarı çıkmasına olanak bırakmayacak büyüklüktedir.

Kral ve kraliçenin yaşadığı kraliyet odası 15-17 cm. uzunluğundadır. Oda, yuvanın tam merkezindedir. Duvarlarda işçi ve asker termitlerin girip çıkabilmesi için birkaç kapı vardır ama bu kapılar diğer termitlere göre iri olan kraliçe ve kral için küçüktür. Tüm yaşamını bu odada geçiren kral ve kraliçe, odaya dar geçitlerden rahatça girebilen işçi termitler tarafından ağızdan ağıza beslenir ve onların her türlü bakımları bu odada yapılır. İşçi termitler kraliçenin karnından çıkan yumurtaları teslim alır ve en yakın larva odasına götürerek bu yumurtaların bakımlarını üstlenirler. Kral ise her zaman kraliçenin yanındadır, gerektiği dönemlerde döllenme işlemini yerine getirir.
Termit yuvasındaki dikkat çekici bölümlerden bir tanesi de içinde tarım yapılan bölümdür.

Gökdelen İçinde Tarım
Termitler, oluşturdukları muazzam binaların bazı odalarını bahçe olarak tahsis eder. Özel olarak hazırladıkları bu odaların bir kısmına yuvaya getirdikleri yaprak artıklarını depolar ve burada bir nevi tarım yaparlar.
Yeraltında işçiler tarafından açılmış olan çok sayıdaki pasajda, termitlerin gece vakti çevreden topladıkları yaprak, tohum gibi artıklar biriktirilir. Ancak termitler ışığa karşı dayanıksız canlılardır. Bu nedenle termitler, toprak yüzeyindeki yaprak ve bitki parçalarına özel bir çaba sonucunda ulaşırlar. Yeraltında 2 ile 4 metreye varan kanallar açan termitler bu kanalları kullanarak yuvalarına organik maddeleri taşır.

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
Termitler, çürümüş yaprak ve odun parçalarından oluşan organik maddeleri toprak gibi kullanır ve bunlara salgılarını karıştırarak yuvalarındaki özel düzenlenmiş geniş biriktirme odalarında (yanda) mantar yetiştirirler.

Termitler yuvalarının bazı odalarını tarım yapmak için tahsis etmişlerdir. Yukarıda termitlerin mantar yetiştirdiği özel odalar görülmektedir.

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

Termitler, çürümüş yaprak ve odun parçalarından oluşan bu organik maddeleri toprak gibi kullanır ve bunlara salgılarını karıştırarak yuvalarındaki özel düzenlenmiş geniş biriktirme odalarında mantar yetiştirirler.
Mantar bahçelerinin üretkenliğini ve koloninin sağlığını koruyabilmek için termit tepeciklerinin içindeki nem ve sıcaklığın belirli sınırlar arasında sabit kalması şarttır. Mantarlar etraflarına, termitlerin yuvanın içinde sağladığı sıcaklık dengesini bozacak şekilde ısı yayar. Bu aşırı ısı artışı mutlaka dengelenmelidir. İşte termitler de hem kendilerinin meydana getirdiği ısıyı hem de yuva içindeki bahçelerinde yetiştirdikleri mantarların metabolizmalarından çıkan ısıyı uzaklaştırmak için yuvalarında bir klima sistemi oluşturur.

Termit Yuvalarındaki Doğal Klima Sistemi
Termit yuvalarının boyu 3 ile 4 metreye ulaştığında nüfusu 2 milyona yakındır. Yuvadaki termitlerin tümü beslenir, çalışır ve solunum yapar. 2 milyonluk bir nüfusun oksijen tüketimi elbette ki çok fazladır. Öyleki yuva içinde bir havalandırma sistemi olmadığı takdirde, tüm koloni 12 saat içinde havasızlıktan ölecektir. Peki katı dış cephesinde hiçbir pencere olmayan termit yuvalarında hayat nasıl devam etmektedir?
Termitler, arılar gibi kanatlarıyla veya kendi vücut ısılarını düşürerek havalandırma yapmazlar. Havalandırma sistemi tam anlamıyla otomatiktir. Bu kusursuz sistem şöyle işlemektedir: Havalandırma sistemini yürütmek için gerekli olan enerjinin kaynağı, yuvada yaşayan termitlerin ve onların yetiştirdiği mantarların metabolizmalarının oluşturduğu ısıdır. Mantar odalarının içindeki hava, buradaki sürekli fermantasyon sonucunda ısınır. Bu sıcak hava, ana kulenin içinde yuva boyunca yükselir ve sürekli artan bu sıcak hava akımının yaptığı basınç ile tepeciğin dış yüzeye yakın ince kılcal kanallarından aşağıya doğru itilir. Yuvaya aynı zamanda destek veren bu kanalların iç ve dış duvarları öylesine süngerimsidir ki rahatlıkla hava alışverişi gerçekleşir.

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
Termitlerin hiç aksamadan çalışan klima sistemi sayesinde yuvanın iç sıcaklığı bir yıl boyunca ortalama yarım dereceden daha az değişir. Yapay kanallardaki havanın ısısı düşürülmüş ve ısısı düşen bu hava, derin bir mahzene sevk edilerek yükselen sıcak havanın yerine geçirilmiş olur.

İşte taze oksijenin içeri dağıldığı ve karbondioksidin dışarı verildiği yer burasıdır. Kanalları ile birlikte düşünüldüğünde bu destek sistemine koloninin "ciğerleri" denebilir. Hava, bu kanallardan geçerken soğur, bu serin ve taze hava aşağıdaki daha geniş kanallar aracılığıyla mahzeni andıran hava boşluğuna iletilir.
Bu yapay kanallardaki havanın ısısı böylece düşürülmüş ve ısısı düşen bu hava, kocaman derin bir mahzene sevk edilerek yükselen sıcak havanın yerine geçirilmiş olur. Zengin oksijenle yüklü yeni hava, dakikada yaklaşık 12 cm. hızla yuvaya yayılır ve içerinin sıcaklığı böylece 30 derecede sabit kalır.
Çok verimli olan ve hiç aksamadan çalışan bu sistem sayesinde yuvanın iç sıcaklığı bir yıl boyunca ortalama yarım dereceden daha az değişir. Orta boy bir termit yuvasında, yuva halkına yetecek oksijen sağlamak için her gün yaklaşık 1500 lt. hava gereklidir. Bu oksijen doğrudan doğruya içeri hava girmesiyle sağlansaydı ısı ve nem derecesi, termitlerin varlıklarını sürdüremeyeceği kadar çok yükselirdi.
Bu nedenle termitler böyle bir tekniği hiçbir şekilde kullanmaz. Bunun yerine çok daha zor, çok daha karmaşık sistemler kurmuşlardır. Görüldüğü gibi termitler bir tercih yapmaktadırlar. Bu tercih hakkını kullanabilmek için en azından çok iyi bir mühendis, çok iyi bir tasarımcı aynı zamanda da pek çok bilim dalı hakkında da bilgi sahibi olmalıdırlar. Termitlerin klima sistemini kurabilmeleri için hangi bilimleri bilmeleri gerekmektedir, düşünelim: Meteoroloji, jeoloji, sanat, iç mimari...
Zeka, şuur ve detaylı bir eğitim gerektiren bu bilimlere termitlerin tesadüflerin etkisiyle, öğrenme ile ya da kendi kendilerine sahip olamayacakları tartışma götürmez bir gerçektir. Üstelik termitler sadece normal zamanlarda değil, ortaya çıkan ani durumlar karşısında da son derece akılcı yöntemlerle sorunlara çözüm bulur.

__________________
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet reklamver