Biliyorum geç kaldım biraz bu şiir için,
Ne yapıyım anca fırsat bulabildim yokluğunda.
Gittiğin gün yazacaktım, beklemezsin diye yazmadım
Bu bir intihar mektubu da değil, yanlış anlama
Üç beş kelime işte içimden gelmiş,
Okursun değil mi ?

Okursun.... Okursun...

Sende özledin biliyorum
Kelimelerle yüreğine dokunmamı,
Sende özledin dudaklarıma sırtını yaslamayı.

Ahhh ah...
Nasıl başlasam ki şimdi,
Heyecanlıyım da biraz,
Eee sende hak ver, kaç asır oldu.
Bir yerden başlamam lazım ama
Mesela ; dur dur süpriz olsun...

Neyse ;
Soracaklarım var biraz ;
Nasılsın ?
İyi misim ?
Mutlu musun ?

Evet de ne olur, evet de ki ; bir nedeni olsun değil mi ?
Yaşadığımın...

Rüzgar bozmadı değil mi saçlarını ?
Çok kızardın ya hani saçlarının bozulmasına,
Umarım rüzgar aptalca bir şey yapmamıştır.
Sen yoksa onunda burnunu sıkarsın, bana yaptığın gibi.

Bir keresinde yağmura bile tekme tokat girmeye çalışmıştın
Sırf saçlarını ıslattı diye.

Haa ;
Tırnaklarına tam oje sürerken kaşınıyor mu hala burnun ?
Çok sinir olurdun ya hani,
Bana seslenirdin burnumu kaşı diye.

Bunları sana yazarken ;
Gribim biraz, sanırım yokluğundan..
Şaka şaka ; mevsimden.
Gözlerim de doluyor biraz
Ama yüzümde bir tebessüm var,
Görmek ister misin ?

Şaka bir yana da ;
2 sene oldu gideli, dün gibi.

Yaa, sana söylemeyecektim ama ;
Şeyy, Ben...
Ben biraz ölüyorum ya.
Ciddiymiş... Valla...

Şerefsiz ; küt diye söyledi, insan alıştıra alıştıra söyler bari.

Öyle işte...

En çokta ne koyuyor bana biliyor musun ?
Adını 'deniz' koyabileceğim bir kızımız olmayacak...
Ben şimdi nasıl bakarım o çocuğun yüzüne...
Valla ben karışmam, sorarsa seni gösteririm
Aranızda halledersiniz artık...

Biliyorsun ama ben yinede söyleyeyim ;
Adet yerini bulsun.
Ben galiba ömrümün sonuna kadar seveceğim seni...

Bir yerden başlamam lazımdı ya hani,
Süpriz olsun diye sona saklamıştım ;

Bismillahirrahmanirrahim..
Elçin Gelir ve Arif Tok.