Tekil Mesaj gösterimi
Alt 30 Kasım 2011, 21:56   #16
Çevrimdışı
efLatun
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Kadın Şahsiyetler




Esma Binti Ebi Bekr (Zatu'n-Nitakayn)



Henüz küçükken toplumu ilgilendiren işlerle uğraşması:

Esma binti Ebu Bekir anlatıyor: "Zeyd b. Amr b. Nüfeyl'i Kabe'ye sırtı*nı dayamış olarak gördüm. Diyordu ki: 'Ey Kureyş topluluğu! Vallahi İbra*him'in dininde benden başka kimse yok. ibrahim helak olanları kurtarırdı.' Zeyd b. Amr, kızını gömen bir adam görünce yanına varır. 'Onu öldürme, ben onun yiyeceğine kefilim' derdi. Çocuğu yanına alırdı. Çocuk biraz gelişince babasına: İstersen çocuğunu geri vereyim. Dilersen daha bakabili*rim'derdi."[473]

Aişe der ki: "Anne ve babamın dinsiz olarak geçirdikleri bir gün bile hatırlamam. Bir gün geçmesin ki sabah akşam Rasulullah bize uğrama-sın..."[474]

Hafız b. Hacer der ki: "Esma hadisi Taberani'de 'Mekke'de Rasulullah sabah ve akşam olmak üzere hergün iki defa gelirdi' şeklinde geçmekte*dir."[475]

Aişe anlatıyor: "Bir gün zeval vakti Ebubekir'in evinde oturuyorduk. Adamın biri Ebubekir'e: 'Şu başı örtülü olarak gelen Rasulullah'tır. O hiç bu vakitte buraya gelmezdi' deyince, Ebubekir: 'Ona babam annem feda olsun. Vallahi o, bu saatte hiç gelmezdi, önemli bir iş olmalı' dedi. 'Rasulullah gel*di, içeri girmek istedi, izin verildi. İçeri girince Ebubekir'e: 'Yanında kim varsa dışarı çıkar' buyurdu. Ebubekir: 'Babam sana feda olsun ey Allah'ın Rasulü, onlar senin de ehlindir' dedi. (Musa b. Ukbe'nin Şihab'dan rivayetin*de Aişe: 'Ebubekir'in yanında yalnızca ben ve Esma vardık, demiştir[476]. Rasulullah 'Mekke'den ayrılmama izin verildi' buyurdu. O zaman Ebubekir 'Babam sana feda olsun, şu iki bineğimden birini sen al' teklifinde bulununca Rasulullah: 'parasıyla alırım1 buyurdu. 'Onların bineklerini çabucak hazırla*dık, azık çantasının içine yiyeceklerini koyduk. Esma, kuşağından bir parça kopardı, çantanın ağzını bağladı."[477]

Esma'mn Peygamberin havarisi (yardımcısı) ile evlenmesi Esma, "Zübeyr benimle evlendi..." demiştir.[478]

Cabir'in belirttiğine göre: Rasulullah şöyle buyurmuştur: 'Düşmandan bize kim bilgi getirecek?' buyurdu. (Ahzab savaşında) Zübeyr kalktı 'ben' dedi. Rasulullah ikinci defa 'kim bize düşman hakkında bilgi getirecek' buyurdu. Zübeyr yine kalktı 'ben' dedi. Bu durumda Rasulullah: "Her pey gamberin bir havarisi (yardımcısı) vardır. Benim havarim ise Zübeyr'dir' buyurdu. Abdullah b. Zübeyr'in rivayetinde [479]ise Zübeyr '... düşman ordu sunun arasına gittim. Döndüğümde annem babam sana feda olsun diyordu."[480]

Esma'mn hicreti ve muhacirlerden doğan ilk çocuk

Esma, Abdullah b. Zübeyr'e hamile kalmıştı. Esma der ki: "Doğumum yaklaşmıştı. Medine'ye yola çıktım. Küba'ya varınca, Abdullah'ı Küba'da doğurdum. Sonra onu Rasulullah'a getirdim. Odasına koydum. Rasulullah kuru hurma istedi. Ağzına aldı, ağzında erittikten sonra çocuğun ağzına sür*dü. Çocuğun karnına giden ilk şey Rasulullah'm bu tükrüğü idi. Sonra çocu*ğun ağzına bir miktar hurma sürdükten sonra ona hayırla dua etti. Abdullah, İslâm'da doğan ilk çocuktu' (Yani Medine'de muhacirler arasında.)"[481]

Esma'mn evini güzelce koruması

Esma binti Ebu Bekir anlatıyor: "Zübeyr'le evlendiğimde onun su de*vesi ve atı dışında yeryüzünde ne bir malı vardı ne de başka bir kölesi... Hayvanım otlatır, sular; su kırbasını deriden diker, hamur yoğururdum. Fakat güzel ekmek pişiremezdim. Ensardan -güvenli kadınlar- olan komşu*larım ekmeğimi pişirirlerdi. Ben Zübeyr'in arazisinden -ki orayı Rasulullah benim için Zübeyr'e vermişti- başımda hurma çekirdeği taşırdım. Uzaklığı üç fersahtı."[482]

Kocasına hoşça muamelesi

Ebu Bekir'in kızı Esma anlatıyor: "Bir gün başımda yine hurma çekir*deği taşıyarak geliyordum. Rasulullah'la karşılaştım. Yanında Ensardan bir grup insan vardı. Beni çağırdı, terkisine almak için devesine "ıh, ıh" dedi. Erkeklerle birlikte yola çıkmaktan utandım. Zübeyr'in kıskançlığını hatırladım. O insanların en kıskancı idi. Rasulullah utandığımı anlayınca yoluna devam etti. Zübeyr'in yanına gittim ve kendisine; Rasulullah'la karşılaştı*ğımda başımda hurma çekirdeği vardı. Yanında ashabı vardı. Terkisine al*mak için devesini çökertti ise de ben utandım. Aklıma senin kıskançlığın geldi. Bunun üzerine Zübeyr: 'Vallahi hurma çekirdeği taşıman bana Rasu-lullah'ın terkisine binmenden daha iyidir' dedi. Esma der ki: 'Sonunda Ebubekir bana at seyisliği yapacak bir hizmetçi gönderdi de böylece aile yükünden kurtuldum. Adeta babam beni cariyelikten azad etmişti."

Esma anlatıyor: "Bir adam bana geldi ve: 'Ey Abdullah'ın annesi, ben fakir bir kimseyim. Evinizin gölgesinde birşeyler alıp satmak istiyorum' dedi. Dedim ki: 'İyi ama ben razı olsam bile Zübeyr razı olur mu acaba?. İsteğini Zübeyr söyle' dedim. Zübeyr gelince adam: 'Ey Abdullah'ın annesi, ben fakir bir adamım. Evinin gölgesinde birşeyler alıp satmak istiyorum' deyince Esma: 'Sana ne oluyor. Medine'de bu evimden başka hiçbir şeyim yok' dedi. Söze karışan Zübeyr: 'Sana ne oluyor Esma. Alış-veriş yapmak isteyen fakir bir adama engel olmak mı istiyorsun?' dedi. Bundan sonra adam birşeyler kazanana kadar burada ticaret yaptı."[483]

Allah'ın şeriatına titizlikle uyması

Esma anlatıyor: "Rasulullah'a 'Ey Allah'ın Rasulü, malım ne olacak? Zübeyr kendisine sadaka vereyim diye benimle evlenmedi ki?1 dedim. Rasulullah, 'tasadduk et, infakta cimrilik yapma ki AUah'da senden lütfunu almasın' buyurdu."[484]

Ebu Bekir'in kızı Esma der ki: "Rasulullah hayatta iken müşrike olan annem yanıma gelince derhal Rasulullah'a gittim ve: 'Yardım etmem için annem yanıma geldi. Ona yardım edeyim mi?' diye sordum. Rasulullah da 'evet, ona yardım et' buyurdu."[485]

Allah yolunda iyilikte bulunması

Esma anlatıyor: "Bir adam bana gelerek: 'Ey Abdullah'ın annesi, ben fakir bir kimseyim. Evinin gölgesinde birşeyler ahp-satmak istiyorum' dedi... Adam alış-veriş yapmaya başladı. Kazanç da elde etti. Kendisine bir cariye sattım. Henüz parası yanımda iken Zübeyr yanıma geldi ve 'aldığın parayı bana hibe et' dedi. Ben de 'onu sana hibe ettim' dedim."[486]

Esma'nın ilim ve ibadete düşkünlüğü

Esma anlatıyor: "Aişe'nin yanına vardım. O namaz kılıyordu. İnsanlar ne durumda?' diye sordum. Kafasıyla yukanya işaret etti. Baktım ki halk namazda. Aişe 'Subhanallah' dedi. 'Âyet (işaret) midir?1 dedim. Aişe başını sallayarak 'evet' dedi. Bunun üzerine ben de kalktım, halsiz düşünceye kadar namaz kılmaya başladım. (Müslim'in Cabir'den rivayetinde bu hadis şöyle*dir: 'Sıcak bir günde Rasulullah ashabına namaz kıldırıyordu. O kadar uzun süre kıyam etti ki halk teker teker yere düşüyordu. Ben ise başımı ıslatıyor*dum').[487] (Müslim'in, Esma'dan rivayetinde ise: 'Rasulullah kıyamı o kadar uzattı ki oturmayı düşündüm. Bu sırada gözüm zayıf bir kadına ilişti. Kendi kendime: 'bu benden daha zayıf. O ayakta durursa ben de dururum' dedim. Rasulullah rükua vardı. Uzun süre rükuda kaldı. Sonra rükudan kalktı. Yine ayakta uzun süre kaldı. Öyle ki kimsenin aklına rüku yaptığı bile gelmeye*cek ölçüde kıyam uzun sürdü.[488] Rasulullah, Allah'a hamd ve senadan sonra: 'Daha önce görmediklerim, şimdi bana burada gösterildi, cennet, cehennem gösterildi. Bana vahyedildiğine göre siz kabirlerinizde böyle de*neneceksiniz. Yahut, yakında gelecek mesih deccal ile sınanacaksınız. Size sorulacak. Bu adam (Hz. Peygamber) hakkında ne biliyorsun? Eğer kişi mü'min, imanı yakin olan kimse ise üç defa: 'O Muhammed'dir, açık deliller*le, hidayetle geldi. Biz de bunu kabul edip O'na uyduk' diyecektir. Bunun üzerine: 'rahat ol, senin yakin imanlı olduğunu biliyoruz' denecek. Yok eğer bu kimse münafık, imanında şüpheli biri ise: 'Kesin bilmiyorum. İnsanlar o-nun hakkında birşeyler söylüyorlar. Ben de onların dediğini dedim1 der."[489]

Esma'nın ilmî ve fıkhı anlayışı:

Müslim el Kurriyyi der ki: "İbni Abbas'a, hacc-ı temettüyü sordum. O buna cevaz verdi. İbni Zübeyr ise hacc-ı temettüye karşı çıkınca: İşte İbni Zübeyr'in annesi. O hacc-ı temettuun caizliğini Rasulullah'tan naklediyor.

Gidin ona sorun' demiştir. Ravi anlatıyor: İbni Zübeyr'in annesinin yanma vardık. O iri cüsseli ve âmâ idi. Dedi ki: "Rasulullah hacc-ı temettuya izin verdi."[490]

Ebu Bekir'in kızı Esma'nın mevlası Abdullah (Ata'nm oğlunun dayısı-dır) der ki: "Esma beni Abdullah b. Ömer'e gönderdi. Ona şöyle sormamı söyledi.-'Duydum ki sen üç şeyi haram sayıyormuşsun. Bunlar, elbisede işa*ret bulundurmak (elbisede ipekten dokunmuş resim) erguvanı renkli eğer yastığı edinmek ve Recep ayını tamamen oruçlu geçirmek' Abdullah b, Ömer bana dedi ki: 'Sözünü ettiğin Recep ayı, o ayı kim sürekli oruçlu geçi*rebilir? Elbisede bulunan işaret konusunda Ömer b. Hattab'ın şöyle dediğini işittim: 'Rasulullah'ın şöyle dediğini işittim: îpek elbiseyi ancak ahiretten nasibi olmayan kimse giyer.' Elbisede bulunan işaretin ipekten dokunmuş olmasından korktum. Erguvanı renkli eğer yastığına gelince, bu Abdullah'ın eğer yastığı idi. Baktım ki rengi kıpkırmızı idi. Esma'ya vardım ve gördükle*rimi ona anlatınca: 'O Rasulullah'ın cübbesidir. Bana İran kisralarının yakaları ve alt kısımları ipekle dokunmuş elbiseleri getirirdi1 dedi ve peşin*den: 'Bu cübbe vefatına kadar Aişe'nin yanında kaldı. Daha sonra ondan bana geçti. Rasulullah bu cübbeyi giyerdi. Biz de hastaların şifa bulması için bu cübbeyi yıkardık."[491]

Esma'nın cesareti ve hatipliği:

Ebu Nevfel anlatıyor: "Abdullah b. Zübeyr'i Medine'nin bir tepesinde asılı olarak gördüm. İnsanlar yanından geçip gidiyorlardı. Bir ara Abdullah b. Ömer geldi. Yanında durdu ve: 'Selam sana Hubeyb'in babası! Selam sana Hubeyb'in babası. Selam sana Hubeyb'in babası vallahi seni bu duruma düş*mekten engellemiştim. Vallahi seni bu duruma düşmekten engellemiştim. Vallahi keşke bildiğim kadarıyla, seni dostuna ulaştıracak oruca, namaza sa-rılsaydın. Yemin olsun ki, sen, hayırlı bir ümmet içinden çıkmış en şerli bir ümmetsin' dedi ve oradan ayrıldı. Haccac'a Abdullah b. Ömer'in durumu ve söylediği söz ulaştığında İbn Zübeyr'in cesedini asıldığı ağaçtan indirtti. Onu yahudilerin kabristanına koyduktan sonra birini Abdullah b. Zübeyr'in annesi Ebu Bekir'in kızı Esma'ya gönderdi. Fakat Esma, Haccac'ın yanına gitmek istemedi. Haccac bir elçi daha gönderip: "Ya sen gelirsin, ya da seni saçlarından tutup sürükleyerek bana getirecek birini gönderiyorum' dedi.

Ravi diyor ki: 'Esma bu defada Haccac'ın yanına gitmeyerek: 'Vallahi bana saçımdan tutup sürükleyerek götürecek birini göndermedikçe, yanına var*mam' diye yemin etti. Ravi der ki: 'Esma'ya kızan Haccac ayakkabılarını is*tedi. Ayakkabılarını giyip hızlıca Esma'nın yanına vardı. Ona: 'Allah'ın düş*manına yaptığım şeyi nasıl buluyorsun?' diye sordu. Esma'da sen onun dün*yasını O da senin ahiretini mahvetti. Duyduğuma göre sen ona: 'Ey çift ku*şaklının oğlu1 diyormuşsun. İşte çift kuşaklı olan benim. Kuşaklardan biri Rasulullah ve Ebu Bekir'in yolculukta yiyecekleri yemeklerin ağzına bağla*dığım kuşak. Diğeri ise bütün kadınların bellerine taktıkları kuşak. Rasulullah bize Sakif ten bir yalancının bir de çok kan döken (hunhar) birinin çıkacağını söylemişti. Yalancıyı gördük. (Muhtar b. Ebu Ubeyd es Sakafi) Çok kan dökeni ise senden başkası olamaz' deyince, Haccac, Esma'nın yanından ayrıldı bir daha ona [492]uğramadı." [493]

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet reklamver