Tekil Mesaj gösterimi
Alt 30 Kasım 2011, 21:46   #10
Çevrimdışı
efLatun
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Kadın Şahsiyetler




Hz. Aişe'nin zühdü ve cömertliği

Abdullah b. Eymen babasından şunları nakleder: "Bir gün Aişe'nin yanına vardım. Üzerinde beş dirhem değerinde dikişsiz yünden yapılmış bir elbise vardı. Dedi ki: 'Şu cariyene bak. Bu elbiseyi evde giymekten gurur duyuyor. Rasulullah döneminde aynısından bir elbisem vardı. Medine ka*dınları onunla süslenmek istediklerinde bana kira ücretini gönderirlerdi."[392]

Hz. Aişe'nin yeğeni Avf b.Tufeyl onun annesine şöyle der: "Anlatıldığına göre Abdullah b. Zübeyr'le Aişe arasındaki bir alış-veriş ya-hud Abdullah b. Zübeyr'in Aişe'ye verdiği bir hediye olayında Abdullah: "Vallahi Aişe'yi ya bu işten vazgeçirirsin, yahutta ben ona hacr korum, (alış*verişten men ederim)' demiştir. (Rivayete göre Rasulullah ve Ebu Bekir'den sonra insanlar arasında Aişe'yi en çok seven Abdullah b. Zübeyr'di. Aişe'ye iyilikte bulunur. Allah'ın kendisine verdiği şeylerden muhakkak Aişe'ye de ikram ederdi.[393] Abdullah b. Zübeyr'in bu sözünü duyan Aişe: 'Gerçekten o böyle mi dedi?' diye sordu. Yanındakiler: 'evet, aynen öyle söyledi' deyince, Aişe: 'Allah'a yemin olsun ki, Abdullah b. Zübeyr'le asla konuşmayacağım' diye yemin etti.

Aişe'den uzun süre uzak kalan İbn Zübeyr, Aişe ile konuşmak için bir aracı aradı. Bunu duyan Âişe: 'Vallahi ne aracı istiyorum ne de yeminimi bozacağım1 diye yemin etti. Uzun süre Aişe'den uzak kalan İbn Zübeyr, Zühre oğullarından Misver b. Mahreme ile Abdurrahman b. Esved b. Abdiyeğus'un yanlarına vararak: 'Allah için beni Aişe'ye götürün. Benimle konuşmamak için Aişe'nin yemin etmesi vallahi helal olmaz dedi. İbn Zübeyr'in teklifini kabul eden Misver ile Abdurrahman elbiselerini giyip, doğruca Aişe'nin yanına gittiler ve Aişe'yle görüşmek için izin istediler. Ona: 'Allah'ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerine olsun. İçeri girelim mi?1 dediler. 'Girin' dedi. 'Hepimiz mi girelim?1 dediler. Aişe de: "Evet hepiniz gi*rin' dedi. Aişe, İbn Zübeyr'in kendileriyle beraber olduğunu bilmiyordu.

İbn Zübeyr, onlarla beraber içeri girince perdenin arkasına geçti. Aişe'ye sarıldı, ağlayarak Aişe'den kendisiyle konuşmasını istedi. Bu arada Abdurrahman da: 'Allah aşkına konuş!' diye ısrar ediyordu. Aişe, İbn Zü*beyr'le konuşmayı kabul etmedi. Ona Rasulullah'ın insanlar arasında soğuk*luk olmaması gerektiği sözünü, üç geceden fazla müslüman kişinin kardesiyle dargın kalamayacağı uyarısı hatırlatıldı. Yoğun ısrarlardan ve Öğütler*den sonra Aişe ağlayarak: 'Ben yemin ettim. Yeminden dönmek zor' dedi. Yeniden Aişe'ye ısrar etmeye başladılar. Sonunda Aişe, İbni Zübeyr'le ko*nuştu. Yeminine karşılık kırk köle azad etti. Aişe, bu yeminini hatırlayınca ağlar, gözlerinden akan yaş, başörtüsünün boynunu örten kısmını ıslatıldı.[394]

Hz. Aişe'nin verası

Amr b. Meymun el-Evdi diyor ki: "Ömer b. Hattab oğluna: 'Ey Abdul*lah, mü'minlerin annesi Aişe'ye git ve: 'Ömer b. Hattab sana selam söylüyor" dedikten sonra ona, Beni (öldükten sonra) dostumun (Rasulullah'ın) yanma defnedip, defnetmeyeceğini sor, dedi. Aişe dedi ki: 'Rasulullah'ın yanına ben defnedilmek isterdim. Ama bugün onu kendime tercih ediyorum'.S Abdullah babasının yanına dönünce, Hz. Ömer 'Ne oldu?' diye sordu. Abdullah: 'Bu konuda sana izin verdi.' karşılığını verdi. Hz. Ömer: 'Benim i-çin en önemli konu öldükten sonra nerede kalacağım konusudur. Ben ölün*ce, beni Aişe'nin yanına taşıyın. Ona selam verin. Sonra Aişe'ye: 'Ömer b. Hattab senden izin istiyor1 de. Eğer müsaade ederse beni Rasulullah'ın yanı*na gömün. Razı olmazsa müslümanlann kabristanına defnedin' demiştir. (Bu olay, Hz. Ömer'in yaralanmasından sonra vukubulmuştur.)[395]

İbn Ebi Melike anlatıyor: "îbni Abbas henüz ölmemiş olan bitkin halde bulunan Aişe'ye Rasulullah'ın yanına gömülmesini teklif edince, Aişe 'insanların bana övgü yağdırmasından korkarım' demiştir. İbni Abbas'ın he*men arkasından İbn Zübeyr girer. Aişe: 'Biraz önce İbn Abbas geldi. Beni ö-ven sözler sarfetti. Artık, unutulmak istiyorum' dedi.[396] Aişe, Abdullah b. Zübeyr'e: 'Beni diğer arkadaşlarımın yanına defnedin. Rasulullah'ın yanına defnetmeyin. İnsanların beni layık olmadığım şeylerle övmesini istemiyo*rum' demiştir." [397]

Hz. Aişe'nin cesareti

Enes anlatıyor: "Uhud günü insanlar hezimete uğramış, Rasulullah'ın etrafından dağılmışlardı. Ebu Bekir'in kızı Aişe ile Ümmü Süleym halhalları görünecek kadar ayaklarını sıvamış, sırtlarına su kırbalarını almışlardı. Kırbalardaki suyu insanların ağızlarına döküyorlar, su bitince kırbaları tek*rar doldurup, askerlerin ağızlarına döküyorlardı."[398]

Henüz onbir yaşında olan Aişe'nin, Uhud günündeki durumu bu. Oniki yaşında olan Aişe'nin Hendek günü ne durumda olduğunu bir düşünün. Aişe diyor ki: "Hendek günü askerlerin durumunu incelemeye çıktım. Arkamdan arzın yani toprağın iniltisini duydum. Dönüp baktım ki Sa'd b. Muaz'la kardeşinin oğlu Haris b. Evs kalkan taşıyorlardı. Yere oturdum. Sa'd'ın üze*rinde demir bir zırh vardı. Gözleri zırhtan dışarı çıkmıştı. Sa'd'ın gözlerine ; birşey olmasından endişelendim. Sa'd yürürken:

Keşke deve bu hicvi biraz anlasa

Ecel zamanı gelince ölüm ne güzeldir, diyordu.

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet reklamver