Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
| Cevap: Kadın Şahsiyetler
Müminlerin Annesi Hz. Aişe
Amr b. As, Rasulullah'a: "En sevdiğin insan kimdir?" diye sorar. Rasulullah "Aişe" karşılığını verir. Amr b. As diyor ki: "Erkeklerden en çok sevdiğin kimdir? diye sordum. Rasulullah: "Aişe'nin babasıdır" cevabını verdi.[344]
Hz. Aişe'nin yetiştiği özel çevre:
Urve b. Zubeyr, Rasulullah'ın hanımı Aişe'nin şöyle dediğini nakleder: "Babamla anamın İslam dini ile mütedeyyin olmayarak yaşadıklarını hiç hatırlamadım. O zamanlar da Rasulullah her gün sabah ve akşam bize gelir*di. Müslümanlar, eza ve işkenceye uğrayınca (Rasulullah, Habeşistan'a hicret izni vermişti) Ebu Bekir de Habeşistan'a gitmek üzere Mekke'den ay*rıldı. Ebu Bekir, Berk'ul-Gımad'a (Yemen'de bir yer) varınca, Kare kabilesi reisi İbnu'd-Duğunne ile karşılaştı. Ebu Bekir'e:
— Nereye gitmek istiyorsun? diye sordu, Ebu Bekir:
— Beni kavmim Mekke'den çıkardı. Tenha bir yere çekilmek ve orada Rabbıma ibadet etmek istiyorum deyince, İbnu'd-Duğunne:
— Ey Ebu Bekir, senin gibi biri ne yurdundan çıkar ne de çıkarılır. Şüphesiz sen kimsede olmayan şeyi ihsan eder, eşini dostunu ziyaret eder, aile çevresinin yükünü çeker, misafire ikram eder hayır işlere yardım eder*sin. Ben senin koruyucun olayım. Mekke'ye dön de yurdunda Rabbına iba*det et, dedi.
Bunun üzerine İbnu'd-Duğunne ile beraber Mekke'ye geri dönmüştür. O akşam İbnu'd-Duğunne, Kureyş eşrafını dolaşarak:
— Ey Kureyş, Ebu Bekir gibi biri ne Mekke'den çıkar ne de zorla çıkarı*lır. Hayır işlere yardım eden, akrabayı ziyaret eden, aile yükünü çeken, misafir ağırlayan ve en kıymetli malı ihsan eden birini mi Mekke'den çıkar*mak istiyorsunuz? İbnu'd-Duğunne, Ebu Bekir'i emanına aldı. Ebu Bekir hakkında söylediklerini yalanlayarak:
— Ebu Bekir'e söyle evinde Rabbına ibadet etsin, istediğini okusun, namazını kılsın. Okuduğu ile bize zarar vermesin. Biz, onun kadınlarımızı ve çocuklarımızı dinlerinden vazgeçirmesinden endişe ediyoruz.
Kureyş'in bu sözlerini Ebu Bekir'e anlattı. Ebu Bekir de bu şartlara göre Rabbına ibadet etmek, namazını aşikare kılmamak, evinin dışında Kur'an okumamak üzere evinde ikamet etti. Daha sonra Ebu Bekir, evinin yanında bir mescid yaptı. Orada namaz kılmaya, Kur'an okumaya başladı. Hz. Ebu Bekir'in ibadetini beğenen müşrik kadınları ve çocukları ona bakmak için birbirleriyle okuyunca göz uçlarını tutamazdı. Bu durum Kureyş müşrikleri*nin eşrafını korkuttu. İbn'ud-Duğunne 'ye haber yolladılar. İbn'ud-Duğunne gelince ona dediler ki:
— Ebu Bekir, Rabbine evinde ibadet ettiği müddetçe emanında kalma*sına müsade etmiştik. Ebu Bekir ise haddi tecavüz ederek evinin önünde bir mescid yapmış aleni namaz kılmaya, Kur'an okumaya başlamış. Kadın ve çocuklarımızın yoldan çıkarılmasından korkuyoruz. Ebu Bekir'i bu işten vazgeçir. Eğer Ebu Bekir sadece evinde Rabbına ibadet etmekle yetinirse bunu yapsın. Yok eğer buna karşı çıkarak alenen namaz kılmak alenen Kur'an okumak isterse verdiğin emanı sana iade etmesini iste. Sana verdiği*miz sözden caymayı çirkin gördük. Fakat biz onun açıktan ibadet etmesine kesinlikle söz vermiş değiliz.
Hz. Aişe der ki: Bunun üzerine İbnu'd-Duğunne Ebu Bekir'e geldi de:
— Ey Ebu Bekir! Benim sana hangi konuda söz verdiğimi pek iyi bilir*sin. Şimdi sen ya o hususa rivayet edersin yahutta verdiğim emanı geri verir-sin.Bir kimseye verdiğim emammdan vazgeçmiş olduğumu Arap milletinin işitmesini arzu etmem, dedi.
Bunun üzerine Ebu Bekir:
— Öyleyse senin himayeni bırakıyor, yüce Allah'ın himayesine giriyo*rum, dedi.
O sırada Rasulullah, Mekke'de idi. Rasulullah müslümanlara şöyle di*yordu:
— Sizin hicret edeceğiniz şehirin iki kara başlık arasında içerisinde hurmalıklar bulunan bir yer olduğu bana gösterildi! Bunun üzerine halk, grup grup Medine'ye hicret etti. Ayrıca Habeşistan'a hicret edenlerin bir kıs*mı da Medine'ye gelmişlerdi. Hz. Ebubekir, Medine'ye hicrete hazırlanınca Rasulullah: "sabret, bana da hicret etme izni verilmesini umarım" dedi. Hz. Ebubekir ise: 'Ey Allah'ın Rasulü babam anam sana kurban olsun. Böyle bir müsadeyi sen de umar mısın?' diye sordu Rasulullah 'evet, umarım' karşılığını verdi. Bunun üzerine Ebubekir, Rasulullah'la beraber hicret et*mek için kararından vazgeçti. Hicret için evinde bulunan en kuvvetli iki he*cin devesini dört ay ağaç yaprağıyla evinde besledi.
Hz. Aişe der ti: "Birgün zeval vaktinin ilk saatinde Ebu Bekir'in evinde oturuyorduk. Ev halkından biri Ebubekir'e: İşte Rasulullah, başını bir sar*gıyla sarmış bir halde genelde gelmediği bir vakitte geliyor' dedi. Hz. Ebubekir de:
— Babam anam ona kurban olsun, mühim bir hadise olmadıkça bu saat*te gelmek âdeti değildi' dedi. Hz. Aişe anlatmaya devam ediyor: Rasulullah geldi. Eve girmek için izin istedi sonra da içeri girdi. Ebu Bekir'e dönerek:
— Yanında kim varsa dışarı çıkar, buyurdu. (Musa b. Ukbe'nin rivaye*tinde, Hz. Aişe demiştir ki: 'Ebubekir'in yanında ben ve Esmadan başka kimse yoktu)[345] dedi. Hz. Ebubekir: Babam anam sana feda olsun. Onlar se*nin ehlindir, karşılığını verdi.
Rasulullah:
— Bana Mekke'den çıkma izni verildi, dedi. Ebu Bekir de:
— Ey Allah'ın Rasulü! Babam sana kurban olsun, ben de senin yanında bulunmak isterim, dedi.
Rasulullah 'olur' karşılığını verdi. Ebubekir:
— Ey Allah'ın Rasulü, babam sana feda olsun. Şu iki deveden birini seç al, teklifinde bulundu. Rasulullah:
— Parasıyla alabilirim, buyurdu.
Hz. Aişe diyor ki: 'Biz, Rasulullah ile Ebu Bekir'in yolculuk ihtiyaçlanm çarçabuk hazırladık. Her ikisi için bir dağarcık içinde bir miktar azık düzenleyip koyduk. Ebubekir'in kızı Esma, kuşağından bir parça yırttı, onunla dağarcığın ağzını bağladı. Bu nedenle Esma'ya 'iki kuşaklı' manasında 'Zat'ün-Nitakayn' denildi. Hz. Aişe der ki: "Sonra Rasulullah ile Ebubekir (evimizin arkasındaki bir pencere deliğinden çıkarak) Sevr dağın*daki bir mağaraya ulaştılar."[346]
Fethu'l-Bari'de şunlar kayıtlıdır: Hz. Aişe, Ebu Bekir es-Sıddık'in kızı es-Sıddıka'dır. Annesi Ümmü Rüman'dır. Hicretten yaklaşık sekiz sene önce İslam'ın gelişinden sonra doğmuştur. Rasulullah'm vefatında on sekiz yaşındaydı. Vefatı Muaviye dönemine rastlar. Hicri 58'{len sonra olduğu söylenmiştir. [347]
Yüce Allah'ın Hz. Aişe'yi Rasuiullah'a eş seçmesi:
Hz. Aişe anlatıyor: "Rasulullah şöyle buyurmuştur: 'Sen, rüyamda (iki)[348] veya (üç) [349]defa bana gösterildin. Melek seni ipekten bir parça içeri*sinde bana getirerek: 'îşte hanımın!' dedi. Yüzündeki örtüyü kaldırdım bak*tım ki sensin. Seni görünce: 'Eğer bu Allah'ın takdiri ise kabul ediyorum' dedim.[350]
Hz. Aişe'nin düğün töreni:
Hz. Aişe şöyle anlatıyor: "Ben altı yaşında bir kız iken Nebi (s.a.v.) beni kendisine nikahladı. Medine'ye hicret ettik. Haris b. Hazre'çoğullarının yur*dunda konakladık. Bu ara sıtmaya tutuldum. Bu yüzden saçım döküldü. (Hastalıktan sonra) saçım gürleşti, uzayıp omuzlanma döküldü. Bir kere ben, arkadışlarımla beraber salıncakta oynarken annem Ümmü Ruman beni çağırdı. Ben de annemin yanına geldim. Bana ne yapacağını bilmiyordum. Annem elimi tuttu evin kapısının önüne geldiğimizde beni durdurdu. Ben de yorgunluktan kaba kaba soluyordum. Nihayet solumam biraz yatıştı. Sonra annem biraz su aldı. Onunla yüzümü başımı ovdu. Sonra beni eve koydu. Evde Ensar'dan birtakım kadınlar hazır bulunuyordu. Beni: 'Hayır ve bere*ket üzere geldin, hayırlı kısmet getirdin* diye (alkışladılar). Annem beni bu kadınlara teslim etti. Bunlar da benim kıyafetimi düzelttiler. Bir anda habersiz bir şekilde Rasulullah ile karşılaşmam beni ürpertti. Ensar kadınları beni Rasuiullah'a takdim ettiklerinde ben dokuz yaşında bir kızdım."[351] |