Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
| Cevap: Fotoğraf Terimleri Sözlüğü
- Objektif (Lens): Genellikle birden fazla mercek elemanından oluşan ve temel işlevi film düzlemi üzerine seçik görüntü düşürmek olan parça.
- Objektif Kaplaması (Lens Coating): Objektiflerde çeşitli nedenlerle oluşan yansımaları gideren ve merceklerin yüzeylerine çok ince tabakalar halinde yapılan magnezyum flüorür kaplaması.
- Objektif Kavrama Gücü (Lens Covering Power): Herhangi bir objektifin kullanılır niteliklere sahip olacak biçimde üretebildiği en geniş alan; bu alanın dışındaki görüntüde çeşitli bozukluklar söz konusudur.
- Obtüratör (Shutter): Bkz. Örtücü.
- Odak Derinliği (Depth Of Focus): Objektifin yeniden odaklamasına gerek kalmaksızın film düzleminin hareket ettirilmesi durumunda yine de seçik görüntü alınmasını sağlayan optik olay.
- Odak Düzlemi (Focal Plane): Objektiflerin optik eksenine dik olan ve odak noktasından geçen varsayımsal düzlem. Seçik görüntü alınabilmesi için film, fotoğraf makinelerinde bu düzlem üzerine yerleştirilir.
- Odak Düzlemi Örtücü (Focal Plane Shutter): Bkz. Perde örtücü.
- Odak Noktası (Focal Point): Objektifin optik ekseni üzerinde, belli bir konudan gelen paralel ışık huzmelerinin toplandığı (odaklandığı) nokta.
- Odak Uzaklığı: Bir objektifin odak uzaklığı, objektifin optik yapısının merkez ile film yüzeyi arasındaki uzaklığın milimetrik ifadesidir.
- Odak Uzunluğu (Focal Lenght): Herhangi bir objektif sonsuza odaklandığında, görüntüyü düşürdüğü odak noktası ile objektifin optik merkezi arasındaki uzunluktur.
- Odaklama (Focusing): Fotoğrafı çekilecek olan cismin seçik (net) bir görüntüsünün elde edilmesi için, odak noktasının odak düzlemi (film düzlemi) üzerine düşmesini sağlama işlemi.
- Odaklama Camı (Focusing Screen): Fotoğraf makinelerinde fotoğrafı çekilecek cismin görülebilmesin ve odaklanmasını sağlayan, genellikle beyaz renkli buzlu cam.
- Onaltı (16) Bit Görüntü: Kabaca, 32.000 renk içeren görüntü
- Optical Zoom�Digital Zoom: Optik zoom, siz hareket etmeden sizi nesneye daha da yaklaştırır. Optik zoom, içinde yer alan lenslerin kombinasyonunu sağlayarak algılayıcıda yani sensörde yakınlaşan kısmın daha büyük çözünürlükte olmasına olanak tanır. Dijital zoom ise varolan datanın görünümünü değiştirir. Yani sensör(algılayıcı) tarafından toplanan datanın istenen bölümünün büyütülmesini sağlar. Optik zoomun resim ve çözünürlük üzerinde hiçbir etkisi yok iken dijital zoom resmin kalitesini bozar. Optik zoom yapan kameraların fiyatları bu yüzden daha yüksektir.
- Optik Eksen (Optical Axis): Objektif sisteminin tam merkezinden geçen varsayımsal çizgi; Bu çizgi boyunca hareket eden bir ışık ışınının hiç bir kırılmaya uğraşmaması gerekir.
- Orta Format Fotoğraf Makinesi (Medium Format Cameras): 4,5x6 ; 6x6; 6x7; 4x9 cm. Boyutlarındaki tabaka ya da roll film kullanılan fotoğraf makinelerinin genel adı.
- Ortokromatik (Orthochromatic): Mavi ve yeşil renklere duyarlı olmakla birlikte, kırmızı renge karşı duyarsız olan film (duyarkat) türü.
- OTF (Off The Film Metering): Refleks makinelerde kullanılanfilm düzlemi üzerinden ölçüm yapan ışık ölçüm sistemidir.
- Otofokus (Autofocus): Bkz. Otomatik odaklama.
- Otomatik ODAKLAMA (Autofocus): Genellikle agrandizörlerde, büyütme oranına paralel olarak agrandizör kafasının yükselmesinden etkilenmeksizin odaklama işlemini kendi kendine yapabilen sistem.
- Ön Yıkama: İnce gren gelişimine engel olabilecek fotoğraf malzemelerinin arka boyalarını çıkarmak için ya da bir roll filmi küvette geliştirmeden önce yumuşatmak için önce suya daldırma işlemine denir.
- Örtücü (Shutter): Film düzlemine ulaşacak olan ışık miktarının filmi ne kadar süre ile etkileyeceğini belirleyen mekanik parça; perde örtücü ve yaprak örtücü olmak üzere iki türdür.
- Örtücü Hızı (Shutter Speed) Örtücü adlı mekanik parçanın ayarlanabilir açılıp kapanma hızı birimleri; örtücü hızı değerlerinin standart dizisi tam sayılar biçiminde ifade edilmekle birlikte bunlar aslında saniyenin kesirlerini ifade etmektedirler.
- P Ayarı: Pozlandırmanın otomatik olarak makine tarafından yapıldığı ayardır.
- Pan (Pan): Bkz - Pankromatik.
- Pankromatik (Panchromatic): Görülebilir renk tayfının tüm renklerine ve biraz da morötesi ışınlara karşı duyarlı bir duyarkata sahip olan filmlerin kod ismi.
- Panoromik Fotoğraf Makinesi (Panoramic Camera): Özel olarak yapılmış döner bir objektife sahip. Çok geniş bir görüş açısını, görüntü bozulmasına neden olmadan fotoğraflayabilen makinelere verilen ad;kimi makinelerde bu görüş açısı 140 dereceye ulaşmaktadır.
- Paralaks (Parallax): Filmin ve gözün fotoğrafı çekilecek konuyu farklı noktalardan görmelerinden kaynaklanan farklılık; konu makineye yaklaştıkça bu farklılıklar artar. Yalnızca tek objektifli refleks fotoğraf makineleri bu hatayı yapmazlar.
- Parasoley (Lens Hood): Bkz. Işıksiperliği.
- Parça Film (Sheet Film, Cut Film): Bkz - Tabaka film
- Parlatma (Glaze): Parlak yüzeyli fotoğraf kağıtlarının hem kurutulmak hem de yüzeylerin parlatılması için tabi tutuldukları işlem; bu ya özel parlatma makinelerinde ya da temiz parlak yüzeylere (örn: cama) yapıştırılarak da elde edilebilir.
- PCMCIA: Dijital fotoğraf makinelerinde kullanılan bir cins bellek kartıdır. Bilgisayarlara takılarak fotoğrafların transferini sağlar. Üç tipi mevcuttur. Birinci ve ikinci tip genellikle Flash RAM ve Statik RAM, üçüncü tipi ise küçük sürücüler şeklindedir.
- PCMCIA Adapter: PCMCIA girişine hafıza kartlarının takılmasında kullanılan bir ara adaptördür. Adaptör, küçük hafıza kartlarını kabul ederek onu standart bir PCMCIA bağlantısına dönüştürür.
- Pentaprizma (Pentaprism): Genellikle 35mm. Tek objektifli refleks fotoğraf makinelerinde odaklamanın yapılmasını ve hareketli aynadan gelen görüntünün göze iletilmesini sağlayan parça.
- Perde Örtücü (Focal Plane Shutter) Odak düzleminin hemen önünde yer alan ve film yüzeyini tarayarak görüntünün oluşmasını sağlayan örtücü türü.
- Perivizyon Objektif: Dikey olarak 360 derecelik panaromik görüntüler fotoğraflamak için kullanılan çok geniş açılı objekif tipidir.
- Perspektif (Perspective): Gerçekte üç- boyutlu olan bir cismin iki boyuta indirgendiğinde büyüklüğü ve biçimi arasındaki ilişki; fotoğrafçılıkta perspektif konuya bakış açısı ile yakından ilgilidir.
- Piksel: Dijital fotoğrafta görüntüyü oluşturan temel unsur. Piksel sayısının çokluğu görüntünün daha büyük ve kaliteli olarak basılabilmesini sağlar.
- Pistole (Air Brush): bkz. Hava Fırçası
- Pixel (Picture Element): Pixel, bir dijital görüntünün ya da algılayıcının en küçük öğesidir. Çözünürlüğü ve fotoğraf boyutunu ölçmede de kullanılır. Birçok VGA tip monitörün ekran çözünürlüğü 640 x 480 pikselliktir. Mesela 640x480 çözünürlüklü bir görüntüde 307200 adet nokta bulunur ki bu noktaların her birine pixel denir. �Bilgisayar ekranındaki görüntüyü oluşturan çok sayıdaki küçük ışık noktacığı� olarak da adlandırabiliriz.
- Pixelization - Jaggy: Bir görüntünün yüzde yüz oranından daha büyük bir oranda büyütülmesi ile oluşan piksellerin normal halinden daha büyük ve bozuk görünmesidir. Pikseller ne kadar küçük ve sayıları ne kadar çok olursa "pikselizasyon" o kadar az olur. Pikselizasyon ''jaggy'' olarak da adlandırılır.
- Plug-In: Bağlantıyı fiziksel olarak gerçekleştirdikten sonra bağlantısı yapılan cihaz ile hemen çalışmaya geçilebileceğini ifade eder. TWAIN'in aksine Plug-inler fotoğraf alma, verme ve özel görevlerde çok daha rahat çalışırlar.
- Polarize Filtre (Polarization Filter): Işığın dalga boyunda tüm yönlerde yaptığı salınmayı tek bir düzleme indiren ve böylelikle parlak yüzeyli cisimlerdeki yansımaları yok eden filtre türü; yansımanın yok edilebilmesi için parlak yüzeyin metalik olmaması gerekmektedir.
- Posterizasyon: Fotoğrafın en parlak ve en karanlık tonları arasındaki tonların azaltılması işlemidir.
- Posterizasyon (Tone Seperation): Bir fotoğraftaki renk tonlarının azaltılması işlemi; sonuçsal fotoğrafta çok parlak ve çok karanlık bölgelerle, çok sınırlı sayıda ara tonları kalır.
- Poz Saati: Karanlık odada çalışırken agrandizöre bağlı olarak pozlandırma süresini belirlemeye yarayan bir tür zaman sayacıdır.
- Poz Taraması (Bracketing): Çekim pozunun belli bir miktar altında ve de üstünde seri olarak pozlandırılma modudur.
- Pozlama Dengesi (Exposure Balance): Belirli bir ışık ortamında, filmin görüntü oluşturabilmek için gereksince duyduğu ışık miktarı; bu ışık miktarı diyafram ve örtücü hızı ile kontrol edilir.
- Pozlama Dengesi Hatası (Reciprocity Failure): Duyarkatların ışık duyarlılıkları dar bir alt üst sınır içinde söz konusudur. Bunun dışına çıkıldığında pozlama dengesi hatası yapılmış olur.Yani kaliteli görüntü alma olasılığı azalır.
- Pozlama Dengesi Kuralı (Reciprocity Law): Bu kurala göre; Pozlama =ışık yoğunluğu x süre'dir. Burada ışık yoğunluğu makineye giren ışık miktarı, süre ile örtücünün açılıp kapanma hızını ifade eder.
- Pozometre (Exposuremeter): Bkz - Işıkölçer.
- Projeksiyon Makinesi: Diapozitif filmlerin tek tek seyredilmesini sağlayan cihazdır.
- PSD: Adobe Photoshop programının temel dosya biçimidir. Farklı görüntü katmanları yaratmaya ve bunların üzerinde işlem yapmaya olanak sağlar.
- RAM (Random Access Memory) Gelişigüzel Ulaşım Hafızası: İleri aşamalar için bir bilgisayarda bilginin geçici olarak kaydedildiği ön bellektir. Bilgisayar için en hızlı hafıza şeklidir ve en pahalısıdır. Bilgisayar işlemcisi olan CPU, bu hafıza ile bilgisayarda açılmış ve kullanılan program ya da yazılım için bir yer tutar ve işlem yapılabilmesini sağlar. RAM, S-RAM ya da Static RAM gibi çeşitli tipleri mevcuttur.
- RAW: Görüntü edit programlarında kullanılan kayıpsız sıkıştırma türüdür.
- Red-Eye Reduction (Kırmızı-Göz): flaşların insan gözüne çarpması ile gözde oluşan kırmızılığı ifade eder. Fotoğraf makinelerindeki dahili flaş modlarından biri olan Red-eye Reduction ise parlak ışıkta oluşan gözlerdeki kızıllığı ortadan kaldırmak için tasarlanmıştır. Farklı sistemler vardır fakat hepsi flaş patlamadan fotoğraf karesinde yer alanların gözüne bir ışık göndererek hafif göz kısılmasını ve kırmızılığı önler.
- Renk Düzeltmesi (Color Correction): Renk düzeltme işlemine verilen addır.
- Reprodüksiyon: Bir orjinalden kopya elde etme işlemine verilen addır.
- Resolution (Çözünürlük): Bir ekran ya da resim dosyasının büyüklüğünü ifade eder. Bir görüntüdeki inç başına piksel sayısıdır. Yüksek çözünürlük yüksek görüntü kalitesi demektir. Standart çözünürlük 640 x 480'dir. Çözünürlük 320x240, 640x480, 1024x768, 1280x960, 1600x1200, 2048x1536 gibi rakamlar yada 0.3, 0.8, 1, 2.1, 3.1, 4, 5, 6 milyon piksel şeklinde ifade edilebilir. Ekran teknolojisinde yüksek çözünürlük kaliteli ekran görüntüsünü ifade edebilirken, fotoğraf makinesi teknolojisinde daha çok baskı alanı büyüklüğü noktasında bilgi verir.
- RGB (Red Green Blue): Bilgisayarın renk dilidir. Dijital fotoğraf makineleri ya da bilgisayarlar bu üç rengi (kırmızı, yeşil ve mavi) kullanarak ekranda görülen tüm renkleri ortaya çıkarırlar. Yeşil renk olarak yeşili verir ayrıca kontrastlığı sağlamak için de kullanılır.
- Rötuş: Ton değerlerine göre bölgesel değişiklikler yapmak ya da lekeleri ortadan çıkartmak kaldırmak için fırça, kalem, bıçak, vs gibi aletler kullanarak bir baskı ya da negatif üzerine uygulanan işlemdir. Günümüzde bu tür rötuş işlemleri ekseriyetle bilgisayar ortamında kullanılann yazılımlara aracılığıyla gerçekleştirilmektedir.
- SCSI - Small Computer System Interface - Küçük Bilgisayar Sistem Arayüzü: Bilgisayar ile özellikle harici bir hard disk, scanner, CD-R, dijital fotoğraf makinesi gibi aletlerin birbirlerine bağlanması ve hızlı bir şekilde veri transferi yapabilmesi için geliştirilmiş bir bağlantı şeklidir. Bugünlerde FireWire başka bir ifadeyle IEEE-1394 bağlantı yuvası SCSI'ın yerine almaya başladı.
- Sekiz Bit Görüntü: 256 ya da daha az renk içeren görüntü
- Sharpen: Daha keskin odak görünümü için görüntü işleme programına bir görüntü düzeltme filtresi uygulanmasıdır.
- Sıvı Kristal Ekran (Liquid Crystal Display): Birçok dijital fotoğraf makinasının arka kısmında yer alan Likit Kristal Ekran, çekilen resmin ön izlemesini görmeye yarar. Ekran aynı zamanda bazı kamera ayarları için arayüz görevi de görür. Farklı modelleri mevcuttur: TFT ve DSTN en çok bilinenleridir. TFT, DSTN'ye göre daha parlaktır ve renk ve kontrastı daha doğru verir. Buna karşılık TFT daha çok elektrik harcar.
- Siyan: Tayfın 1/3'nü emen kırmızının çıkartılmasıyla yansıyan ya da geçen mavi-yeşil rengin adıdır.
- SLR - Single Lens Reflex: Tek objektifli refleks kamera için kullanılan bir terimdir.
- Smartmedia Adapter: 3.5'luk bir floppy disk şeklinde olan bu adaptör, SSFDC tipi hafıza kartlarını kabul eder ve bu adaptörle bu kartlardaki bilgiler bilgisayara transfer edilir.
- Soft Focus: Netliği yumuşatan bir optik tipidir.
- Solarizasyon: Fotoğrafik malzemenin aşırı derecede fazla pozlandırılması, artan poz nedeniyle yoğunluğun azalmasıdır.
- Spotmetre: 2'den büyük olmayan bir açının karşısında bulunan konunun küçük alanlarının parlaklığını ölçebilen yansıyan ışık, ölçüm aletidir.
- Stok Eriyik Sulandırılmamış eriyiğe verilen addır.
- Su Banyolu Geliştirme: Negatifi ya da kağıdı geliştiricinin içerisine kısa bir süre daldırdıktan sonra durgun suya koyarak kontrastlarının yumuşatılmasını ve gölge ayrıntılarının kazandırılması yöntemidir.
- Süblimasyon: Katının sıcaklık kullanılarak doğrudan buhar haline geçmesi anlamına gelir.
- T Ayarı (Setting): Örtücü hızı birimi olup deklanşöre basıldığında örtücünün açıldığını, ikinci kez basılıncaya kadar da açık kalacağı anlamını taşır.
- Tabaka Film (Sheet Film, Cut Film): Belirli boyutlarda kesilmiş genellikle büyük boy fotoğraf makinelerinde bir film şasesi yardımıyla kullanılan filmlerdir. En yaygın olarak kullanılan boyutlar 10,2 x 12,7 cm ve 20,3 x cm 25,4 cm boyutlarındakilerdir. Ayrıca orta boy fotoğraf makinelerinde kullanılan 6x7 cm., 6x9 cm. Boyutlarında tabaka filmlerde bulunmaktadır.
- Taban (Base, Support): Fotoğraf filmlerinde ve kağıtlarında ışığa karşı duyarlı katmanın sürüldüğü filmlerde asetattan fotoğraf kağıtlarında ise genellikle kağıttan yapılmış taşıyıcı taban.
- Talbotype: Fox Talbot tarafından patenti alınmış negatif kağıt işlemidir. (1841) "Calotype" olarak da bilinir.
- Tamamlayıcı Renkler: 1- Doğru oranlarda eklendiği zaman beyaz ya da gri bir duygu uyandıran ya tek renk dalga uzunlukları ya da çok renkli tayfa ait ışığın iki renginden oluşan banttır. 2- Boya maddesinin iki rengi, doğru oranlarda birleştiğinde, karıştırıldığında gri ya da siyah rengi oluşturur. Bu terim, karışım renklerinin ana rengi olan kırmızı, yeşil ve mavi için kullanılır.
- Tank: Banyo işlemi sırasında filmleri ya da diğer duyarlı malzemeleri ışıktan koruyan ışık geçirmez kaptır. Filmler karanlık odada sarıldıktan sonra işleme gün ışığında devam edilebilir.
- Tank (Tank): Bkz. Film banyo tankı.
- Tarayıcı: Negatif, pozitif filmdeki ve opaktaki görüntüyü bilgisayar ortamına aktarmaya yarayan cihaza denir.
- Taşıyıcı Taban (Base, Support): Bkz. Taban.
- Tayf: Elektromanyetik tayfın gözle görülebilen bölümüne denir.
- Tazeleyici: Gelişim sırasında yer alan, etkinlik oluşturan kimyasal maddelerin etkinliğini düzenlemek için saptayıcı ve geliştiriciye eklenen eriyiktir.
- Tek Ayak (Monopot): Fotoğraf makinesinin bağlanması ile elle tutularak kullanılan ve pozlandırma sırasında sarsıntıyı önleyen, uzunluğu ayarlanabilen tek ayaktır.
- Tek Banyo (Monobath): S/B filmlerde hem geliştirme hem de saptama işlemlerinin aynı anda yapıldığı banyo türü; çabuk ve kolay bir yöntem olmakla birlikte gelişme işleminin kontrol dışına çıkması nedeniyle pek yaygın olarak kullanılmamaktadır.
- Tele Objektif (Tele Photo Lens) Bkz. Büyük odak uzunluklu objektif.
- Telekonvertör: Fotoğrafı çekilecek konuyu 1,4 katından 2 katına kadar büyültebilen ve fotoğraf makinesinin gövdesi ile objektif arasına takılan bir optik araçtır.
- Telemetre: Telemetreli fotoğraf makinelerinde, iki görüş noktası yatay olarak farklı pencerelerden oluşur. El ile denetlemede biri aynadan, diğeri içinden geçerek yansımış görüntüyü verir. Burada konu çizgisi mercek üzerindedir ve bakaç gibi hareket eder. Mercekle netleyerek ya da bir ölçek üzerinde uzaklık ayarlanarak denetlenir.
- Teleobjektif: Filmin boyutuna göre, görüntü alanının köşegen uzunluğundan, odak uzaklığı fazla olan objektiflere "tele objektif" denir.
- Teleobjektif Oranı: Bir objektifin eşitsel odaksal uzunluğunun, arka odaksal uzunluğuna oranıdır. Bu fark edilebilir şekilde kendisinden büyük ise objektif bir teleobjektiftir.
- Temizleme Banyosu: Duyarlı malzeme kullanılarak leke çıkartmak ya da daha önceki banyodan taşınmış kimyasal maddeleri nötralize etmek için kullanılan banyodur.
- Tesbit İşlemi (Fixation): Bkz. Saptama işlemi
- Test Şeridi (Test Strip): Fotoğraf baskısı işleminde sınama yanılma yöntemiyle doğru pozlama dengesini saptamasında kullanılan yöntem.
- TIFF: Bitmap resim formatlarından biri olan TIFF, sıkıştırma yapmadan çekim imkanı sağlayan bir resim formatıdır. Sıkıştırma yapmadan dosya oluşturur ama çok yer kapladığından resim çekim sırasında işlem zamanı biraz daha uzun olur.
- Tırnaklı Objektif Bağlantısı (Bayonet Mount): Değiştirilebilir objektiflere sahip fotoğraf makinelerinde objektifleri makine gövdesine bağlayarak kilitleyen sistem.
- Tilt: Teknik kameradaki dikey harekete verilen addır.
- Tire Filmler Fotoğrafik çalışmalarda kullanılan siyah beyaz sonuç veren, ışığa duyarlılığı az (20 ISO) ortokromatik filmdir.
- Tire Geliştirici: Çok kontrast görüntüler veren tire filmler için formaldehid-hidrokinon geliştirici banyodur.
- Tire Negatif: Gri tonları olmayan ve yalnız siyah beyaz olan negatiftir.
- TLR (TLR): Çift objektifli refleks fotoğraf makinelerinin kısa ve genel adı.
- Ton (Tone): En basit anlamıyla siyah ve beyaz renkler arasındaki grilerin açıklığı ya da koyuluğudur; ton konunun parlaklık, açıklık ya da koyuluk gibi özellikleri ile yakından ilintileridir. Aydınlatma da tonları yakından etkiler.
- Toner (Toner): Fotoğraf baskılarının renklerini değiştiren çeşitli kimyasal bileşimlere verilen genel ad; bu yöntemle baskıları kahverengi, mavi, bakır rengi ve kırmızı gibi renklere boyamak mümkündür.
- Toplamsal Renkler (Complementary colors): İki rengin biri diğerinin (Bütünleyicisi) tamamlayıcısıdır. Doğru oranlarda birleştirildiklerinde beyaz rengi meydana getirirler. Üç temel renk mavi, yeşil ve kırmızıdır. Toplumsal renkler ise: Sarı (yeşil+kırmızı) Macenta (mavi+kırmızı) Siyah (mavi+yeşil) TTL (Throught The Lens) Işığın objektiften geçip makineye girdikten sonra ölçüldüğünü ifade eden kısaltma; böylece objektifte ve objektife takılacak diğer araçların neden olduğu çeşitli ışık kaybını hesaba katmaya gerek kalmamaktadır. Çünkü ölçüm bütün kayıplardan sonra yapılmaktadır.
- Toplamsal Sentez (Additive synthesis): Toplumsal temel renkleri (mavi, yeşil, kırmızı) esas alan ve diğer renkleri bunların çeşitli oranlarda birleştirilmesinden oluşturan renk sistemi.
- TTL (Through The Lens): Fotoğraf makinesinin içinde ışığa duyarlı bir mekanizmanın, lensten geçen ışığın pozlanma süresini ölçmesidir. Otomatik odaklama ve pozlamadan bahsedilirken işlemin optikte fiziksel olarak gerçekleştiği anlamındadır.
- Tv: Enstantane seçimini fotoğrafçının yaptığı, diyafram ayarının buna göre otomatik ayarlandığı "enstantane öncelikli" çekim modudur.
- Twain: Görüntü işleme programlarında, dijital fotoğraf makinesi veya tarayıcı tarafından yakalanan görüntülere girilmesini sağlayan özel bir program önyüzüdür.
--------------------- Ultraviole (Ultra violet): Bkz. Morötesi.
- USB - Evrensel seri taşıma (Universal Serial Bus ): Çeşitli cihazların PC'ye kolay bağlantısını sağlayan bilgisayar girişidir. Birçok yeni dijital fotoğraf makinesi USB'yi destekler ve bilgisayara direk bağlantıyı bu şekilde sağlar.
- UV Filtresi (UV Filter): Bkz. Ultraviole filtrenin kısaltılmış adı.
- Uzatma Deklanşör (Cable Release): Bkz. Deklanşör kablosu.
- Uzatma Tüpleri (Extention Tubes): Küçük boy fotoğraf makinelerinde makro çekimlerin yapılabilmesi için kullanılan içi boş (Merceksiz) objektifle gövde arasına takılan metal bilezikler.
- Üç Ayak (Tripot): Fotoğraf makinesinin takıldığı üç ayaklı desteğe verilen addır. Makineyi sabitlemek ve sarsıntıyı önlemekiçin kullanılır.
- Vidalı Objektif Bağlantısı (Screw Mount): Değişebilir objektifler sistemine sahip fotoğraf makinelerinde objektif ile gövdeyi vida sistemi ile kenetleyen bağlantı.
- Vortograf: Kaleidoskop içinden pozlandırılarak üretilmiş soyut fotoğraflara denir. (A.L. Coburn 1917)
- Yansıma (Flare): Objektif içindeki mercek elemanlarından yansıyan ve görüntünün bozulmasına neden olan ışık yansıması.
- Yansıtıcı (Reflector): Işığı yansıtma özelliğine sahip herhangi bir madde;yansıtıcıların kendileri birer aydınlatma kaynağı olmasalar bile başka ışık kaynaklarının ışıklarını yansıtacak biçimde gölgeleri yumuşatmak ve benzeri amaçlarla kullanılırlar.
- Yansıyan Işık Ölçümü (Reflected light reading): Bir ışık ölçer aracılığıyla konu yüzeyinden yansıyan ışık miktarının ölçülmesi yöntemi;bu yöntemle ışık ölçümü, ışıkölçer konuya yöneltilerek yapılır.
- Yaprak Örtücü (Between-The-Lens-Shutter): Objektif içine yerleştirilmiş merkezden dışa açılıp, dıştan merkeze doğru kapanan ve metal yaprakçıklardan yapılmış örtücü türü.
- Yayınım (Irradiation) Duyar katın fiziksel yapısından ötürü, içinden geçen ışığın yayılmasına neden olması; bu olay görüntü keskinliği olumsuz yönde etkiler.
- Yirmidört Bit Görüntü: Yaklaşık 64 milyon renk görüntü içeren görüntü
- Zoom Objektif (Zoom lens) Bkz. Değişken odak uzunluklu objektif.
- Zorlama (Pushing process): Çeşitli amaçlarla filmlerin sahip oldukları ASA/DIN değerlerinden daha büyük değerlerle çekilip, özel olarak banyo edilmeleri işlemi.
|