Cevap: Boşanma ve reddedilme
Bir an önce çözüm getirilmesi gereken konulardan biridir, kadına şiddet. Yalnız yazdığınız yazıda bir yere takıldım. '' İnsan onuruna göre yaşamak erkek kadar, en az kadının da hakkıdır. '' Böyle bir şey demeniz bana göre yanlıştır. Ne demek erkek kadar kadının da hakkının olması? Bu cümleyle aslında kadın-erkek eşitsizliğini bir bakıma kabullenmiş oluyoruz. Her insan eşit yaşama hakkına sahiptir, cinsiyete göre bunu değerlendirmemek lazım. Tabii ülkemizde kadına ne kadar değer verildiği gözler önündedir. Dayak yiyen binlerce kadın koruma talebi için başvuruyor, devlete sığınıyor. Daha doğrusu sığındığını düşünüyor. Dayak yiyor, vahşice darp ediliyor, tecavüz edilerek öldürülüyor. Bunlar olurken nerede bu devlet, adalet nerede? Eğer bir devlet, ülkesi sınırları içinde yaşayan insanları korumaktan bile acizse, vah halimize. Birazda farklı açıdan bakarsak eğer, bu insanlar neden şiddete yöneliyor? Özellikle son yıllarda neden bu kadar arttı? Bizim bilmediğimiz, duymadığımız kaç kadın daha şiddete maruz kalıyor. Belki ben bu yorumu yazarken bile, bir kadın kocasına su getirmedi diye dayak yiyordur. Bu hem hukuki bir savaş, hem de psikolojik bir savaştır. Şiddet uygulayan, tecavüz eden bir insanın normal olabileceğini düşünmüyorum, bir şekilde hem yargılanıp hem de tedavi edilmelidir lâkin ülkemizde yargılama konusunu bile aşamamışken, tedavi etmelerini beklemek bir hayli gülünç olacaktır.
__________________ If you can't measure it, it doesn't exist. |