Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
| Cevap: Mesih'e İhtiyaç
Sevgili kardeşim pessimisT Rab'de teşekkür ederken; esenliği sizinle olsun.
Evet !
Mesih, Galileli yoksul bir öğretmenken; düşmanları Yahudi önderleri, O'nu tutup zalim Roma valisinin önüne getirdiler. Çarmıha gerilmesini istediler. Yargılamadan sonra Pilatus, Mesih'in suçsuz olduğunu açıkladı ve şikayetlerine, " Bu adamda hiçbir şey bulmadım . " dedi. Yahudiler, inatla isteklerini yenilediler. Sonunda yeniden yargılandı. Pilatus, ikinci yargıdan sonra, " İşte onu önünüzde sorguya çektim " dedi. "Bu adamda şikayet ettiğinz şeylerden bir tekine rastlamadım. Herodes de bulamadı. Çünkü onu bizegeri gönderdi " ( Luka 23:13-15 ). Bundan da öte, eşi, Pilatus'dan Mesih konuusunda sakınmasını ister. O'nun için " dopru insan " der ( Mat. 27:19 ). Mesih'in suçsuz olduğunu defalarca açıklamasına rağmen sonunda Yahudilerin talebini istemeye istemeye kabul ederek; O'nu askerlere teslim eder. Ama ondan önce vicdanını rahatlatmak ister. Herkesin önünde ellerini yıkar, " Bu adamın kanında benim hiçbir sorumluluğum yoktur, varın ötesini siz düşünün " ( Mat. 24:27 ). Pilatus, araştırmış; bu araştırmanın sonunda Mesih'in doğru olduğunu görmüştü. İşte Mesih'in yeryüzündeki yaşamının sonlarında Roma valisinin ulaştığı bu sonuç, O'nu tanımak için vazgeçilmez bir anahtardır. Yahudilerin, Müslümanların, hatta inkarcıların tanıklıkları bile bu konuda birleşmektedir.
Sorun, tüm dünyanın, Mesih'in doğruluk ve kutsallığına ilişkin tanıklığını aşağıdaki gerçeklerle bağdaştırma sorunudur.
a- Kendisi için bir insanın cesaret edemeyeceği şeyleri iddia etmesi.
b- Bir insanın yapamayacağı şeyleri yapması.
c- İnsanların kendisi hakkında söyledikleri - bir insana atfedilmesi mümkün olmayan - şeyleri kabul etmesi.
Kişinin sahip olmadığı bir şeyi iddia etmesi ya hilekarlık, ya ahmaklık ya da akli bir rahatsızlıktır. Oysa kimse, İsa Mesih'i bunlarla suçlayamaz.
Peygamberler, doğrulukta ilerledikçe eksiklikleri ve hataları nedeniyle bir kat daha eziklik duydular. Zira alçakgönüllülük, erdemlerin en üstünü; suçu itiraf, görevlerin başıdır. Doğruluk, vicdanda hassas bir duygu doğurur. Nasıl uygar kişi , ilkel koşullarda yaşayan birinin aldırış etmediği pisliklerden iğreniyorsa; aynı şekilde doğru kişi doğrulukça kendisinden düşük birinin önemsiz gördüğü ya da kötüler arasında övünülecek işlerden sayılan konularda af diler. Vahiy kitabında adı geçen Musai Davut, Daniel, Petrus ve Pavlus gibi en yüce peygamberlerin yaşamlarında gerçekten son derece etkili itiraflar, merhamet dileyişleri vardır. Bu durum, onların doğruluğuna olan inancımızı artırır. Aralarında kusursuz olduğunu iddia eden tek bir kişi yoktur. Fakat Mesih, burada, tüm doğrulardan ayrılıyor. Bu farklılık nasıl açıklanabilir, Mesih kimdir ?
Hepimizin bildiği gibi Mesih'i kusursuzlukla niteleyenler, sabah akşam, yaz kış, üç yıl boyunca O'ndan ayrılmamış kişilerdir. Böylece O'nu her yönüyle tanıma olanağı buldular. Onlar, bir takım noksan ve kusurları görmezlikten gelecek ya da örtmeye çalışacak vurdumduymaz kişiler değillerdi; Mesih'in yaşamını açıklayıp O'nun eşsizliğini vurgularken; bir yandan da kendi eksikliklerini anlatıyorlardı. Bu, onların içtenlik ve dürüstlüklerinin kanıtıdır. O halde tanıklıklarına güvenebiliriz.
Tarihin garip gerçeklerinden biridir, Mesih inancı uğradığı ve halen uğramakta olduğu işkencelere, güçlü düşmanlarının sayısız saldırısına karşın dimdik ayakta kalmasını bilmiştir. Herodes'in Beytlehm'de bebek İsa'yı öldürme girişiminden bugüne dek Mesih inancının sayısı kabarık - Herodes'i harekete geçiren aynı amaçla aimanlılar topluluğuyla savaşmaktan bir an olsun geri durmamışlardır.
Gene konu hakkında bilgisi olan herkesin bildiği üzere, Mesih inancının öğretilerine yapılan itirazlar, çok eskiden elçiler döneminde başlamış, nesiller boyunca kah susmuş, silinmiş, kah yeniden hortlamış, büyük bölümü ise saçmalığı nedeniyle ölüp gitmiştir. Zaman oldu, bu inkarcı ve direnişcilerin önderleri, Kutsal Kitap'a karşı saygının yok olduğunu, artık bu kitapda geçen en önemli konuların bile hiçe sayıldığını, Mesih inancını tamamıyla yıktıklarını öne sürerek övündüler. Fakat İncil'in Mesih'in kişiliği hakkındaki öğretisi tüm bu sınavlardan başarıyla geçti.
Mesih, duasında şöyle demişti: " Sonsuz yaşam, tek gerçek Tanrı olan seni ve gönderdiğin İsa Mesih'i tanımalarıdır. " ( Yu. 17:3 ) Elçi Pavlus, Mesih'i gerçekten tanımak için her şeyi süprüntü saydığını söyler ( Flp. 3:8 ).
Dört İncil'in içinde Mesih'i en güzel resmeden Yuhanna sözünü şöyle bağlıyor: "Ne var ki yazılanlar, İsa'nın, Tanrı'nın Oğlu Mesih olduğuna iman edesiniz ve iman ederek O'nun adıyla yaşama kavuşasınız diye yazılmıştır. " ( Yu. 20:31 ) Keşke herkes, gerçek insan doğasında insanlığa ortak olmakla birlikte onlardan ayrılan bu eşsiz Kurtarıcıya diri ve kişisel bir imanla bağlansa ! Çünkü bu iman, sahibine İsa Mesih aracılığıyla sonsuz yaşamı sağlayacaktır. " Bunun için de Tanrı O'nu pek çok yükseltti ve O2na her adın üstünde olan adı bağışladı. Öyle ki, İsa'nın adı anıldığında gökteki, yereki ve yer altındakilerin hepsi diz çöksün ve her dil, Baba Tanrı'nın yüceltilmesi için İsa Mesih'in Rab olduğunu açıkca söylesin. " ( Flp. 2:9-11 ). Rab'bin sevgi ve ışığının sarmalında kalınız. |