Gazi Üniversitesi Mikrobiyoloji Ders Notları
MİKROBİYOLOJİYE GİRİŞ
M İKROBİYOLOJİ DERS TAKVİYE NOTU, Eylül 2008
G İRİŞ
Mikros : küçük, Bios: hayat, Logos: ilim
Çok uzun süre gözle görülmeyen yarat ıkların varlığından şüpheleniliyordu; ancak keşifleri, mikroskobun icadı ile gelişti. Robert Hooke, 1664’de mayaların meyve gibi üreyen yapılarını tanımladı. Mikroorganizmaları detaylı olarak ilk gören kişi amatör mikroskop imalatcısı Hollanda’lı Antoni van Leeuwenhoek’dur. Ancak 19. Yy’da gelişmiş mikroskoplar yapıldı ve mikrobiyoloji, buna paralel olarak gelişti. Gecikmenin bir sebebi de mikroorganizmaları incelemek için gerekli tekniklerin geliştirilmesiydi.
Aç ıkta bırakılan gıdalarda bir süre sonra bakteri üremesi sonucu bozulma olduğu görüldü; bunun cansız materyalden spontan oluştuğu bile tartışıldı. İlk defa Fransız kimyacısı Louis Pasteur havada, gıdada bozulmaya sebep olan mikroorganizmalara benzer yapılar olduğunu gösterdi. Pasteur, solunan havada devamlı olarak çeşitli katı maddeler olduğunu ve bunların ebatlarının 0.01 mm ilâ > 1.0 mm olduğunu gösterdi. Gıdadaki canlıların havadakilerden üreme sonucu meydana geldiği anlaşıldı. Yani bu cisimler havada olduklarından her yerde vardır ve bütün maddelere konarlar, gıdayı da kontamine ederler.
Pasteur kontamine edici (kontaminan) bu maddeleri uzakla ştırmak için ısı kullandı. Yani onları öldürdü. Şimdi ısı ile mimroorganizmaları öldürmeye sterilizasyon diyoruz. Sterilizasyondan sonra tekrar bakteri vs. bulaşmaması için gerekli tekniklere de aseptik teknik denir. Gıdalardaki konserve ve reçel yapmanın da temeli sterilizasyondur. Ancak, bazan kaynatma yeterli sterilizasyon sağlamaz; endospor oluşturan, ısıya-dayanıklı yapılar ölmez. İlk defa Bacillus hücrelerinin içinde endosporlar Cohn ve Koch tarafından gösterilmiştir. Daha sonraları hastalıkların sebebi olarak da mikroorganizmalar bulundu: anthrax (Bacillus anthracis) (Koch) gibi. Kültürde, yani mikoorganizmaları, canlı vücudu dışında üretme teknikleri bulunduktan sonra da saf kültürler halinde üretme metodu geliştirildi. Bunlardan tek koloni izolasyonu artık mikrobiyolojinin vaz geçilmez tekniklerinden biri haline geldi. Böylece infeksiyon hastalıklarının; teşhis, önleme ve tedavi metodları da geliştirildi. 20. Yüzy ılda Mikrobiyolojide Gelişmeler:
Medikal mikrobiyoloji ve immunoloji 20. yüzy ılda geliştiler. Patojenler ve vücudun savunma mekanizması ile ilgili çok önemli bilgiler elde edildi. Ziraî mikrobiyolojideki gelişmelerle, topraktaki mikrobiyal prosesler ve dolayısıyla bitki büyümesine müsbet ve menfî etkileri araştırıldı. Toprak mikrobiyolojisindeki gelişmeler sonucu antibiyotiklerin oluşumu ve endüstriyel kimyasalların oluşumu bulundu; bunun sonucunda da ; bilhassa II. Dünya Savaşından sonra endüstriyel mikrobiyoloji gelişti.
Su mikrobiyolojisindeki geli şmelerle insan ve insan faaliyetleri sonucu oluşan atıklar olan kanalizasyonların arıtılmasında mikropların kullanılması başarıldı. İlk büyük kapasiteli atıksu arıtma tesisleri geliştirildi. Temiz içme suyu mikrobiyolojisi gelişti.
Virüsler bulundu ve ara ştırmalarda bakteriyofajlar kullanıldı. Genetik çalışmalarda bakterilerin kullanılmasıyla gen mühendisliği gelişti. Dolayısıyla biyoteknoloji ve moleküler biyoloji, insanlığın refahı ve sağlığı için kullanılmaya başlandı. Evrim çalışmalarında moleküler sekanslamada ilk kullanılan canlılar arasında mikroorganizmalar vardır.
SINIFLANDIRMA
S ınıflandırmada 5 Alem (Kingdom) vardır: 1) Monera Bakteriler. İç yapıları oldukça basit tek hücreler. Üreticiler veya ayrıştırıcılar. 2) Protista Protistan’lar. İç yapıları oldukça karmaşık tek hücreliler. Üreticiler veya tüketiciler. 3) Fungi Fungus’lar. Genellikle çok hücreliler. Ayr ıştırıcılar. 4) Plantae Bitkiler. Genellikle çok hücreliler. Genellikle üreticiler.
5) Animalia Hayvanlar. Çok hücreliler. Tüketiciler.
Bakteriler çok küçük ve yap ısal çok az özellikleri olduğu için prokaryotlardaki filogenetik ilişkiler fenotip analizi yerine genotipik analizlere dayanmaktadır. Eskiden fenotip kullanılıyordu.
Mikrobiyolojide de temel taksonomik birim tür’dür. Bir tür genellikle birkaç su ş veya klon’un tanımlanmasıyla yapılır. Buradaki anlamıyla klon: tek hücreden gelen, genetik olarak benzer hücre |