Havza
Tarihi Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.Havza'nın doğusunda yer alan Lerdüge tümülüslerinde yapılan arkeolojik araştırmalar ilçenin tarihinin MÖ. 100 yıllarına kadar uzandığını göstermektedir.
Havza'da Romalıların ve Bizanslıların yaşadığı da bilinmektedir. Eski tarihçiler ilçedeki şifalı suların o dönemlerde çok meşhur olduğunu hatta Romalıların buraya (Thermee) Phoseemeomitarem adını verdiklerini belirtmişlerdir.
Kasaba şifalı suları nedeniyle yıllarca büyük krallar ve beyler arasında el değiştirmiştir.
Adını 1156'da Amasya hükümdarı olan Kavz Han'dan almıştır. Kavz adının 1245 tarihinde Selçuklu hükümdarlarından Sadi Paşa tarafından Havza olarak değiştirildiği ileri sürülmektedir. Beylikler döneminde Havza Canik Beylerinden Taşanoğulları tarafından idare edilmiştir.
Osmanlılar ülkede birliğin sağlanması için beyliklerin kendi egemenliğine girmelerini amaçlamıştır. Bu amaçla Amasya valisi II. Murat, Yögüç Paşayı görevlendirerek, Taşanoğullarının egemenliğindeki Havza yöresini Osmanlı egemenliği altına almıştır. Böylece Havza 1430 tarihinde Osmanlı topraklarına katılmıştır.
Osmanlılar döneminde Amasya iline bağlı olarak yönetilen Havza 1882 tarihinde ilçe haline getiriliyor. 1926 yılında ise Samsun'a bağlanıyor.
Coğrafi Konumu Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.Samsun'a uzaklığı 86 km. olan ilçenin kuzeyinde Bafra Güneyinde Amasya'nın Suluova ve Merzifon , batısında Vezirkö
prü, doğusunda Lâdik ve Kavak ilçeleri yer alır.
Bu dağların etekleri yayla konumundadır. En önemli Akarsuları; Tersakan, Derinöz ile İstavruz'dur.
Sosyo - Ekonomik Yapısı
Havza'nın ekonomisinde tarım hakimdir. Buğday ve şeker pancarı tarımsal üretimde en ön sırayı alır.
İlçenin köylerinde hayvancılık yaygın olarak yapılmaktadır.
Dağlarla çevrili ilçede orman alanları geniş yer kaplar. Özellikle Orman köylerinde yaşayan halk geçimini büyük ölçüde orman ürünlerinden sağlamaktadır.
Havza ekonomisinde turizmde önemli bir yere sahiptir.
Ayrıca ilçede çok sayıda un fabrikası faaliyet göstermekte, elde edilen unlar çeşitli illere gönderilmektedir. Eski ve Yeni Çeltek denilen mevki de ise Linyit kömürü çıkartılan ocaklar vardır.
Ulaşım Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.Havza, Samsun-Ankara Devlet Karayolu üzerinde kurulmuş bir ilçemizdir. Samsun'a uzaklığı 86 km.dir. Samsun'dan Havza'ya ulaşım problemi yaşanmamaktadır. Her gün her saat araç bulmak mümkündür
Tarihi ve Kültürel Değerleri Lerdüge Tümülüsleri : Havza'nın 21.km doğusunda Lerdüge köyünde beş tümülüs saptanmıştır. 1946yılında başlatılan çalışmalarda çıkan buluntular Ankara Arkeoloji Müzesine gönderilmiştir.
Ortaya çıkartılan yapının, mimari tekniği ve diğer buluntulardan MÖ. 100- MS. 200 yılları arasında kullanıldığı anlaşılmıştır.
Mustafa Paşa Cami : Havza'nın imaret mahallesindedir. 1256 yılında yapılmıştır. Mustafa Paşa Türbesi: 1429 yılında yaptırılmıştır.
İmaret : Havza ilçe merkezinde imaret mahallesindedir. Amasya emirlerinden Atabeyzade Mustafa Beyin damadı Yörgüç Paşazade Mustafa Bey tarafından 1429 yılında yaptırılmıştır.
Kurt Köprüsü : Havza ilçesine bağlı Kayabaşı (Tahna) köyündedir. Kesin yapılış tarihi bilinmeyen kö
prünün Roma döneminde onarıldığı tahmin edilmektedir.
Gazi Konağı : M. Kemal Atatürk'ün Milli Mücadele yıllarına Havza'da ikamet ettiği, o günkü adıyla Mesudiye Oteli'dir. Atatürk 25 Mayıstan 12 Haziran tarihine kadar burada kalmıştır.
İstasyon Binası : İki katlı olan yapı kesmetaştan inşa edilmiş olup çatısı Marsilya kiremiti ile örtülüdür.
Büyük Hamam (Vakıf Hamamı) : İmaret mahallesi, Hamam sokağında bulunan tarihi kaplıca; Bizans döneminde yapılmış olan eski yapı yıkılarak yerine yeniden inşa edilmiştir. Adeta Havza'nın sembolü haline gelen bu tarihi hamam vakıf kayıtlarına göre 1256 yılında Selçuklu sultanı II. Mesud tarafından yaptırılmıştır.
Küçük Hamam (Şifa Kaplıcası) : 1429 yılında Amasya Emiri Mustafa bey tarafından büyük hamama ilave olarak yaptırılmıştır. Bir havuzu olan bu hamam 50 kişi kapasiteli olup devamlı erkeklere açıktır.
Maarif Hamamı : İmaret mahallesi Hamam sokağında Büyük hamamın 50 m. batısında yer almaktadır. II. Abdülhamit'in son dahiliye nazırı Maznun Paşazade Mehmet Memduh Paşa tarafından Sivas Valisi iken 1890-1894 tarihleri arasında yaptırılmıştır. Üstünde bulunan özel banyolar ve otel kısmı yenidir.
Kaplıcalar Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.Yazılı belgelere göre tarihi 2500 öncesine değin uzanan Karadeniz Bölgesinin şifa yurdu; Havza Kaplıcaları,kaplıca suyunun kimyasal özellikleri ve şifalı olduğu hastalıkların çokluğu bakımından bölgemizin en önemli Sağlık Turizmi merkezlerinden biridir. Her yıl on binlerce kişi tarafından günü birlik yada bir günle bir ay arasında değişen sürelerle konaklamak suretiyle ziyaret edilen Havza Kaplıcarı, volkanik kaynaklı (Jüvenil) olup zayıf mineralizasyonlu,sodyum bikarbonatlı,Hipertermal (56 C),Hipotetik (14.5 milimol/lt) ve Oligometalik (643.17 mg.) bir maden suyudur. Renksiz,berrak ve kokusuzdur. Sıcak suyun rezervuar kayacı;Jura-Alt Kretase kireçtaşıdır. Yüzeyden kireçtaşı kırık ve çatlakları boyunca derinlere süzülen su,jeoteknik gradyan etkisiyle ısınmakta ve kireçtaşları içinde depolanmaktadır. Sıcak su daha derinlerdeki Paleozoyik mermerleri ve Permiyen kireç taşlarından faylar boyunca çıkarak yer yer Jura-alt Kretase kireç taşlarına nufus etmektedir. Rezervuar kayacından üretilen sıcak su daha ön ce kaynaklar boyunca çıkarken şimdi yalnız açılan sondajlardan çıkmaktadır.
Havza Kaplıcalarının Şifalı Olduğu Hastalıklar :
1936 yılında TC Yüksek Ziraat Enstitüsü tarafından görevlendirilerek Havza'ya gelen Prof. Dr. Kerim Ömer ÇAĞLAR buradaki kaplıca suları ile ilgili bir dizi bilimsel tahliller yapmış,Havza Kaplıcaları'nın şifa özelliklerini içeriğindeki etkili maddeler bakımından değerlendirerek şu tespiti yapmıştır.
Havza kaplıca suyu: 1.Arsenikli 2.Çelikli 3.Silisli 4.Bikarbonatlı 5.Radyoaktif bir kaplıca suyu olup aşağıdaki hastalıkların tedavisinde şifalı olduğu anlaşılmıştır.
Arseneğin etkisi: Havza Kaplıcalarının suyunun terkibindeki Arsenik miktarı HA504 halinde litrede 0.00008742 gramdır. Her ne kadar bu oran pek az gibi görünmekteyse de bunu dünyada Arsenikli olarak tanımlanan diğer kaplıcalarla karşılaştırdığımız zaman tipik arsenikli bir su olduğu anlaşılır.
Bütün Arsenikli kaplıcalar gibi Havza Kaplıcaları da :
-Her çeşit kan (Fakrütdem) hastalıklarında -Cilt hastalıklarında -Sinir hastalıklarında -Taht-ı Tegaddi de -Sıtma tedavisinde ve -Bütün hastalıkların nekahet devrelerinde şifalı olma özelliğinden başarı ile yararlanılabilecek sular arasındadır.
Çeliğin etkisi :
Havza Kaplıca sularının bir diğer özelliği Çelikli Sular sınıfına girmesidir.Bir kaplıca suyunun litresinde en aşağı 0.01 gram demir emlahı bulunuyorsa buna iyi çelikli bir su adı verilir.Havza'da bu miktar Fe (HCO3)2 hesabı ile litrede 0.0150384 gramdır.
Dolayısı ile Havza Kaplıca suları çelikli sular sınıfında olduğundan benzeri çelikli sular gibi: -Kloroz tedavisinde -Beden zafiyetlerinde -Kadın Hastalıklarında (Kısırlık,Adet düzensizlikleri ve menopoza bağlı düzensizliklerde) -Psikolojik rahatsızlıkların tedavisinde -Adale ağrılarının giderilmesinde -Sindirim bozukluklarının tedavisinde -Dalak şişliğinde -Kronik Bronşit tedavisinde şifa etkisi kanıtlanmış sulardan biridir.
Silisin etkisi :
Havza Kaplıca suları silisli bir su olup,litresinde 0.05192 gram H2SiO3 vardır. Silisli sular içilerek kullanılır.Bu özelliği Havza Kaplıcasının banyo yapmanın yanı sıra içmek suretiyle de şifalı olduğunu ortaya koyan özelliklerinden biridir.
Havza Kaplıcasının Silisli bir su olma özelliği: -Yaşlanmaktan ileri gelen Arterioskklerose ve diğer bazı yaşlılık hastalıklarına şifalı olmasını sağlar.
Bikarbonatların etkisi :
Esas itibarı ile bir suya tam anlamı ile karbonatlı su diyebilmek için bunun bir gramdan fazla münhal madde hatta bir kısmında bir gramdan fazla CO2 bulunması gerekir.Fakat bazı karbonatlı sıcak sular da vardır ki,bunlarda serbest CO2 miktarı azdır.Bu sularda özellikle (NaHCO3
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Natrium bikarbonat'ın varlığı önemlidir.Havza Kaplıca suyunda bu maddeden bir litrede 0.366 gram vardır.Az hamızı karbonlu (litrede 0.044 gram) bir su olduğuna göre de Havza Kaplıcaları Almanya'nın dünyaca ünlü Betrich ve Schulzbach suları derecesine yaklaşır.
Bu sular içme kürlerinde kullanılır.Bu sayede Havza Kaplıcalarının: -Fazla hazımsızlıktan gelen her çeşit mide hastalığına -Mide iltihaplarına -Sindirim bozukluklarına -Safra taşı rahatsızlıklarına karşı şifalı olma özelliği vardır.
Radyoaktivitenin etkisi :
Her suda radyoaktivite vardır.Yalnız değişen bunun miktarıdır.Nitekim kaplıca sularının çoğunda radyoaktivitenin miktarı o kadar aşağıdır ki,bu konuda kabul edilen ölçülere göre bunların çoğunu bu guruba sokmak mümkün değildir.Bununla beraber radyoaktivitesi 1-2 mach arasında değişen sularda etkisi başka maddelere atfedilemeyecek bazı tedavi edici özellikler görülmektedir.Havza kaplıca suyu radyoaktivitesi bir litrede bir saat hesabı ile 6.2 Emandolayında olması nedeniyle bu etkin tedavi edici özelliklere sahip kaplıca suları arasına girer. Havza Kaplıcaları,radyoaktivite özelliğinden ötürü: -Romatizma hastalıklarına
-Kadın hastalıklarına (Üreme organı iltihaplarına) -Kırık-çıkık sekellerine -Ortopedik ameliyat sonrası nekahet dönemlerinde -İchias -Nikris (Gut) -Diz,kalça,boyun ve bel kireçlenmelerine -Şeker hastalığına -Solunum yolu nezlelerine -Bağırsak ve Böbrek hastalıklarına -Cilt hastalıklarına -Strese karşı şifalıdır.
Havza Kaplıcaları bu hastalıkların yanı sıra: -İnhalasyon uygulaması(Su buharının solunması) yöntemi ile: -Müzmin üst solunum yolu iltihapları -Alerjik burun içi iltihapları -Müzmin larenjit ve farenjit -Nefes darlığı yapan Akciğer hastalıkları -Bronş genişlemesi,Astım
İçmece uygulamaları(mineralli suyun içilmesi) yöntemi ile: -Mide ve bağırsak hastalıkları -Hazımsızlık -Safrakesesi tembelliği -Müzmin kabızlık -Kalın bağırsak spazmları -İdrar yolunun müzmin iltihaplarının tedavisinde de etkili ve yararlıdır.
Gezi ve Mesire Yerleri
Çevresinde ve ülke çapında böylesine meşhur kaplıcalara sahiptir. Havza'nın etrafı Ormanlarla kaplanmış dağlarla çevrilidir. Bu nedenle yakın çevresinde piknik ve mesire alanı oldukça fazladır.
Festival ve Şenlikler
Milli Mücadele yıllarında Atatürk'ün Havza'ya geldiği gün olan 25 Mayısta her yıl Atatürk'ü Anma ve Kutlama Festivali adı altında bir şenlik düzenlenmektedir. Bu şenliklerde Karadeniz Kırkpınar'ı diye adlandırılan yağlı pehlivan güreşleri yapılmaktadır. Bir hafta süreli festivalde çeşitli spor müsabakaları, eğlenceler, kültürel etkinlikler gerçekleştirilmektedir.
Folklorik Değerler
Kaplıcalar Havza'nın yaşamında öylesine etkili olmuşturlar ki; gelenek ve göreneklerinde bile onların etkisi hemen farkedilir.
Yemekler
Samsun'un hemen hemen tüm ilçelerinde olduğu gibi keşkek ve tirit Havza'nın da en meşhur yemeğidir. Havza'da hamur işleri de yaygın olarak yapılmaktadır.