Cevap: Düş'{üş}ler ~
Sana eğer bugün bir yazı yazacak olsaydım az önce ağlayarak denk geldiğim ve okuduğum bu yazı gibi olurdu bu yazı belki çoğunda bu kelimeleri seçerdim bende, bilirim için acımaz öyle rahat ki için..
Uzun zaman önce karar verdiğin ve aslında terkettiğin ben'i şimdi bir 'yokluk' olarak görmek zor olmasa gerek.
'' Bazı insanları gerçekten seviyosun. Arkadaş olarak veya değil. Fark etmez.
Gerçekten seviyosun. Onun kim olduğu, ne olduğu umrunda olmuyor. Onun geçmişini öğrenmek için deliriyosun, onu sevebilmek için deliriyosun.
Hayatın boyunca kimseye vermediğin kadar değer veriyorsun o kişiye.
Sonra. Bir gün. Bir bakıyorsun ki yaptığın her şey boşa gitmiş. Sen bunları sadece pişman olmamak, en azından “denedim” demiş olmak için yapıyorken birileri alıp denemenin vermiş olduğu rahatlığı bile götürüyor.
Onca hata yapmana ve hiçbirinden pişman olmamana rağmen ilk gerçek pişmanlığını edinmiş oluyorsun böylece.
“Keşke çok çikolata yemeseydim” gibi değil. “Keşke biraz daha çalışsaydım” gibi değil. Daha farklı, daha büyük bir pişmanlık.
Halbuki bundan önce hep tecrübe der, geçerdin.
Yaptığın her şeyin boşa gitmesini bile sindirir hale geliyorsun bir gün. Hala iyi yanlar aramaya devam ederken, fark ediyosun ki sen hiç değerli değilsin.
Başkaları sana bu kadar değer verirken, onun için hiç değerli değilsin. Zamanında birileri sana hep açıksözlü olmanı söyledi. Karmaşık olayların hayatı karıştırdığına inandırdılar seni.
Sen böyle birisin artık. Birisini sevdiğinde seviyor, üzüldüğünde üzülüyorsundur. Basit ve net.
Tüm bunlara rağmen o, anlamamakta ısrar ediyor.
Ben, her şeyi alttan alırım. Bugün olmasaydı muhtelemen her şey aynı düzende gitmeye de devam ederdi.
Şimdi en azından bana verilen değeri görmüş oldum diyorum. Kimler için gerçekten önemli olduğumu, olaylara nasıl tepkiler verebileceğimi.
Ne bileyim. Belki kendimi avutuyorum. Ama şöyle bir şey gerçek var ki, birisini çok sevdiğin kadar nefret edebiliyorsun ondan. Bugünü asla unutmayacağıma eminim.
Benim daha önce hiç keşkem olmadı dediğimde doğruyu söylüyordum.
Ama sanrım artık bir keşkem var. Benim pişmanlığım sensin. ''
. . .
__________________ Ey iki adımlık yerküre; senin tüm arka bahçelerini gördüm ben. |