Cevap: Türk Dili ve Osmanlı Mirasının Doğası
TARİH EN AZ TÜRKÇEDE YAŞIYOR
Osmanlıcaya ilişkin bu yargılar üzerine bugünkü Türkçe ortaya çıkmıştır. Bu beş yüz yıllık Osmanlı kültürünün yadsınması anlamına gelmiyor. Bize özgü duyarlığın içinde Osmanlı geçmişi, Osmanlıca, Arapça ve Farsça da vardır. Babamız, dedemiz Osmanlıdır. Geçmişten gelen her şey zenginliğimizdir. Ulusal tarihimiz Anadolu’da Selçuklu ve Osmanlı üzerine oturur. Fakat bu tarihi kimliğin daha eski katmanlarının da tanımladığı bir uzun soluklu kimlik de, en az dilimizde yaşamaktadır.
Dil’in birleştirici gücünün yerine geçecek bir sosyal olgu yoktur. Protestanlığın en büyük gücü Luther’in İncil’i Almancaya çevirmesinden kaynaklanmıştır. İngiliz halkını yaratan İngilizce, Fransa’yı yaratan Fransızcadır. Avrupa’yı birleştiren de kilisenin zorladığı Latince olmuştur. Amerika tek bir dilin birleştirdiği ülkedir. Hindistan’ın politik bütünlüğü ise İngilizce sayesinde gerçekleşme olanağı bulmuştur. Dünya politik bir egemenlik aracı olan İngilizceyi ortak bir anlaşma dili olarak kullanıyor. İngilizce ile diğer Avrupa dilleri arasındaki sürtüşmeyi de 1970’lerden beri izliyoruz.
Divan edebiyatı, toplumdan beslenmeyen bir edebiyatın, söz oyunundan başka bir şey geliştirmediğini göstermiştir. Kuran’ı bile anlamayan Müslüman Türk halkının halk şiiri ve masal dışında, ne edebiyatı, felsefesi, ne romanı, ne tiyatrosu ne de doğru dürüst tarihi, yani dünya uluslarıyla karşılaştırılacak bir kimlik kaynağı gelişmiştir. İlk büyük birleştirici Osmanlı tarihini Hammer’in yazmış olması doğru değerlendirilirse, bazı gerçekler daha iyi anlaşılabilir.
Osmanlı edebi mirası, okumamış Türk’ün yabancısı olan bir mirastır. Osmanlı’nın en kötü mirası, okumamış bir halktır ve Türkçeye bile çevrilmemiş bir Kuran’dır. İranlılar ve Arapların en büyük gücü dillerinden geliyor. Bütün geri kalmışlıklarına karşın milliyet hisleri dilleri etrafında gelişmiştir. Osmanlı-Türk kavgası dinciyi Osmanlıca yanlısı yapmış, Türk’ün entelektüel gelişmesini engellemiştir. Bugün dinini kendi dilinde okumayan kaç millet var? Neden Arap Kuran’ı anlasın da Türk anlamasın? Tanrı tek bir dini gönderdiği zaman insanları ayırmak için mi, birleştirmek için mi gönderdi?
Türkiye’nin ilk geriliği, dinini kendi dilinde öğrenmemesidir. Bu giderek ulemanın egemen kalmak için kullandığı bir cehalet aracı olmuştur.
Osmanlı tarihi, tarihçilerimizin yapıtlarıyla gösterdikleri gibi, kendi içinde olağanüstü tutarlı bir sistemdir. Her şeyini kendi içinde yaratmıştır. Fakat bizim tarihimizi doğru yazmamız için Osmanlı kabuğundan daha derinlere inmemiz gerekiyor. |