|
Alıntı: |
Laiklik, asla dinsizlik olmadığı gibi, sahte dindarlık ve büyücülükle mücadele kapısını açtığı için, gerçek dindarlığın gelişmesi imkanını temin etmiştir. (1930
|
Biz hala bunun mücadelesini veriyoruz, ne kadar üzücü.
Laiklikte din ve devlet ayrılır deniyor, din ve insan değil.
Bir birey laikliğe inanamaz. Bu bir inanç şekli değildir.
Bu bir yönetim şeklidir. Laikliğe inanılmaz, laikçe yönetilir.
Bir insanın dinden ayrılması laiklik değildir. Ateizme girer.
Aradaki ince çizgiyi ayırt etmek lazım gelir.
Ateiste karşı değiliz ama bari Atatürk'ün şanını rahat bırak be adam.
Önderimizin bu yazısını okuması gereken çok insan var.
Onun isminden rant sağlayarak sistemde yer edinen çok insan var.
Laikliği işine geldiği gibi anlayıp dinsizlikle bağdaşlaştıran çok insan var.
Dinsizlik değil, din özgürlüğüdür deniyor değil mi?
İsteyen istediğine inansın ama devlet işlerine karıştırmasın diyor değil mi?
Yani bir Müslüman gayet ülkenin idaresinin başına geçebilir, yönetebilir.
Fakat bu yönetim şekline dini karıştıramaz.
Dini söylemlerle propagandalar yapamaz.
Hatta laiklik, özgürlük demektir.