Böyle Olur Diplomalı Eşşeğin Yol Hikayesi
Böyle Olur Diplomalı Eşşeğin Yol Hikayesi
Sabah çıktım evden, işe doğru!
Kaldırımlar güzeldi, hava mis!
Attım cebime anahtarları, es geçtim arabamı!
Bugün taban tabana gidecektim, ekmek tekneme!
Altı tane genç çıkıverdi karşıma!
Mahallenin satanistleriymiş!
Bu kurbanda, birleşip, Kaplan’a gireceklermiş…
Selamladım, geçtim!
On beş adım daha attım!
Zenci arkadaşını, şaka olsun diye ‘’Köle’’ yapan, hergele, ilişti gözüme…
Oralı bile olmadım, oradan uzaklaştım!
Yirmi üç adım attım!
Klitoris’i, Yunanistan’ın Kültür Ataşesi sanan zihniyet, çıktı karşıma…
Yoluma devam ettim!
Yerli malı haftasında, okula TEKEL bira götüren, beşinci sınıf öğrencisine rastladım!
İki çektim kulağını, verdim nasihati,ulaştım,beşyüzüncü küsür metreme…
Daha tepilecek beş kilometrelik yol var!
Altıyüzüncü metrede bir dilenciye rast geldim!
Ulan,’’ Rakun gibi adamsın, çalışsana!’’ diye azarladım kefereyi!
Ameliyatla, Ayı olup, altı ay boyunca uyumaya uğraşan bir miskine denk geldim, hemen sonra!
Cebimdeki 10 gr.lık bal kutusunu, tıkıverdim ağzına!
Kahvaltımı, sek simitle yapacaktım anlaşılan!
Birinci kilometreyi geride bıraktım!
Kaldı dört!
Meşhur olmamak için, köye kaçan, şehirli kız geliyordu, tam karşımdan!
Selamladım onu başımla! Saygıyla!
Bana bir şey soracaktı, herhalde!
Birşeyler geveledi ağzında aşifte!
‘’Çıkar şu üstündekilerini, ne dediğin anlaşılmıyor!’’ diyerek, cevapsız bırakmadım onu!
Gözümde beyaz bir perde belirdi aniden!
Objelerde flu gibi nedense!
Çevre kaymaya başlıyor gibi!
Sanırım rüyadayım!
Neyse boşver, yarım saat daha uyuyayım, işe arabayla giderim!
Alıntı