Ne yapıyorsun sen burada?
Arabanın sol sileceği aniden fırladı boşa dönen bir metalin gıcırrtısı
ardından koltuktan sıçradıktan sonra bir yıldız gibi uzun uzun kaydı
kendi etrafında dönen kırmızı ışık, artık yerinde durmayan insanlar sürüsü
Artık yaşlı büyücünün dediği oluyordu, bulunduğum yerden akdenize gitmemin
bir anlamı olmuyordu. koltuk altlarımdan kayıp gitmişti gözlerim, buğarlaşan cam gibi
kirkoyla kaldırır gibi bakıyordum gözlerimle ona,bana biraz hareket etme gücü verdi süzülmesi
Beyaz pelerini sağa atmasıyla savuruyordu beni, sağlı sollu adımlarım yağmurlu bir zift kokusu gibi
herşeyden umudumu kesip, ona ve soğuya koşuyordum. omuzlarımı titretiyor soğuk
ona koşmak ısıtıyor..
-Ne yapıyorsun sen burada!
-üşüyorum..
Elifim... |