Yazar : Gökay Birkan Sucaklı.
Kitap İsmi : SİYAH.
TANITIMI ;
Renklerde konuşur bazen… Hem de öyle bir konuşur ki, ifşa eder kendimizden dahi gizlediğimiz duygularımızı… Kimi zaman da konuşsun isteriz, renklere bürür öyle anlatırız duygularımızı… En büyük destekçimizdir Siyah…
Çünkü Siyah; bütün renkleri üzerinde toplayan bir gökyüzüdür… Siyah bütün renklerin toplamı olan bir Aurora’dır…
Siyah için hep - sanırım renkler adlandırıldığından bu yana - ayrılığın, matemin, özlemin rengi dendi… Ve “Beyaz” ise mutluluğu, masumiyeti simgeledi…
Aldandık!
Oysa SİYAH masumdu! Onu biz kirletmiştik ve yine; biz suçladık…
Sevdiğimizi teslim ettiğimiz toprağın rengi diye, yolcularımızı taşıyan trenin rengi Siyah diye, yüzyıllardır hep Siyah’ın “iyi bir şey” olmadığına inandık, inandırıldık… Türküler yaktık, hatta şiirler, denemeler bile yazdık…
Peki ya “beyaz”?
Günün aydınlığı mıdır yahut neşenin simgesi mi? Masumiyet midir gerçekten? Ah ne çabuk kirlendik… Sallanan mendiller, giyilen gelinlikler, kefenler, ahh bir de geceye dönen gün elbette… Söylenmemiş sözlerinizin, acılarınızın, harflere, kelimelere, satırlara dönüştüğü kâğıtları düşünün bir de… Kimse cesaret edemedi “beyaz” ayrılığı anlatır demeye ve kimse cesaret edemedi “Siyah” içini gösterir insanın demeye…
Yalnızlığımızı bile paylaşacak kadar güveniyoruz Siyah’a, gözyaşımıza şahitlik edecek kadar içimizdedir aslında… Tüm renklerin içinden seçtik onu! Bizi anlatsın istedik, asaletine güvendik ve doğruluğuna dilinin… Buna rağmen kendimizden gizlendik, farklı anlamlar yükledik… Neredeydi tüm renkler? Neredeydi beyaz? Bilemedik…
Tüm yaşanmışlıklarımız var şimdi Siyah’ta, tüm geçmişimiz ve geleceğimiz… Biraz umut var içinde, biraz heyecan ve gerçeklik, biraz acılarımız, biraz sevinçlerimiz, biraz da hayallerimiz ve biz!
Bir hayatın özetidir Siyah… Bizim özetimiz, diyetimiz, susturduğumuz dilimizdir Siyah…
Öyleyse Siyah’a hoş geldiniz…
__________________
''Mükemmel olmamak, tek istediğim. Dünkü kendimden daha bir şey olayım yeter;
Daha yorgun, daha verimli, daha anlayışlı, daha umutlu, daha kırgın,
daha çok şarkı bilen, daha bile erken uyanan…
Mükemmel olmanın endişesinde muhteşem şeyleri kaçırmak istemem.''