SİLAHSIZLANMA MESELESİ - II.Dünya Savaşı
ABD Başkanı Wilson'un 14 Noktası'nın birinci plânda göz önünde tuttuğu amaç, savaş sonrası dünyasında insan toplumlarının savaşsız ve olumlu bir barış düzeni içinde yaşamalarıydı.Bu amacı sağlamak için de, başkan Wilson , milletler arasında çatışmalara ve dolayısıyla savaşlara en fazla sebebiyet veren meseleler üzerine dikkatini yöneltmiş ve bu meseleleri 14 nokta da toplamıştı. Ele almış olduğu meseleler ve milletlerarası geçimsizlik sebebleri, gerçekleri karşılıyor muydu, karşılamıyor muydu, şüphesiz ki bu konu tartışılmaya açıktır.Fakat tartışamayacağımız bir husus varsa, o da, Wilson'un, 14 Noktası içinde, milletlerarası devamlı barış düzeninin bazı temel şartlarını görmüş ve bunlara parmak basmış olmasıdır. 14 Nokta'nın dördüncüsünde yer almış olan "silahsızlanma" konusu bunlardan biridir. Dördüncü nokta'ya göre, iç güvenliğin gerekleri göz önünde tutularak,silahlanmalarda büyük indirimler sağlanacaktı.Bu prensip Milletler Cemiyeti Paktı(şimdi ki Birlemiş Milletler)sekizinci maddesinde de, hemen hemen aynı ifade ile yer almıştı, öte yandan, Versay Antlaşması ile Avusturya, Macaristan ve Bulgaristan barış antlaşmalarına konan silahsızlanma zorunluğuna ait hükümlerde, bu devetlerin silahsızlandırılmalarının,genel silahsızlanma için bir başlangıç teşkil edeceğini belirtmişti.
Bu şekilde başlayan silahsızlanma meselesi, 1919'dan 1933 yılına kadar devletlerin çabalarında ve ümitlerinde büyük bir yer aldı.Sonuç şu oldu ki, silahlanma ne durdurulabildi ne de sınırlanabildi.Aksine 1933'den itibaren silahlanma ve milletlerarası buhranlar birbirine paralel olarak hızla artı.
Dün olduğu gibi bugün de, genel bir silahsızlanma gerçekleştirilebilir mi? Bizden önceki kuşakların ve bizim kuşağımızın çabaları, bizi olumsuz bir cevapla karşı karşıya bırakmaktadır.Milletarası hayatın düzeni ve bu düzen içinde teker teker her milletin sosyal,siyasal,ekonomik ve jeopolitik durumları, tarih ve gelenek yapıları, standart veya birbirine benzeyen esaslar üzerine dayanmış olsaydı, dünün olduğu gibi bugünün çabaları da olumlu bir sonuca ulaşır veya hiç değilse geleceğin ümitlerine sahip olabilirdik. Milletlerarası şartların bu imkanlarına sahip olmadığımıza göre, bazı milletlerin haklılık veya hakszlıklarını ortaya koymak, bazı insanların iyi niyetli davranışlarını göstermek veya bu insanların görünüşte böyle davranmış olduklarını ispatlamak için, silhasızlanma meselesi, gelecek bir çok kuşak için, tarih kitaplarında daima yer alacaktır. Bu meseleyi ele almakla bizde burada daha fazlasını yapamıyoruz.
İlk makalem.. Biraz fazlaca bilgili oldu idare ediniz. |