Cevap: Denizli / Milli Mücadelede Denizli
Müftü Ahmet Hulusi Efendi ve diğer üyelerin öncülüğünde düzenlenen bu mitingde Ahmet Hulusi Efendi'nin vermiş olduğu Milli Mücadele fetvası ve bu kararı takip eden fiili teşkilat, Milli Mücadele tarihimizin ilk varlığıdır. Müftü Ahmet Hulusi Efendi'nin başkanlığında, 29 Mayıs 1919'da, "Denizli Müdafaa-i Hukuk ve Redd-i İlhak Cemiyeti" kurulmuştur. Belevli Yusuf Bey, Müftü Kazım Efendi, Tavaslızade Mustafa Efendi, Emin Bey, Mustafa Efendi, Ali Efendi, Dr. Kazım Bey, Şükrü Bey, Karahacızade Ahmet Ağa'nın yönetim kurulunu oluşturdukları örgütün aldığı ilk karar, her ne pahasına olursa olsun, Yunanlıların Denizli yöresine sokulmaması ve yerli Hıristiyanlara baskı uygulanmaması olmuştur. Denizlinin ilçelerinde de çalışmaların devam etmesine karar verilerek Cemiyete gönüllü olarak eşya verilmesine başlanmıştır. Ahmet Hulusi Efendi 20 Haziran 1919 tarihinde Dinar'a giderek, halkı Milli Mücadeleye çağırırken, Müdafaa-i Hukuk ve Redd-i İlhak Cemiyeti de çalışmalarına devam ederek çevre yerleşim yerlerindeki katılımlarla bir milis grubu kurulmuştur. Denizli'nin ilçelerinde bu çalışmalar sürerken, 12 Temmuz 1919'da "Denizli Müdafaa-i Hukuk ve Redd-i İlhak Cemiyeti" kaldırılmıştır. Bunun yerine ise "Denizli Heyet-i Milliyesi" kurulmuştur. Denizli Heyet-i Milliyesi’ nin Kuruluşu ve Faaliyetleri 29 Mayıs 1919’ da Müftü Ahmet Hulusi Efendi başkanlığında, Müdafaa-ı Hukuk ve Redd-i İlhak Cemiyeti’ nin kurulması ile daha düzenli bir çalışma ortamı oluşturulmuştur. Bu dönemde cemiyet daha çok cephelere gönüllü sevkiyatı ve cephelerin ihtiyaçlarının karşılanması için yardım toplanması ile meşgul olmuştur. 12 Temmuz tarihine gelindiğinde ise Müdafaa-ı Hukuk ve Redd-i ilhak Cemiyeti lağvedilerek yerine Denizli Heyet-i Milliyesi kurulmuştur. Denizli Heyet-i Milliyesi 6 şubeden oluşmaktaydı. Genel Başkanı Denizli Müftüsü Ahmet Hulusi Efendi idi. • Şubelerin görevleri • Birinci Şube: Mali işler • İkinci Şube: İstihbarat ve propaganda işleri • Üçüncü Şube: Askerlik şubesi • Dördüncü Şube: Muhacirin şubesi • Beşinci Şube: Ulaştırma ve satın alma • Altıncı Şube: Askerlerin konaklaması ve sağlık durumları Kuva-yı Milliye Cephelerinde Denizli Sarayköy Cephesi İzmir’in işgaline müteakip Yunan İşgalleri Manisa-Alaşehir-Sarayköy istikametinden ve Aydın-Nazilli-Sarayköy istikametinden olmak üzere iki koldan Denizli yönünde ilerlemekteydi. Denizli ve kazalarında yoğun bir Kuva-yı Milliye çalışmasına başlanmış ve gönüllüler toplanarak müfrezeler tertip edilmiştir. 27 Mayıs 1919’da Aydın’ın, 4 Haziran 1919da Nazilli’nin işgal edilmesinden sonra Denizli’de bulunan Binbaşı İsmail Hakkı Bey, Denizli’de kurduğu “Savaş Grubu” ile birlikte 8 Haziran’da Sarayköy’e varmıştır. Sayıları 1000 kişiyi bulan gönüllüler “Sarayköy Müfrezesi” adıyla anılmış ve Binbaşı İsmail Hakkı Bey müfrezeye komutan olmuştur.Türk kuvvetlerinin 19 Haziran 1919’da Nazilli üzerine saldırıya geçmesiyle Yunan kuvvetleri 20 Haziran’da geri çekilmeye başlamış ve Türk saldırılarıyla Aydın’a kadar gerilemiştir. Geri çekilen Yunan taburu 87 ölü ve 23 yaralı vermesine rağmen Nazillili ve Atçalı pek çok Türk’ü şehit etmiştir. Yunan kuvvetlerinin Nazilli’yi terk etmesi ile önce Yörük Ali Efe kuvvetleri şehre girmiş, daha sonra da Denizlili Komiser Hamdi Bey ve İhtiyat zabitleri Nazilli’ye girmiştir. Nazilli’deki Yunan işgalini bertaraf eden Milli Kuvvetler, 57. Tümen komutanının 21 Haziran’da “Sarayköy Müfrezesinin bütün kuvvetleri ile Aydın üzerine yürümesi” emri üzerine taarruza geçmişlerdir. Komiser Hamdi Bey, İhtiyat Zabitleri, “Menderes Güneşi” adıyla ünlenen Tavaslı Ömer Bey ve Duacılı Molla Bekir Müfrezeleri 27 Haziran’da Umurlu’da toplanmış ve 28 Haziran’da Aydın üzerine yürümüştür. Üç gün süren muharebeler sonunda Milli Kuvvetlerin 30 Haziran’da Aydın’a girmesiyle Yunan kuvvetleri demiryolu boyunca geri çekilmek zorunda kalmıştır. Geri çekilmeleri sırasında da Aydın şehir merkez ve çevresinde pek çok tahribat yapmışlardır. Milli Kuvvetlerin bu zaferi sırasında büyük yararlılıklar göstermiş olan Denizlili Ali Çavuş ve Yüzbaşı Süleyman Bey şehit olmuştur. Aydın ve Havalisi Umum Kuva-yı Milliye Kumandanlığı ve Efeler Dönemi Nazilli ve Aydın’ın kurtarılmasından sonra düzenli bir birlik olmayan Türk Müfrezelerinin dağılması Aydın’da otorite boşluğuna sebep olmuştur. Bunu fırsat bilen Yunan Taburu 3 Temmuz sabahı saldırıya geçmiş ve akşam 21.00 sıralarında Aydın’ı tekrar işgal etmiştir. Denizli’de 100 kişilik bir müfreze kurularak Yedek Teğmen Rüştü ve Yedek Teğmen İsmail idaresinde 5 Temmuz’da Umurlu’ya gönderilmiştir. Demirci Mehmet Efe’nin 200 kadar kızanıyla Milli Kuvvetlere katılması ve 14 Temmuz’da 57. Tümen’den kalanlarında katılımıyla Türk Kuvvetleri yeniden toparlanmaya başlamıştır. Yine bu günlerde 5. Tümen komutanı Albay Şefik Bey, Demirci Mehmet Efe, Yörük Ali Efe, Sökeli Ali Efe gibi Kuva-yı Milliyeciler Köşk’te bir araya gelerek toplantı yapmışlardır. Yapılan görüşmelerde çetecilik hareketine son verilerek düzenli birliklerin kurulması kararlaştırılmıştır. Cephedeki bu düzenlemenin ardından Demirci Mehmet Efe başta olmak üzere efelerin nüfuzu artmıştır. Demirci Efe ilk başlarda Binbaşı Hacı Şükrü Bey’in emrindeki birliklerin silah, cephane ve iaşe işlerine bakmasına, köylerden yardım ve gönüllü toplamasına rağmen, kısa sürede adından söz ettirmeye başlamıştır. 57. Tümen Komutanı Albay Şefik Bey, Demirci Efe’nin mahiyetinde müşavir gibi hizmet vermeye başlamış ve Demirci Efe Aydın Cephesine hâkim olarak pek çok yere kendi adamlarını yerleştirmiştir. Böylece Demirci ve diğer efeler Aydın ve çevresinde nüfuzlarını artırmış ve bu durum Milli Kuvvetlerin yeniden teşekkül ettirilerek düzenli orduya geçilmesine kadar devam etmiştir. |