Cevap: Koagülasyon
İNHİBİTÖR MEKANİZMALAR
Organizmada fibrin oluşumunu sınırlayan veya oluşan fibrini imha eden mekanizmalarda da mevcuttur. Bunlar: 1.Self inhibisyon: Prokoagülan maddeler daima aktive ettikleri sistemi denetlerler. 2.Spesifik inhibitörler:
-Antitrombin III :Aktif serinproteazların en önemli inaktivatörüdür . Primer etkisi FXa üzerinedir. Fakat trombin, FIXa, FXIa, FXIIa ve kallikrein üzerine de inaktivasyon etkisi vardır. -Heparin Co-Faktör II: Trombin (FIIa) aktivasyonunu inhibe eder. Yukarıdaki iki inhibitör proteinin aktivasyonu da heparin ile zenginleşir. -Protein C: FV ve FVII nin önemli inhibitörüdür. K vitamini bağımlı bir prote-----. Aktivasyonu için trombinin endotel membran proteini (trombomodulin) ile teması gerekmektedir.
-Protein S: Protein C aktivasyonu için gereklidir.Trombosit membranındaki inhibisyon mekanizmasını aktive eder. -Doku Faktör Yolu İnhibitörü (Tissue factor Pathway Inhibitor=TFPI): Ekstrinsik yol inhibitörüdür. "FVII-FXa" etkileşimini inhibe etmektedir.
-Plazmin :Oluşan fibrin yapının çözülmesini sağlar .Bu işleme FİBRİNOLİZİS adı verilmektedir. FİBRİNOLİZİS
Organizmada koagülasyonun regülasyonunda fibrinolizis son derece önemli bir basamaktır ve oluşan fibrin pıhtının çözülmesi işlemidir. Bu olay plazminojen-bağımsız ve plazminojen-bağımlı olmak üzere iki şekilde gelişmektedir. Nötrofil proteaz, plazminojen-bağımsız yolun major komponentidir. Bu yol ayni zamanda anjiogenesis, embriyojenik gelişim ve hücre hareketinde de önemlidir. Plazmin-bağımlı Plazminojen aktivatör (PA)/Plazmin sistemi fibrin çözülmesinde en fazla etkin olan olan sistemdir. Bu sistemdeki plazminojen aktivatörleri; esas olarak plazma-plazminojen aktivatörü, ürokinaz-plazminojen aktivatör (uPA) ve doku-plazminojen aktivatörüdür (tPA).
Doku-plazminojen aktivatörü; endotel hücresinde bulunmaktadır. Bu aktivatör ateş, egzersiz gibi durumlarda ve vazoaktif ajanların etkisi ile sentezlenmektedir. Yalnız travma durumunda plazmaya geçmektedir.
Plazma plazminojen aktivatörü; son derece labildir ve inaktivatörler tarafından hızla plazmada veya karaciğerde inaktive olmaktadır. Kronik karaciğer hastalığı olanlarda fibrinolitik aktivitenin artmasında önemli bir faktördür.
Bir diğer önemli inaktivatör ürokinazdır. Ürokinaz da böbrekte sentezlenmekte ve idrarla atılmaktadır. İdrarda daima az miktarda plazminojen bulunmaktadır.Bunun kaynağı muhtemelen böbrekte sentezlenen ürokinaz ve filtre edilen dieğr aktiavtörlerdir.Renal traktüsteki antikoagülan aktivitede bu aktivatörlerin rolü önemli olarak kabul edilmektedir.
Plazminojen, bu aktivatörlerin etkilediği maddedir. Proteaz yapıdaki aktivatörlerin etkisi ile plazminojen plazmine çevrilmektedir. Plazmin bir serinproteazdır ve fibrini de içeren birçok substurata reaksiyon vermektedir. Bir anlamda trombüs oluşurken plazminojende fibrin trombüse müdahale etmeye başlamaktadır. Plazminin fibrinlizis etkisi erken ve geç devrede olmak üzere iki aşamada gerçekleştirmektedir. Erken devrede fibrinojene etki etmek konusunda trombinle kompetisyona girmekte ve antitrombin etki ile fibrin polimerizasyonunu ve trombosit agregasyonunu engellemektedir. Geç devrede ise fibrinojeni hidrolize uğratarak polimerizasyonu önlemektedir.
Fibrinolitik mekanizma da inhibitör sistemler tarafından da regüle edilmektedir. Bunlar Plazminojen aktivatör inhibitörleri (PAIs) ve antiplazm-----. Majör PAI’ler PAI-1 ve PAI-2 dir. Bunlar uPA ve tPA’ün herikisini de inhibe etmektedirler. Dolaşımdaki majör antiplazmin ise alfa2-antiplazm-----.Fakat alfa2-makroglobulinde ----olojik bir antiplazmin olarak fonksiyon görmektedir.
Fibrinin çözülme mekanizması özetle doku-plazminojeninin endotel tarafından salınımı ve plazminojeni aktive etmesi ile başlamakta ve fibrin solubldallara hidrolize olmaktadır. Bu sırada kullanılmayan plazminlerde hemen antiplazminler tarafından inaktive edilir.
Bazı özel durumlarda patolojik fibrinolizis de söz konusudur. Yani doku travması, yanık, tümör,cerrahi gibi durumlarda doku-plazminojen aktivatörü aşırı miktarda dolaşıma katılmakta ve koagülasyon mekanizması engellenmektedir.
Koagülasyon ile fibrinolizis arasında yakın bir ilişki vardır: Yani fibrinolitik sistemler koagülasyonla birlikte stimüle olmaktadır. Örneğin FXII (Hageman faktör)ün stimülasyonu ayni zamanda plazminojenin plazmine çevrilmesini aktive etmektedir. Trombin de plazmin için zayıf bir aktivatördür. |