Cennetler Varsa Eğer
cennetler varsa eğer annem(tek başına)kavuşacak
birine. Ne bir hercai menekşe cennetidir o
ne de vadi-deki-zambakların kırılgan cenneti ama
bir kızılkara güller cenneti olacaktır o
babam dikiliyor (bir gül gibi derin bir gül gibi uzun)
olacak yanında benim
eğilerek üzerine annemin
(sessizce)gerçekten taçyaprağı gözlerle ve görmeyecek
hiçbir şey bakışıyla bir şair gibi gerçekten ne
bir çiçek ve ne bir yüz
ellerle örtük
ki fısıldar
İşte budur sevgilim benim
(ansızın gün ışığında selamlayacak babam,tüm bahçe selamlayacak)
Edward Estlin Cummings
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
Cambridge'li Hanfendiler Yaşar Dayalı Döşeli Ruhlarıyla
Cambridge'li hanfendiler yaşar dayalı döşeli ruhlarıyla
güzel de değildirler ve şükret akılları olduğuna
(üstelik, kilisede protestanca kutsanmış
kerimeler, ıtırsız alımsız kıpırdak)
inanırlar İsa'ya ve Longfellow'a, ikisi de ölü,
bıkıp usanmadan ilgilenirler bi dolu ıvır zıvırla-
isteyen günümüzdeki yapıtlarda hâlâ arar bulur
haz alan parmakların ördüğünü işte şu Lehlere mi?
belki. Hiç renk vermez yüzleri mahcup mahcup çıtlatırken
Bayan N ile Profesör D'nin rezaletini
Cambridge'li hanfendiler oralı olmaz, üzerinde
Cambridge'in arada sırada olsa da yuvası
lavanta kokan ve uçsuz bucaksız gökyüzünün, o
gücenik bir bonibon parçası misali zırıldasa da ay
Edward Estlin Cummings
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
Beniadem Yaşadı Şirin Mi Şirin Bir Kasabada
beniâdem yaşadı şirin mi şirin bir kasabada
(salınır durur bir yukarı bir aşağı çanlar)
ilkbahar yaz sonbahar kış
şakıdı beceriksizliklerini gösterdi hünerlerini.
Kadınlar ve erkekler(tümü de ufak tefek)
umursamadılar beniâdemi hem de hiç
ne ektilerse biçtiler aynını
güneş ay yıldızlar yağmur
çocuklar çaktılar(ama yalnızca birkaçı
ve unuttular aşağıda büyüdükçe yukarı
sonbahar kış ilkbahar yaz)
ki helâli sevmişti onu çok mu çok
zaman şimdide ve ağaç yaprakta
kadın güldü adamın şakasına ağladı acısına
kuş karda ve coşku dinginlikte
beniâdem'in beni her şey idi kadına
kimileri evlendi davul dengi dengine
güldüler ağlayışlarına ve oynadılar oyunlarını
(uyu uyan umut et ve derken)yemin
etseler başları ağrımaz uyudular düşlerini
yıldızlar yağmur güneş ay
(ve yalnız kar başlayabilir açıklamaya
nasıl beceriklidir çocuklar anımsamayı unutmaya
salınır durur bir yukarı bir aşağı çanlar)
günün birinde beniâdem öldü sanırım
(ve helâli kapandı üzerine öpmek için yüzünü)
işgüzar ahali gömdü onları yan yana
yavaş yavaş ve oldu bitti
hepsi mi hepsi ve derin mi derin
ve çok mu çok düşlerler uykularını
helâli ile beniâdem nisan toprağında
canı gönülden ve keşke olsalar
Kadınlar ve erkekler(başlarını vura vura)
yaz sonbahar kış ilkbahar
biçtiler ektiklerini ve gittiler geldikleri yere
güneş ay yıldızlar yağmur
Edward Estlin Cummings