Tekil Mesaj gösterimi
Alt 06 Eylül 2011, 18:01   #2
Çevrimdışı
Ecrin
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Şırnak Mem u Zin




“Ey bedbaht,Tacdin ve Memo’yu onlara değişirmiyim.Savaş olduğunda bize ikiyüz esir getiriyorlar”
Bununla da Bey’e tesir edemeyen dedikoducu Bekir,artık başka şeyler tasarlayarak ağız değiştirdi.
“Efendim,Tacdin kendi tarafından Zin’i Memo’ya vermiş”
Bey:”Neden bana sormadı acaba.Benden kalmamış mı korkusu? Bekir:”Bilmiyormusunuz Beyim,orası öyledir.Yiğittir,gençtir,beyzadedir”
Bey:”Gönlümde gerçekten Zin’i Memo ile şereflendirip vermek vardı.Artık atalarım Hz.Halid-in ruhlarına and içerim ki;Zin’i karı olarak Memo’ya vermiyeceğim.Başından bezmiş olan varsa,işte Zin,istesin bakalım”dedi.
Cizre Kalesi ile Dicle Nehri arasında kalan yerde büyük bir bahçe bulunurdu ki;bu bahçede türlü türlü ağaçlar,evcil ve yabani hayvanlar bulunur ve beslenirdi.Bu bahçeye Beybahçesi olmak üzere (Rezimiran) denilirdi.O kadar ağaçlar,güller çeşit çeşit bitkiler sıktı ki,insanlar içinde birbirlerini görmezlerdi.
Bir gün Bey ve Cizre halkının tamamı kıra ve av avlamaya giderler.Memo o gün bir yere ayrılmaz,Zin ise,hükümdar olan ağabeyi Mir Zeynuddin’in bahçesine gider.Çoktandır Zin’i takip eden Memo,Zin’in bahçeye girdiğini görünce,gizliden kendisi de bahçeye dalar.Kabahatlı olan Zin,Memo’yu görünce birden yıkılıverir yere.Memo bu sırada onu görmez gül ve reyhanları seyrederek şöyle der:


“Ey gül;Gerçi sen de nazeninsin,
Sen nerde,Zin’in yüzünün rengi nerde?
Ey gül!Gerçi senin güzel kokun var,
Reyhan senin için kara yüzlü olmuş.
Fakat siz yarimin zülfüne benzemezsiniz.
İkiniz de arsız ve hazversiniz.
Ey bülbül!Gerçi sen de aşk adamısın,
Kırmızı gül mumunun pervanesisin.
Benim Zin’im senin kırmız gülanden daha şendir.
Benim bahtım da senin talihinden daha karadır.
Ey sonucu iyi olan büybül!Asıl bülbül benim.
Boşuna kendini niçin kötü adlı yapıyorsun.
İlkbaharda gül bahçeleri
Bir değil,yüzbinlerce gül verirler.
Benzerleri çok olan yerler
Huri ve melek bile olsalar
Sebep olmaz onlar hiçbir yerde
Çünkü bulunurlar her yerde
Bir tane olsa,eşsiz ve emsalsiz olsa
O da Zin gibi ve Ankara gibi perde arkasında olsa
Aşık o zaman neyle teselli bulur?
Sabretmeden,ölmeden,çaresi nedir onun?”



Durumdan habersiz olarak Memo böyle söylenirken,ikiyüz kişinin nedimeliğini yaptığı Zin’i görür ve dayanamayıp yere yuvarlanır.Zin’in ayakları önüne yığılır,kalır.Yere düşünce,Memo’nun ayakları Zin’e değdiğinden,Zin ayılır.Yanında Memo’yu görünce acep hayal midir?Gerçek mi? Rüya mı görüyorum,yoksa hakikat mı? diye telaşa düşer.Zin,Memo-nun ellerini avucuna alırken,Memo onun zülüflerinin kokusundan ayılır.Önce el işaretleri ile,sonra dilleri çözülünce konuşurlar.Üzerlerinden geçen kazaları yeniden binlerce sünnetle eda ederler.
Bey,avdan döndüğünde,davul-zurnalarla karşılanır.Yakaladıkları ceylanları,kurtları,
tilkileri bahçeye salmalarını emreder.Bahçe kapısının kilitli olmadığını gören Bey,şüphelenir ve girer.Bakar ki ,biri abaya sarılıp oturmuş bahçeye.Benden habersiz kimdir bu zamanda bahçeme gireni öğrenmek için biraz yaklaşır ve Memo’yu görür.Memo şöyle der:
“Beyim,biliyorsunuz ben hastayım.Sizin ava gittiğinizi duyunca benim de canım sıkıldı.Sonra kendimi burda buldum” der.
Bey der ki:
“Bari bahçede birşeyler avladın mı”
Memo : “Ben bu bahçede bir ceylan buldum.Zülüfleri siyah,kokusu güzel,sen geldiğin için
Gizlendi.Sen gelmezden o açıktaydı”
Tacdin bu sözleri işitince,yanında abasının altında Zin’in gizlendiğini anladı.Bey’e Memo’nun hasta ve saralı olduğunu söyleyip,oradan meclise gidip divan kurarlar.Tacdin Bey’i aldatıp meclise götürdükten sonra,Memo’ya gelip:
“Kardeşim ne haldir” diye sorar.O da abasının altından Zin’in saç örgülerini gösterir.
Tacdin bu durumu görünce hemen eve koşar.Karısı Siti’ye Kur’an-ı Kerim ve altın beşikteki
Çocuğu alıp çıkmasını söyler.Memo ile Zin zor durumda olduklarını karısına anlatır.Tacdin bu sırada evini ateşe verdi.Feryadını yükseltti.Kabileler,aşiretler ve herkes yangın söndürmeye koşarlarken,Bey ve hizmetçiler de saray ve bahçeyi boşaltarak yangına doğru gittiler.Böylece Memo ile Zin’in kurtuluşu ve gerçek dostluk için Tacdin evini feda etti.Emsali görülmemiş bir dostluk örneğidir.
Zin ve Memo’nun aşkından haberder olan Bekir hemen Bey’e uluşarak olup bitenleri anlatır.Bey de,bunu öğrenmek için bir hal çaresi aramasını emreder.Bekir der ki:
“Beyim kendisiyle satranç oynayın.Satranca davette eğer beni yenersen istediğini alırım.diye söylersiniz.Böylece esas amaç belli olur”
Gizlice Memo’yu bahçeye çağırtır.Meşrusatlar ve meyveler hazırlanır,yiyilir,içilir.
Bir ara bey Memo’ya:
“Bu gün bizim seninle savaşımız vardır:
Kalk da karşıma geç
Şüphesiz seninle savaşacak olan benim
Ey alnı açık seninle şartımız:
Sen ne istersen,bizim için de gönül dileği” der.

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet reklamver