Şanlıurfa Hakkında Bilgiler
Antep Gazi ise Urfa da Şanlı’dır, Maraş da Kahraman. Bu üç kentimiz İstiklal Savaşı’nda bu ünvanları haketmişler. Kimi erken kimi geç tescil edilmiş, o kadar.
Nizip’den Urfa’ya doğru yol alıyoruz. Fırat’ı görünce Birecik’e geldik demektir. Antep’ten Urfa’ya 145 km’lik iyi bir yolun sonunda ulaşıyoruz.
Mimarisi, Harran'ı, Ceylanpınar'ı, Balıklı Göl'ü, "Peygamberler Kenti" olması ile zengin bir kültür mirasına ve doğaya sahıp Urfa.
Türkiye'nin ulusal kurtuluş savaşında gösterdiği şanlı direniş nedeniyle "Şanlı' ünvanını alan Urfa, aynı zamanda 'Peygamberler Kenti' olarak da biliniyor. Gerçekten dünyada bu kadar çok peygamberin gelip geçtiği çok az şehir vardır. Eyyüb, İbrahim, Musa,Yakub peygamberler yalnızca bilinenleri. Urfa dinler kenti olmadan önceki dönemlerde de büyük imparatorluklara merkezlik etmiş bir şehir.
Şimdi isterseniz gelin bu Peygamberler Kenti'nde birlikte bir geziye çıkalım.
ÖNCE ÇARŞI
Önce şöyle çarşıya bir uğrayalım. Urfa çarşısı herhangi bir batı şehrinde gidilen çarşıdan çok farklı. Bu çarşıda Osmanlı döneminden kalma çok sayıda han var. Bu hanlar arasında en ünlüleri ise, Gümrük Hanı, Hacı Kamil Hanı, Mencek, Bican Ağa Hanı ve Topçu Hanı'dır.
İşte bu hanlardan oluşan çarşıya girdiğinizde, mimarisi ve görünümü ile kendinizi bir anda Mardin'de, Diyarbakır'da benzer yerlerde olduğu gibi 16. yüzyılda sanabilirsiniz.
Rengarenk kumaş ve yöre giysilerinin segilendiği tezgahlarda ayrıca yörenin ünlü "Faru" denilen kuzu kürkünden yapılan abalar, bakır, ağaç, keçe gibi geleneksel sanatların üretildiği otantik ortamdaki dükkanları gezerken, yüzyıllar önce de ticaret merkezleri olan hanların orta yerindeki, kürsi denilen küçük sandalyelerine otururken elinde taze pişirilmiş Mırra'yı ikram eden kahveciler ile Urfa çarşısı size tam anlamıyla bir 16. yüzyıl ortamı yaşatacaktır. ( Mırra küçücük fincanlarla, şekersiz içilen acı bir özel kahvedir.)
Çarşıyı gezerken dükkan sahipleri size Urfa'dan alabileceğiniz ilginç hediye olarak şehir nüfusunun bir bölümünü oluşturan ve şehir kültüründe ağırlığı olan Arapların güneşten korunmak için başlarına sarmak için kullandığı kefiye ve agali gösterecekler.
Agali ve kefiye daha önce Suriye'den gelen önemli kaçak mallardan biriydi. Tabii bir de çay. Şimdi size kaçak diye satılan kefiyeler aslında Bursa ya da İstanbul'daki bir fabrikanın dokuması olan kumaşlardır.
Urfa çarşısını gezerken almak isteyeceğiniz şeyler arasında elbette isot yani acı biber olacak. Ama bu bilinenlerden başka almanız gereken bir şey daha var. O da nar ekşisi. Başta kısır olmak üzere bir çok yemekte kullanılabilen ve çok özel bir tadı olan nar ekşisi bağırsak bozukluklarına karşı çok etkili bir doğal ilaçtır.
Yöreye özgü başka birşeyler almak isterseniz bunun için Bakarcılar çarşısına girdiğinizde tanıdık biriyle karşılaşacaksınız. Hani şu Eşkiya filminde türkü söyleyince ünlenen kazancı Bedih var ya, işte Kazancı Bedih'in ta kendisi bakınrcılar çarşısında işinin başında oturmuş bakır dövüyor.
Kazancı Bedih, yalnız söylediği türkülerdeki hali ve sesiyle değil, halen yaptığı kazancılık mesleği ile de gerçek.
Şimdi çarşıdan Balıklıgöl'e doğru yürümeye devam edelim.
Balıklıgöl'e gelmeden cami içinden geçerken Hz. İbrahim'in içinde saklandığı mağarayı görün. İçinden su akan bu delikten bir tas su içmek sevap ve şifalı sayılıyor.
Halil İbrahim makamını da gördükten sonra şimdi artık Balıklıgöl'e yönelebilirsiniz.
Siz Halil İbrahim makamında çıkıp Balıklıgöl'e yönelirken, cevrenizi ellerinde küçük bir plastik ambalaj içinde, iple boyuna asılan muska türünde "Cevşen" satmak isteyen çocuklar saracaktır. Cevşen satan çocuklardan birini atlatırsanız diğerine yakalanacaksınız. Her yakalayan da bu muskayı boynunuza asarsanız hangi kaza belalardan korunacağınızı antalacak. Çocuklar Cevşen'in kerametlerini öyle anlatacaklar ki , bir an gelip inandığınızdan mı yoksa artık pes edip yolunuza devam edebilmek için mi bilinmez, sonunda bu mücadeleden yenik çıkacaksınız.
Cevşen'ci çocukları aşıp Balıklıgöl'e ulaştığınızda bu kez Peygamberin mübarek balıklarına yem atarak sevap işlemenizi isteyen çocuklar etrafınızı çevirecek.
Buradaki çocuklar önce size Balıklıgöl'ün öyküsünü anlatıp Hz,. İbrahim'in Nemrut ile mücaadelesinden sözedecekler. Gerçi siz Balıklıgöl öyküsünü gölün hemen yanındaki türbenin üzerindeki tabeladan okumuşsunuzdur ama farketmez, onlar yine de anlatacaklar. |