Tekil Mesaj gösterimi
Alt 06 Eylül 2011, 17:17   #3
Çevrimdışı
Ecrin
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Şanlıurfa - Harran




FİRDEVS CAMÜHARRAN ULU CAMİİ

Harran Höyüğü’nün kuzey doğu eteğinde yer alan Ulu Cami, Emevi Hükümdarı LL. Mervan tarafından 744-750 yılları arasında yaptırılmıştır. Bazı kaynaklar­da "Cami-el Firdevs" (Cennet Camii) veya "Cuma Ca­mii" olarak da geçer. Harran Ulu Camii Anadolu'nun en eski, en büyük ve en zengin taş süslemeli camii idi.
Mihraba paralel üç sütun sırasıyla dört sahına ayrıl­mış olan caminin kubbesinin bulunmadığı, üzerinin ta­mamının ahşap çatıyla örtülü olduğu, bir yangın neti­cesinde bu örtünün çöktüğü arkeolojik kazıdan elde edilen buluntulardan anlaşılmaktadır.
Bugün caminin kitabeli doğu duvarı, kıble duvarı, mihrabı, cami İç mekanına giren orta kemeri ve kare gövdeli minaresi ayaktadır. Zengin taş süslemeli çok sayıdaki sütun başlığı ve kemer taşları gibi mimari parçalar caminin kalıntıları arasındadır.


HARRAN HÖYÜĞÜ

Tel İbrahim-İbrahim Tepesi
1885 tarihli Halep salnamesinde bu tepe Tel İbra­him diye adlandırılır.
Harran kentinin ortasında yer alan höyükte, ilk arke­olojik araştırmalara 1951 yılında Türk İngiliz ortak ça­lışmalarıyla başlanılmıştır. O tarihten 1983 yılına ka­dar bu tarihi kente ilgisiz kalınmıştır.

HARRAN KAZILARI
1983 yılında Arkeolog Dr. Nurettin Yardımcı baş­kanlığında kazılar yeniden başlamıştır. Önce kale ve çevresi temizlenmiştir. Burada Emevi, Eyyubi ve Selçukluların ait seramik ve sikkeler bulunmuştur. Firdevs (Ulu) Camii ve çevresi temizlenmiş ve Babil Kralı Na­bonid' e ait bir stel bulunmuştur. Diğer bir buluntu ise birçok adak kitabesinden birisidir. Kral Nabonid (M.Ö. 555-539) Sin Mabedinin yapılışı ile ilgili kita­bedir. Ayrıca çok sayıda eski ve orta tunç çağına ait pişmiş toprak figürler, taş ağırlıklar, öğütme taşları ve bronz eserler bulunmuştur.
İslami devirlere ait sikkeler, çok kaliteli sırlı ve boyalı seramikler de bulunmuştur
7. yy.'dan 13. yy.'la kadar olan islami devirlere ait yapılardaki açmalarda ise; dar sokaklar bitişik nizamlı avlulu evler ile kent kalıntısı­na ulaşılmıştır. Hemen her evdeki su kuyuları, kanalizas­yon sistemleri, basamaklı ve kapak taşlı tuvaletler, banyo odaları, değirmenleri, zahire depoları ile düzenli ve ihti­şamlı bir şehir ve mimari ile karşılaşılmıştır.

ŞEYH HAYAT-EL HARRANİ
Şeyh Hayat-el Harrani 12. yüz­yılda yaşamış İslam veli ve alimlerindendir. Sağlığında kendisini bir çok hükümdar ve komutan zi­yaret etmiştir. M.S. 1185 tarihin­de Harran'da vefat edince türbesi 1195 tarihinde Harran surlarının kuzeybatı dışarısındaki mezarlı­ğa inşa edilmiştir. Türbe çok sa­yıda ziyaretçi çekmektedir. Hz. İbrahim'in babası Azer'in de bu­raya defnedildiği söylenmektedir.

ÖREN YERLERİ
Aynı yol güzergahında bulunan ve bir günlük tuda igezi1mesi mümkün olan Harran, Han-el Bağrur, Şuayb Şehri, Soğmatar Harabeleri ve Eyyüb Nebi Köyü Urfa'daki ören yerlerinin en önemlileridir.

Bazda Mağaraları

Harran-Han el-Ba’rür yolunun 15. ve 16. km.’lerinde, yolun solunda ve sağındaki dağlarda tarihi taş ocakları bulunmaktadır. Bunlardan 16. km.’de, yolun sağındaki köy içersinde “Bazda”, “Albazdu”, “Elbazde” yada “Bozdağ” Mağarları adıyla anılan iki taş ocağı görülmeye değer özellikler taşımaktadır. Çevredeki Harran, Şuayb Şehri ve Han el-Ba’rür yapıları için yüzlerce sene taş alınması neticesinde her iki mağara çok sayıda meydan, tünel ve galeriler meydana gelmiştir. Bunlardan bilhassa büyük olanı, yer yer iki katlı bir şekilde oyulmuş ve yükseklikleri 10-15 metreye varan ayaklar bırakılarak ortada meydanlar oluşturulmuştur. Ayrıca uzun galeri ve tünellerle dağın çeşitli yönlerine doğru çıkışlar sağlanmıştır.
Çok geniş bir alana yayılan dağın dış cephelerinde taş kesilmesi nedeniyle büyük oyuklar meydana gelmiştir. Anadolu’nun belki de en büyük en gizemli ve gezilmeye değer bu tarihi taş ocağının belli bölümlerinin 1250 yılında “Abdurrahman el-Hakkâri”, “Muhammed İbni Bakır”, “Muhammed el-Uzzar” gibi şahıslar tarafından işletildiği, kayalara yazılmış Arapça kitabelerden anlaşılmaktadır


HAN-EL BA'RÜR KERVANSARAYI

Selçuklu dönemine ait olan bu kervansaray Harran ören yerinin 20 km doğusundaki Göktaş köyünde bulunmaktadır. Yolu şose Olup, otomobil ve otobüsle gidilebilir.
Kervansaray’ın kuzey cephesindeki portal kitabesinde 1128-1129 tarihinde EI Hac Hüsameddin Ali Bey İmad Bin İsa tarafından yaptırıldığı yazılıdır.
Ticaret kervanlarının konakla­ması için inşa edilmiş olan Han-el Barür klasik Selçuklu kervansarayları planındadır. Kervansaray’a giriş kuzey cephesindeki anıtsal portaldan olmaktadır. Giriş eyvanının sağında mescit, solunda mu­hafız odası bulunur. Kare avlunun etrafı ahırlar, kışlık ve yazlık oda­larla çevrilmiştir. Kuzey batı köşe­sinde ise hamam bulunmaktadır.
Düzgün kesme taşlardan bir kale görünümünde inşa edilmiş olan bu tarihi yapı günümüzde harab bir du­rumdadır. Ancak bir bölümü ŞUR­KAV tarafından restore edilmiş ve mescidi de ibadete açılmıştır.

ŞUAYB ŞEHRİ

Harran’a 45 km, Han-el Ba’rür Kervansarayına 25 km mesafede tarihi bir kent kalıntısıdır. Yolu şosedir, otobüsle gidilebilir.
Buradaki yüzlerce kaya mezarı üzerine kesme taşlardan yapılar inşa edilmiştir. Bu yapıların bazı duvar ve temel kalıntıları günümüze kadar gelebilmiştir. Oldukça geniş bir alana yayılan bu tarihi kentin etrafı yer yer izleri görülebilen surlarla çevrilidir.
Şuayb Şehri harabeleri arasında bir mağara ev, Şuayb Peygamberin makamı olarak çok sayıda ziyaretçi çekmektedir.

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet reklamver