Tekil Mesaj gösterimi
Alt 02 Eylül 2011, 22:22   #10
Çevrimdışı
Ecrin
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Gaziantep Cami ve Mescitleri




Ömeriye Camisi (Merkez)

Gaziantep Düğmeci Mahallesi’nde bulunan Ömeriye Camisi’nin ne zaman yapıldığı konusunda kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Bununla beraber Gaziantep’in en eski camilerinden biri olduğu arşiv kayıtlarından öğrenilmektedir. Nitekim 1210 yılına ait belgelerde bu caminin onarıldığı yazılıdır. Caminin Hz. Ömer zamanında veya Hz.Ömer’in torunu Ömer Bin Abdülaziz tarafından yaptırıldığı söylenmektedir. Bu yüzden de camiye iki Ömer anlamına gelen “Ömereyn” ismi yakıştırılmıştır.

Cami dikdörtgen planlı olup, iki sahna ayrılmıştır. Mihrap önü Erken İslâm dönemi camilerinde olduğu gibi kubbeli, diğer bölümleri de çapraz tonozludur. Mihrap siyah ve beyaz taşlardan sivri kemerlidir. Mihrap üzerindeki 1786 tarihli onarım kitabesinde “ Ömeriye Camisi harap olmaya başlayınca bütün hayırseverler var kuvvetini harcadılar. Ona uğurlu bir tarih gerek dediler” yazılıdır.

Caminin önündeki son cemaat yeri siyah ve beyaz taşlardan yapılmış, birkaç kez onarılmış ve özgünlüğünü yitirmiştir.

Minare kare kaide üzerine yuvarlak gövdeli ve tek şerefelidir. Şerefe altı mukarnaslıdır. Şerefe korkulukları taş işçiliğinin güzel örnekleri arasındadır. Bu minare üzerinde Antep savunması sırasından kalma mermi ve şarapnel parçalarının izleri görülmektedir.


Tahtani (Tahtalı) Cami (Merkez)

Gaziantep Şekeroğlu Mahallesi, Uzunçarşı Caddesi üzerinde bulunan Tahtani Camisi’nin yapımı ile ilgili kesin bilgi bulunmamaktadır. Cami ile ilgili söylentilere göre buradaki ahşap küçük bir mescit yıktırılmış ve yerine bu cami yaptırılmıştır. Caminin 1578 ve 1800 tarihli iki onarım kitabesi bulunmaktadır. Bunun yanı sıra 1563 yılında Maraş Valisi Osman Paşa tarafından da onarılmıştır. Camiye Tahtani isminin verilmesi veya Tahtalı Cami denilmesi vakfiyelerinde geçmektedir. Giriş kapısı üzerinde 1804 tarihli onarım yazıtında; “Allah’ın evi gerçekten çalışmakla mamur oldu” anlamında sözler içeren bir yazı vardır.

Cami dikdörtgen planlı olup, mihrap yönüne paralel iki sahınlıdır. İbadet mekanının içerisindeki taş ayaklarla on bölüme ayrılmıştır. Diğer camilerde olduğu gibi bunun da mihrap önü kubbeli, bunun dışında kalan bölümleri ise çapraz tonozludur. Mihrap beyaz mermerden yarım daire biçimindedir. Mihrabın içerisi yonca kemerli sağır nişlerle bezenmiştir. Ahşap minber kündekâri tekniğinde olup, yıldız, rozet ve geometrik bezemelerle süslenmiştir.

Cami önündeki son cemaat yeri taş payelerin taşıdığı dört bölüm halinde, üzeri ise çatı ile örtülüdür. Kare kaide üzerinde yükselen minare gövdesi çok köşeli olup, şerefe altı mukarnas dolu ve çini karolarla bezenmiştir. Ayrıca burada yıldızlar, rozetler ve geometrik geçmeler de görülmektedir.


Tekke Camisi (Mevlevihane Camisi) (Merkez)

Gaziantep Kozluca Mahallesi, Küçük Pazar Sokağı’nın güneyinde bulunan Tekke Camisi’nin vakıf kayıtlarında ismi Mevlevihane Camisi olarak geçmektedir. Halk tarafından Tekke Camisi olarak tanınmıştır. Bu yapıyı Mustafa Ağa isimli bir Türkmen ağası 1638 yılında yaptırmıştır. Gaziantep’teki 1901 ve 1902 yılında çıkan yangınlarda camiye gelir sağlayan binaları yanmıştır. Döneminin Mevlevi Şeyhi ve vakfının mütevellisi Mehmet Münip Efendi tarafından yeniden yaptırılmıştır.

Bu cami Mevlevihane olarak yapılmış, semahane bölümü camiye dönüştürülmüştür. Bu yüzden de caminin etrafında derviş hücreleri ve müştemilat yapıları bulunmaktadır. Giriş kapısı üzerinde 1630 tarihli kitabesinde; “Hayır sahibi olan Mustafa Ağa’ya iki alemde hak inayet eylesin. Mevlânayı Rum için bir yer yaptı. Dervişler ibadet yapsın diye Mevlâna tarihini önce söyledi. Dinle çünkü kıssa söylüyor” anlamında sözler yazılıdır. Bu da yapının Mevlevihane olarak yapıldığına açıklık getirmektedir.

Caminin en ilginç yönü sonradan buraya ilave edilen, altından yol geçen kısa minaresidir.

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet Mobil Chat