Çevrimdışı

TEMMUZ 2011 GÜNLÜK KOZMİK TÜYOLAR

Tem 17, 2011 by [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]






20 Temmuz
Bu sabah dedikodudan, dedikoduculardan uzak durmaya çalışın lütfen. Dedikodu kumkumaları iş başında maalesef. Kendi amaçları için başkalarını karalayan ve buna sizi de dahil etmeye çalışan kişiler olabilir. Ay-Merkür arasındaki 150 derecelik enerji yüzünden duygularınızı ifade ederken zorlanabilirsiniz.
Duygusal davrandığınız zaman karşınızdaki kişiye ipleri teslim edeceğinizden korkabilir,duygusallıktan uzak davranışlar sergileyebilirsiniz.
Anneniz, eşiniz yada diğer kadınlarla iletişim problemleri yaşayabilir, daha doğrusu ne yaptığınızı yada ne konuştuğunuzu umursamaz ruh hallerine girebilirsiniz.
İçsel huzursuzluk bağırsaklarınızı zorlayacaktır. Karşınızdaki kişinin tavırlarını hazmedemezseniz bu size bağırsak ve hazım problemleri olarak yansıyacaktır.
Belki de sabah çok yorgun ve halsiz hissederek güne başlayacaksınız. Günlerden Çarşamba değil de sanki haftaya yeni başlıyormuşuz gibi sendrom yaşayabilirsiniz.
Ayın Balık burcunda ilerlemesi ve Merkür’ünde Aslanda hareket etmesi;
Aile bütünlüğünü isteyen fakat ikilemlerde arasında bocalayan ve beklentilerinin fazlalığından haberdar olmayan duyguların, her şeyi dramatize ederek sürekli alkışlanmak isteyen yüksek ego tarafından hiçe sayılması, umursanmaması anlamına gelebilir.
Günün ilerleyen saatlerinde Balık burcunun son derecelerinde ilerleyen Ay ve Yengeç burcunun son derecelerinde ilerleyen Güneş arasındaki olumlu etkiler sunan 120 derecelik açı kişileri, sabaha göre daha dengeli, duygularını daha kolay ve anlaşılır ifade eden bir ruh haline büründürecek. Ebeveynlerinizle yaşadığınız sorunlar düzelebilir. Kendinizi daha mutlu hissedebilirsiniz. İlham verici ve üretkenliği arttıran bir göksel görünümdür bu.
Aynı saatlerde Ay Juno karşıtlığı ortaklıklarda duygusal çatışmalara, gerilimlere ve kutuplaşmalara neden olabilir. Evlilik ve iş ortaklıklarında ortada bir sorun varsa .”ben” ve” biz” kavramları çatışacak, bir taraf duygularını içine atarken diğer taraf bunu dışarı yansıtacaktır.
Kendi içsel dengesizliğinizin ilişkilerinizde stres yaratması olarak ele alabilirsiniz bu göksel görünümü. Her şekilde öğle saatlerinde Ay Balık burcunda boşluğa düşmeden hemen önce gerçekleşecek bu görünüm 5 saat sürecek Ay boşlukta döngüsünde sizi oldukça zorlayabilir.
Ayın hareketleri hızlı ve bu duygular gelip geçici unutmayın. İlişkileri göksel enerjilerle sağlamlaştıran ve pozitif enerjiyle kuşatan, İkili ilişkilerde birbirine destek veren ve birlikte çalışma imkânı sunan göksel görünüm Güneş-Juno sekstili Allahtan devrede.
Temmuz ayının ilk üç haftasında garip gerilimlere neden olan Aysal boşluk döngülerini oldukça uzun sürelerde yaşadık. Saat 19.25 e kadar Balık burcunda diğer planetlereler ilişkiye girmeden boşlukta ilerleyecek olan Ay,19.25’den itibaren Koç burcuna geçerek Ceresle birleşecek ve Neptün’e 30 derece ile bağlanacak.
Ay Koç burcunda ilerlerken cesaret ve kararlılıkla enerjinizi kendinizi göstermek istediğiniz konulara odaklayabilirsiniz. Ben kavramı bizin yerini almıştır o nedenle ortak iş yapacağınız konularda uyum ve denge sağlayamazsınız.
Ceres 26 Haziranda durağan hale gelmek için yavaşladı ve 27 Haziranda geri gitmeye hazırlanıyor. Yavaşlayan Ceres bugün size büyük fırsatlar sunuyor. Ceres ve Neptün’ün Koçtaki Ayla bağlanarak ortaya çıkardığı göksel enerji üretme gücünü ve üreticiliği arttırırken hayal gücünüzü destekleyerek sanatsal çalışmalarınızda size yardımcı olacaktır.

Bugünün kartı Death;
Her yönde beklenen köklü değişikliğin habercisidir.Artık sona geldiniz ve yeni bir kapıyı açmak için bir kapıyı kapatmanız gerekiyorsa bu bölümü tamamlamak zorundasınız.
Belki bilinmeyene doğru gitmek zor ,belki kendinizi kaybolmuş gibi hissediyorsunuz yada boşlukta amaçsız.
Ama şimdi tüm eski tutum ve korkularınızdan sıyrılmak zorundasınız.
Eski, kullanılmayan ne varsa süpürmelisiniz geçmişin çöplüğüne.
Belki de kendinizi yenilemek için içinizdeki gizli gücün açığa çıkmasını bekliyorsunuz.
Evet,insanlık olarak bir devrenin sonuna geldik. İçinde bulunduğumuz Demir çağında insanları aşağı doğru çekmek için negatif enerjilerle yoğun bir destekleme faaliyeti içine girilmiş ve hepimiz bundan etkilenerek bu enerjileri kullanmak durumunda kalmıştık ve hala kullanmaya devam ediyoruz.
Kişilerde bu oran değişse de hepimiz az yada çok bu enerjilerden payımızı almaktayız.
Bu devrenin temel niteliği negatif enerjilerin daha yoğun kullanılmasını gerektirmekteydi. Çünkü başka türlü insanlık olarak aşağı iniş sürecini tamamlayabilmemiz mümkün olamazdı.
İbrahim suresindeki ayetlerde şu anda yaşanan devrenin de bir sonu bulunduğu ve yeni bir devirenin de başlayacağı kısmen açık , kısmen de üstü örtülü bir şekilde açıklanmıştır.

“Allah’ın gökleri ve yeri hak ve hikmete uygun olarak yarattığını görmedin mi? Dilerse sizi giderir ve yeni bir halk getirir.”
İBRAHİM 14/19

Bu devrenin nasıl sonlanacağı hakkında da açıklamalarda bulunulmuştur.
“İş bitirilince şeytan diyecek ki: ”Şüphesiz Allah size gerçek olanı verdi. Bende size söz verdim ama yalancı çıktım. Zaten benim sizi zorlayacak bir gücüm yoktu. Ben sadece sizi çağırdım. Sizde hemen bana geliverdiniz halde beni kınamayın. Kendinizi kınayın.”
İBRAHİM 14/22

Şeytani negatif enerjiler dünyamızı yönlendiren ruhsal bir planın sembolüdür. Şu anda şeytan planı hâkimiyeti devresindeyiz ve bu planın sona ermesiyle insanlık artık negatif enerjilerle değil aydınlatıcı ve yapıcı pozitif enerjilerle beslenecek.
Ama bunun için bir devrenin bitmesi gerekiyor.
ENBİYA süresinin 35. Ayetinde
“her canlı bir gün ölümü tadacaktır. Sizi bir imtihan olarak hayır ile de, şer ile de, deniyoruz. Ancak bize döndürüleceksiniz ”der

Bizler her ne kadar bir gün öleceğimizi bilsek de hiç ölmeyecek gibi yaşarız. Sanki ölüm bizim kapımızı hiç çalmayacak gibi hissederiz. Her canlının ölümü tadacağını aklımıza getirmek bile istemeyiz.
Hayatın en temel iki gerçeği ise ölüm ve doğumdur. Her ölümün yeni bir doğum olduğunu bilen birisi için ölüm hadisesi katlanabilir bir hal almaktadır. Yukarıdaki ayette gerçek insanlara hatırlatılıyor ve bu dünyanın belirli bir ilahi oyunun sergilendiği geçici bir yer olduğunu unutmayarak bu anlayışla yaşamamız istenmiştir.

Mevlana’nın Mesnevisinden paylaşmak istiyorum ve günü bitiriyorum.
Beri gel, daha beri, daha beri.
Bu yol vuruculuk nereye dek böyle?
Bu hırgür, bu savaş nereye dek?
Sen bensin işte, ben senim işte.
Ne diye bu direnme böyle, ne diye?
Ne diye aydınlıktan kaçar aydınlık, ne diye?
Topumuz bir tek olgun kişiyiz, bir tek,
Ne diye böyle şaşı olmuşuz, ne diye?
Zengin yoksulu hor görür, ne diye?
Sağ soluna yan bakar, ne diye?
İkisi de senin elin, ikisi de,
Peki, kutlu ne, kutsuz ne?
Topumuz bir tek inciyiz, bir tek.
Başımız da tek, aklımız da tek.
Ne diye iki görür olup kalmışız,
İki büklüm gök kubbenin altında, ne diye?
Ayet ve sureler için kaynak; Kur’an-ı Kerim’im Gizli Öğretisi
Ergun Candan
Arzu Cengiz
Astro Benefik