Nietzsche'nin haklı olduğu yerler muhakkak var; ama insan eğer bütün ahlaki değerlerinden ve toplumsal normlardan sıyrılırsa bence o zaman sorun daha da büyüyebilir. Önemli olan burada bu insanların iradeleri doğrultusunda hareket edip etmemeleridir. Bunun içinde evvela insanlara düşünceyi öğretmelisiniz. Düşünce öğretilmeden ezbere öğretilen bütün toplumsal ve ahlaki değerler (ki toplumsallaşma denilir) ister istemez insanı kendi iradesinden toplumun iradesine sokmaya yöneliktir. Böyle Buyurdu Zerdüş adlı eserinde de zaten bu toplumsal yozlaşmadan insanların nasıl çıkacaklarını anlatmaktadır genellikle. Evet Nietzsche haklıdır; çünkü ben dünyaya geldiğimde ben olarak yetişmiyorum başkası olarak yetiştiriliyorum. Sorunda burada başlıyor zaten. Bütün bunlara rağmen eğer insan ben diye hareket etmeye kalkıştığında toplumsal olan ile çelişiyor ve Nietzsche'nin istediği ahlaksız insan moduna giriyor; ama asıl işte o zaman toplumsala göre ahlaksız oluyor. Nietzsche'nin babası kilise görevlisidir ve o dönemde kilise halkın dini duygularını sömürdüğü için kendisi böyle bir yeni dünya dini ve Darwin'den etkilenerek üstün bir ırk kurma çabasına girişmiştir. Her ne kadar ütopik bir düşünce olsa da aslında insanlığı saran kalıplaşmış toplumsal yazılı/sözlü normlar çerçevesinde mantıklı bir sistemdir Nietzsche'nin ki.