10 Mayıs 2011, 23:31
|
#11 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
| Cevap: Tek erkeğim sendin ~
Bazen insanlar ölmezler ama kendilerini sizin hayatlarınızda öldürürler.
Öylece gidiverirler..
Bir yerlerdedir, nefes alıyordur, gülüyordur ağlıyordur..
Öldü kabul etmeniz gerekir.
Bazı ilişkiler, iletişimler tek taraflı kurulmaz.
Bilirsiniz o gün o saat evde kahvesini yudumladığını, az şekerli bol telveli..
karşısındaki koltukta oturmak için canınızı verirsiniz, olmaz.
Sizin ne verdiğiniz/vereceğiniz pekte mühim değildir.
İstemekle olmayan, çabalasanızda asla olmayacak şeyler vardır hayatta.
O lanet koltukta oturamazsınız işte, o evin kapısından içeri giremezsiniz.
Çok özlemeniz,sevmeniz,istemeniz bir şeyi değiştirmez.
Baba sırta dağken, göze yaş olur aniden.. Anlayamazsınız.
Anlayamazsınız, hayatta anlayamayacağınız, kabullenemeyeceğiniz acılarda vardır.
Sizi etkileyen her karar da, söz hakkınızda olmayabilir bazen.
Gecenin bir vakti rüyanızda görüp uyanıp sabahı ağlayarak karşılasanızda pek bir şey farketmez.
Acı ilk günki şiddetinden hiçbir şey kaybetmez.
Anneler hep destektir, yaraları sarmaya hep hazırlardır.
Ancak o yaralara sahip olmamak için gerekli olan hayat tecrübesi hep babadan alınır.
O tecrübeniz yoksa kalbinizde, ruhunuzda her türlü yaraya açık bir hâldedir.
Her neyse,
bazen özlemek, sadece özlemektir.
Gözden bir kaç damla yaş düşürüp, bir ah çekmektir derinden.
Elinizden hiçbir şey gelmez,
Bazı insanlar kendileri öldürürler hayatlarınızda kendilerini, engelleyemezsiniz.
Baba; sırtına dağ, içine cesaret.. Yüreğine güven, aklına yol..
Baba; gözüme yaş, dilime lâl... Mara.
__________________ Ey iki adımlık yerküre; senin tüm arka bahçelerini gördüm ben. |
| |