Aldatılmışlığın Acısı…
Gece, yağmur, rüya… Aniden uyanıyorum, gecenin bir yarısı, saate bakıyorum. Her uykudan bir yerlere geç kalmışım hissiyle kalkıyorum. Aklımın altında ne gizli acaba? Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
Aldatılmışlığın Acısı…
Nereye gidecektim? Gidilmeyecek çok yola çıkmışlığım vardır, gidilmesi gerekenleri unutup. Acının ve çaresizliğin girdabında dolaşırken, yollardan derman aradığım da oldu. Ama bu his, aklımı karıştırıyor, nereye geç kaldım?
Yıllar önce, yine böyle yağmurlu bir gecede, içimdeki acıyı atmak için arabaya binip kilometreler boyu gitmiştim. Nereye gittiğimden ve neden gittiğimden haberim yoktu. Ağlıyordum, canım yanıyordu. Saatler sonra aklım başıma geldiğinde, evden çok uzakta, tanımadığım bir şehrin il sınır tabelasına bakıyordum.
Gece bitmek üzereydi, güneşin aydınlığı etrafı usulca sarıyordu. Bütün hırsımı, arabanın direksiyonuna vurarak ve en acı veren şarkıları avaz avaza söyleyerek attığımı zannetmiştim. Açık bir yer buldum. O saatte olabilecek en iyi kahveyi içtim.
O an evde olmak istiyordum. Battaniyem, yastığım, yatağım, hepsinin ne kadar büyük bir lüks olduğunu anlamıştım. Ancak eve gidebilmem için, gözümde büyüyen uzun bir yol vardı. Kendime kızdım ve biraz daha ağladım arabanın içinde.
İhanete uğradığımı sanıyordum. Sanmıyor, biliyordum. Muhtemelen de öyleydi! Egom, kadınlık gururum yara almıştı. Aklımdan hiçbir iyi düşünce geçiremiyordum. Gözlerim şişmiş, uykum gelmişti. Hırsım ve acım, yerini üşümeye, yorgunluğa ve uykusuzluğa bırakmıştı. Evim ne kadar uzaktaydı ve ben o an evde olmak için neler vermezdim?
Şimdi tebessüm ederek hatırladığım o günden, çok şey öğrendim. O zaman sevdiğim adam, birinin koynunda mışıl mışıl ve rahat bir şekilde uyurken; ben kendimi yollara atmış, hırpalamış ve bitap düşmüştüm. Bundan kim karlı çıkmıştı?
Aldatılmak acıtıyor, evet! Ancak kimse sizi, sizden daha fazla üzemiyor. Değmeyecek olaylara, insanlara, durumlara, gereğinden fazla tepki gösterip kendinizi yıprattığınızda; ruhsal ve fiziksel olarak kaybettiklerinizi düşünmelisiniz.
Sizi yok sayacak kadar değersizse, o ilişki için acı çekmenin de anlamı yoktur. Nihayetinde, o zat_ı muhterem, en fazla geçmişinizde bir anı olarak kalacaktır. Bu kadar benzin parası ödemenin ne alemi var?
__________________ Eğer "dokuz" CanLı oLsaydın biLe En fazLa "sekiz" kez kaçabiLirdin öLümden..
BiLki "yedi" düveLe suLtan oLsan dahi Yerin "aLtı" mekan oLacak sana En fazLa "beş" metre kumaş götürebileceksin Kapatacaksın "dört" açsanda gözünü..
Bu dünya "üç" günLük dünya , AzraiLin yanında "iki" kat oLup yaLvarsanda nafiLe ELbet "bir" gün öLeceksin İşte o gün herşey "sıfır"dan başLayacak..! |