Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
| Ceyhun Yılmaz Şiirleri
Ceyhun Yılmaz Şiirleri Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. '' beklerim ben,, Bir otobüs durağında bekliyorum seni gelen geçenlere aldırmadan,, Amaçsızca beklediğimi görenler, neyi bekliyorsun diyor, 'Sevdiğimi' diyorum, Ama ben artık anlıyorum ki, ''Beklemeyi Seviyorum'' (Ceyhun Yılmaz) .................................................. Dilenci En yakın deniz kenarına atıyorum kendimi Her dalga halime üzgün.. Her dudakta bana tebessüm.. ne vardı diyorum 'ah' ne vardı Şu kaldırımda resmin olsaydı... Eğilip öperken ben Görenler, varsın dileniyorum sansaydı... Ceyhun Yılmaz ........................................ Acaba Bin kez öptüm yine İstanbul'u bugün Yağmur mu yoksa ben mi ağlıyorum Yalnız bütün şehirden özür dile Bir gün gelirsen buralara Sayende İstanbul sırılsıklam... Herhangibir akşamüstü Sensizlik yine beni yakaladı suçüstü Şu an baktığım denizden Ne vardı sevdalarım bir bir çıksa İçimdeki karanlığı alsa Kızıl saçların omuzlarımda dolaşsa Birdaha ağlarmıyım acaba?... Ceyhun Yılmaz .................................................. Gece Yarası Ağrılarım ağrıyor bu gece yarısı Dertlerim öksüz sahibi yok. Sensizliğimin yeri boş Bir kez daha gömdüm, bin kez daha öldüm bu gece yarısı Geçmedi sensizliğim, geçmedi bu gece yarısı Ve içimde bitmiyor bu gecenin yarası... Ceyhun Yılmaz ......................................... Gelme gidiyorum işte, bak ne gelmeyişin öksüz ne de yokluğun gidiyorum işte hep beklediğin yere geleceğin varsa da artık gelme sakın gelme, hiç gelme ben sana gelene kadar sen kimseye gitme!... Ceyhun Yılmaz ............................................... Güneştin Bir sızı gibi geliyor uzaklardan sesin Fakat değil..nedense kalbim ağrıyor Yoldan gelip geçenler şaşkın İki yıldız alıyorum gökyüzünden ödünç..göğsüme tutuyorum utanarak Seni görüyorum bir an..görüyorum ve inanamıyorum Evet! görünce inanamadım.. Tabiki çok güzel olmalıydın fakat sadece bakışlarınla kalbimin ritmini değiştiremezdin Naptın..naptın! ! Öldürür gibi baktın Bir tatlı sevinçti gelişinin heyecanı.. YÜREĞİMDEYDİ.. Gökyüzünden süzüldü, bana doğru yaklaştı..beni seçmişti.. Dudaklarıma dokundu, dudaklarımı ıslattı... ama GİTTİ! ! Bir serseri YAĞMUR DAMLASIYDI! Bulutların arasından gördüm sapsarı saçlarını Baktığım her an kaygı duydum Sanki kaybolup gidecektin Her an kaybedişimin heyecanı yüreğimdeydi Hep kaybetmişitm, bugün de mi? Her dakika gözümün önünde olman için dua ettim Ama gitmedin..yüreğimdeki sevgiyi bitiremedin Benim de olmadın... Yaklaşmaya çalıştım... Yandım.. GÜNEŞTİN!.... Ceyhun Yılmaz ................................................ Havalardan mıdır nedir? bahar havasına benzer bir şeyler var bugünlerde... bunun üstüne bir de ceyhun şiirleri okuyunca insan bir garip oluyor... aşık mı olduk nedir... Ceyhun Yılmaz ................................................. Hemşire Gidiyorum artık gecenden Benden bahsetme gelen yıldızlara Gittiğimi bilmesinler Yokluğumla seni üzmesinler Soran olursa beni Kalbini göster İşaret parmağın dudaklarını kessin Herkes göğsünde uyuduğumu bilsin... Ceyhun Yılmaz .............................................. Hepsi Benim Her yağmur ağlatmazdı beni Gidişin olmasaydı... Bu kadar geçmezdim kendimden Çoluk çocuk bile tanır oldu kederimden... Gitmeseydin de hep ağlasaydım Adam demesinler bana sensiz Ve bil ki nerde güzel bir şiir duysan Artık hepsi benim... Ceyhun Yılmaz ............................................... Hüzün Toprak o eski şarkıyı hatırlatıyor bana Kolumda senden çaldığım tebessüm uyutup büyütüyorum onu Bir namussuz rüzger peşimde Saçlarımı ensemde okşayıp yanağımdan öpüyor gülümsetiyor beni En yakın deniz kenarına atıyorum kendimi her dalga halime üzgün Her dudakta bana tebessüm Böylemi bitecekti bu şiir bitanem Böylemi bitecekti bu şiir son hecesi hüzün... Ceyhun Yılmaz .................................................. Hüzünsün Sen hüzünsün tenimde Hüzün bahçemizin en bilindik çiçeğiydi Hüzün ektik, acı kokladık yıllarca Sonbaharda doğmuş anne babanın Yağmur çocuklarıyız biz Ondandır her ayrılığa Hüngür hüngür ağlamamız... Ceyhun Yılmaz ............................................ Islak İstanbul Gittiğinden beri yalnız yanaklarımdı ıslak Herkes bana bakardı sokaklarda Bir gün gelirsen bu şehre... Herkesten özür dile Sayende yalnız yanaklarım değil Artık İstanbul'da ıslak!... Ceyhun Yılmaz .................................................. İçelim Herkesin olduğu ama kimsenin sana sen diye bakmadığı bir yere gidelim bin kez öp dudaklarımdan kurutma bir daha gidelim Ne olucaksa orda olsun, uzakta olsun... O güneş istediği yerden doğsun gözlerine batsın al beni gidelim... Her gece bir yıldız seçelim Ayılana kadar içelim... Ceyhun Yılmaz .................................................. Çok Sevmişti Herhangi bir geminin limandan ayrılmasına bile ağlar oldum Sonra akşamların gelişi gündüzlerin vedası üzdü beni Sayende yaşadığıma bile efkarlanıyorum Artık gerisini sen düşün Sebepsiz hüzünlerdir benim kirpiklerim İster istemez öpüp kaçarlar beni Hiçbir şey olamamış gibi Nasıl bir selama mutlu oluyorsam Sensizliğimde bir yağmur damlası bazen kahrediyor beni Çok genç ölücem belki Belkide yaşayanlar kendi nefeslerine bile inanamayacaklar öldüğümde Elbette her veda gibi hüzünle uğurlanıcam Kimileri üzülecek kimilerinden fazla Az yaşadı diyecekler arkamdan az yaşadı Ama çok sevmişti... Ceyhun Yılmaz .................................................. Damla Bir tatlı sevinçti, gelişinin heyecanı yüreyindeydi. Gökyüzünden süzüldü bana doğru yaklaştı. Beni seçmişti. Dudaklarıma dokundu, dudaklarımı ıslattı. Ama gitti... Bir serseri yağmur damlasıydı... Ceyhun Yılmaz ................................................ Dün Gece Ve dün gece; Aynada bile, Ben bile, Beni ben sanıp, Sen diye kırdım aynamı. Ceyhun Yılmaz ............................................. Eldiven Demirden soğuk ellerin Bakışlarında kar yağışı Soğuktan yanan sözlerin sahibi sen Belki hep bu yüzden Senli her cümlede bir eldiven.. Ceyhun Yılmaz ................................................ En Sevdiğim Zamanlar Bir zamanı seviyorum Bir zamanı sevmiyorum Hep ensemde zamanlar, özletmiyor kendini... Sevmediğim zamanlar, özlüyorum sevmeyi Ve En sevdiğim zamanlar, Özlemek zorunda kaldığım zamanlar... Ceyhun Yılmaz .................................................. Eski Karım Hala sen varmışsın gibi İki yastıkla yatıyorum.. Kimseye söyleme gidişini, ben söylemedim. Elimde senin siparişin olmayan torbalarla geliyorum eve.. Ağlaya ağlaya öpüyorum yattığın yastığı yorganı Sanki beni az önce yolcu etmişsin gibi çıkıyorum sokaklara.. Üst komşuya hava atarak, bi fiyaka bi görsen.. Ne garip bu insanlar! Bütün mahalle, hatta alttaki bakkal bile seni geçen kasım öldü sanıyor... Ne garip bu insanlar! Hala her sabah bana selam veriliyor.. Sanki yaşıyormuşum gibi... Ceyhun Yılmaz .................................................. Eskiden Eskiden buralara güneş doğardı Kuş seslerini kessen Kuşlar kızardı Yüzümde tebessüm bahardı Senli şarkılarım vardı benim Bir gittin Gidişinle yağmur ağladı... Ceyhun Yılmaz .................................................. Garip garipliğimden bu halim ekmeği karpuza katık ederim beni şimdi görürsen yerde yanıma gelme Günlerdir açım gözüm 'çıkma ekmek'te... Ceyhun Yılmaz .................................................. Gece Bu kadar mı kasvetin ey gece! Hadi örtsene beni Ne o yetmiyor mu karanlıkların yoksa Korkmuyorum artık senden gel Gel gücün yeterse yıldızlarını üzerime ser... Ceyhun Yılmaz .................................................. Benim Adım Yazdığım kadarını da yazamadım aslında Seni göremediğim kadarını sevdim Işığından aydınlık karanlığım Sen değil ben sevdalıyım Merhaba Canım Hüzün benim Adım... Ceyhun Yılmaz .................................................. Benim Gibi Yalnızca yağmur yağdığında seviyorum bu şehrin insanlarını.. Herkesin yüzü gözü ıslak, Başları eğik omuzlarının arasında.. Yağmur yağdığında... Herkes.. Benim hep olduğum gibi... Ceyhun Yılmaz .................................................. Biz Biz böyle insanlarız biz hüznü ekmek yapanlardan kahkahalarımız bozmaz kafiyeleri öyle bir güleriz ki hüzün bile borç bilir tebessümü halimize biz bir seni anlayamadık gülüşünle dertlerimizin üstünü alırdın gittiğinde yağan yağmur kopardı sakladığımız fırtınayı biz senin gidişini anlayamadık biz ki vedaları selam yapanlardandık biz bir seni selamlayamadık!.. Ceyhun Yılmaz .................................................. Bulut Öyle bir bulut doğar ki içine bazen Yağsan olmaz yağamazsın Hıçkıramazsın, hıçkırsan ağlayamazsın Uzatırsın elini bir tatlı dokunuş için Tutamazlar, tutunamazsın... Ceyhun Yılmaz .................................................. Buna ayrılık derler ıslak bir sabah dağıttım kendimi. gözlerimde yaş, dudaklarım yok! adım atmak istersin, yürüyemezsin ki! ellerin donar, yüreğin titrer. gözyaşı... üşüdüğünü zannedersin, ölmektesindir. sıkı dur bebeğim, buna ayrılık derler! Ceyhun Yılmaz .................................................. Büyümüş bir kız çocuğu bir gün sen de anlayacaksın kalabalıklardan kaçıp dizlerini karnına kadar çekip ağlayacaksın işteo an özleyeceksin eski sevgilini değil pili bitmiş oyuncak ayını. yanından ayırmadığın, yatarken sarıldığın saflığını tel sarar kızıma tel sarar diyen babana benzemeyecek her erkeğin gözleri. o küçük kız çocuğu değilsin artık ama birgün sen de ağlayacaksın! kenarları dantelli elbisesiyle saçlarıı ördüğün oyuncak bebeğini nereye koyduğunu htırlaman gerektiğini anlayacaksın! tel sarar kızıma tel sarar diyen babana benzemeyecek her erkeğin gözleri. Ceyhun Yılmaz .................................................. Canın Sağ Olsun Günlerdir açım... Boğazım kurudukça gözyaşlarımı içiyorum Derdim acıyı sevdi...hem de çok sevdi GİTMEDİ! İçimde seni öldürürken bebeğim bedenim öldü... SENİN CANIN SAĞ OLSUN! Ceyhun Yılmaz .................................................. Çaresizim Sevgim avuçlarımda uyandım yine bu sabah Bir baktım yoksun Sevgimi bırakmışsın öksüz Hemen aldım avuçlarıma Sen bıraktın, Ben koyacak yer bulamadım... Cam kenarına koysam güneş alır, İçerisi zaten nemli Başkasına göstermemeli Avuçlarımda sevgim ÇARESİZLİĞİ BİLİR MİSİN? BİLDİĞİNDEN DAHA ÇARESİZİM... Ceyhun Yılmaz .................................................. Çay sabah kalkınca beni anlamayışının iğneli yalnızlığı geldi aklıma hazır hüznüme harmanladım onu bak şiir oldu sana... Ceyhun Yılmaz .................................................. Çocukluğum Ve en çok seni özledim ben. Karşı komşunun sokağa çıkacağı zamanı beklemeni. Her teyzeyi annen gibi sevmeni. Sanki ayıpmış gibi kimselere söylememeni. Ve o bisikleti ilk gördüğünde koşuşunu. Yağmurlu bir günde annenin elinden yediğin ekmeği. Islanan sokaklara bakıp duygulanmanı. Yaz akşamlarında oturduğun kaldırımı.Seni bir kez daha görmek isterdim... hiç konuşmadan.. kısa pantolonlu siyah beyaz halini.. bir lokma boyunu.. diz çöküp yere sımsıkı...ama çok sıkı sarılmak sana.. gözyaşlarımı omuzlarına bırakıp gitmek istiyorum şimdi sana kim olduğumu söylemeden...arkama bakmadan ağladığımı sana göstermeden seni çok özledim ama çok özledim çocukluğum!... Ceyhun Yılmaz .................................................. Aşk bir tek senin görebileceğin bir yerden sana gülümsüyorum... onların duydukları kahkahalarım değil aşkı tarif gerekirse sana anlatayım aşk ne biliyor musun benim sana yaşadığım, senin durmadan üstüne bastığın... Ceyhun Yılmaz ................................................. Aşkın Kaç Beden Uzun zamandır yoksun Yoksun lu sabahlara uyanıyorum Aynı Bildiğin gibi Yeni bi şey yok Eski bi şey de yok Sen gibi..... Bir ben kaldım O da... Ben miyim değil miyim belli değil artık Arta kalan ne ki? Daha ne kadar özleyebilirim seni Şimdi yalvarsam geçmişime Bir gün daha yaşamak istesem misket oynadığım sokakta İlkokuldaki yerli malı haftasına katılsam? Bana 3 beden küçük gelir çocukluğum Sen de öyle sevgilim Boşluğunu dolduramaz kimse demiştim giderken Gelme.... Sana bol gelecek artık bu aşk!.... Ceyhun Yılmaz .............................................. Avuntu Ayrı kara parçalarında Ortak gökyüzüne bakmanın Avuntusu var şimdi Ne denir ki bu aşka... Yokluğumun kültablasında Kırmızı rujlu sönmüş sigara izmariti Üzerine yatamadığımız bir yatak gibi kaldı aşkımız Ne denir ki bu aşka... Çarşafı bozulmayan bir sevdamız var şimdi!... Ceyhun Yılmaz .................................................. Ayrılık Islak bir sokakta bulursun kendini Yüreğin taş, dudakların yok Yaşadığını zannedip yürümek istersin Ellerin titer, gözlerin dolar Yüreğinde ne varsa yaş olup akar gözlerinden Üşüdüğünü zannedersin; ölmektesindir Sıkı dur bebeğim buna AYRILIK derler... Ceyhun Yılmaz .................................................. Belki Herkesin uyuduğu saatte uyuyamadım bile Uyku tutmadı. Yüzüme sürdüğün elin...sıcaklığı hala duruyor yanağımda desem, Durmaz! Çok gözyaşı aktı üstüne O ellerin üşüdü mü bensiz desem, Üşümez! Kim bilir kimi ısıtır yine? Ne acı bu hayat Bana kalsaydı sıcaklığın...? Başka biri ısıtsa desem, Belki! ! ! ! unuturum seni. Herhangi biri, herhangi bir yer olsa, Belki! ! ! uyuturum beni OLMUYOR, OLMADI! ! Kaçtığım kadar yakalandım BU GECE YİNE UYKU TUTMADI... Ceyhun Yılmaz .................................................. Ben Kazanacağım Sen Kaybedeceksin Anla işte bak anla! İŞTE HAYAT BU! Anla yüreğim anla..dimdik duruyorum karşında Geçen günler bileklerimi kesiyor yavaş yavaş.. ..ve akan kan sadece gülümsetiyor beni Dayandıkça artıyor gücüm ..ve bu hayata gülüyorum Ben kazanacağım, sen kaybedeceksin.. Önümüze gelen engeller!...... Önüme çıkan engeller!.... KAYBEDECEKSİNİZ!... Ceyhun Yılmaz .................................................. Ben Sana Yanarken Gözlerine bakarken umurumda değil mevsimler Gülüşün hep deniz kenarı bana Sen bir adım attığında göreceksin Elinde balonlarla bekleyen o adam benim Aldığım en derin nefessin sen Dudaklarının dudaklarımdaki işgali hala yüreğimde Nefes alıyorum ama hala bulamadım seni 'ben sana yanarken şimdi...sen kim bilir nerede üşüyorsun'..... Ceyhun Yılmaz ................................................. Ben.... Sen..... Öylece durmayı seviyorum ben.... Durup ardından bakmayı.... Sen yürümeyi seviyorsun ama arkana bakmadan.... yaprak seviyorum ben yaprak.. Kuru, yaş ayırmadan.... Sen ezmeyi seviyorsun, neye bastığına bakmadan.... Ceyhun Yılmaz .................................................. Benden Önce Severse Acımdanmı bilemem, Yürüyemedim bu sabah Çok sevdiğim sahili.. İçim sıkıldı bak şimdi.. Ya balıklarımı tutarsa birileri.. Ya martılarıma taş atarlarsa... Hepsinden önemlisi Ya benden önce biri görüp severse seni KIRMIZI hırkanla O balkonda!.... Ceyhun Yılmaz .................................................. 1 1 Sokak aralarında kayboldu gençliğim Alanlar aldıklarını yerine koymadı Sensiz geçen iki gecem Sensizliğim kadar koymadı Kimleri yedi bu yürek Kimleri yedi de Bir sana doymadı!... Ceyhun Yılmaz .................................................. Aç'lık Bi sensizlik ki sorma Neyi sevsem sana acıkıyorum Yastığa yorgana sarılmadan uyumaz oldum Seni sevmek yetti artık unutmaya acıkıyorum... Ceyhun Yılmaz .................................................. Adres arkamı döndüğümde yüzüme geç kaçarken tut beni yorma kendini beni tanımak için beni sorma sevgisiz sokağın sakinlerine.. bilmezler içine atılarak büyütülen... Kayıp aşıkların adreslerini!.... Ceyhun Yılmaz .................................................. Ağlamasam Bir sabah hıçkırıkla uyansan Pencerelere koşup güneşi arasan Umudun kenarını kemire kemire Akş***ı alsan odana Beni ne kadar seversin kim bilir... Sonbahar olsan, bütün kış sana ısınsam Yağmur düştüğünde pencereme Geldiğini anlayıp koşa koşa Kısa kollu yüreğimle yollara koşsam Döktüğün yaprakların kuruluğuna aldırmadan Avuçlarıma alıp yüzüme sürsem Gözyaşlarımla yaprakların ıslansa Bu sonbahar gelsen Gelsen de artık ağlamasam... Ceyhun Yılmaz .................................................. Ağrı Her gecenin en yorgunu ben Aşk nakliyatçısıyım Omuzumda sen diye bi yük Benden başkası taşımaz Bıraksam omuzum belki rahat ama Kalbim ağrır O zaman... Ceyhun Yılmaz .................................................. Ağustos garip bir ağustos tadı damaklarımda hiç yaz gibi değil bu mevsim yaz ben gibi değil.. ya ağustoslar bozuldu.. ya da ağzımın tadı Ceyhun Yılmaz .............................................. Akvaryum Sessizce seviyorum seni Söylesem de duymazsın zaten Senin gözlerin gibi bakıyorum sana Senin bana bakmadığın gibi Dokunmuyorum sana Zaten tutmak istesem de Yapamam kıyamam sana Dokunduğumda öleceksin biliyorum O yüzden seni hep Bir camın ardından seviyorum... Ceyhun Yılmaz .................................................. Anlamadın hiç anlamadın beni bir geminin limandan ayrılmasına ağladığımı görmedin sen bilmezsin liman olurum ben giden her vapurun ardından bazen deniz.... ve bir geminin pervanesi değidir betona çarpıp üstünü ıslatan o damlalar! el sallamalar arasında göz yaşlarımı dalga sanır herkes!... Ceyhun Yılmaz ................................................ Anlamadın di mi? Al beni gidelim buradan Yada ben gideyim senden Gideyim, Gidiyorum diye üzülme Çekmem gözlerimi gecenden... Hatırlatırım sana kendimi, Anlamsız bir rüyanın son hecesinde... Yarın sabah olmasada Bir sabah kalkacaksın Her sabahtan erken, hiç gerek yokken Dudaklarındaki tebessüm güldürecek insanları Hep sevecekler seni Benim seni hep sevdiğim gibi... Anlamadın di mi? Gittim ama mutluluğu bıraktım kanına!... Ceyhun Yılmaz .................................................. Özledim İki güneş geçti bir gece Biraz yağmur yağdı bana Biraz ben yağmura... Sevdiğim bir şarkı çıktı radyoda Yarısına ben eşlik ettim Yarısına gözlerim... Anlatmak istemiyorum ama BEN SENİ BURDA ÇOK ÖZLEDİM!.... Ceyhun Yılmaz .................................................. Özlem Vatan borcunu ödemeye gelmişti Vatanın hiç bilmediği toprağına Yeşil kıyafetler içinde, elinde kırmızı elma şekerinin eksikliği... Kırmızı yanaklarında Yaklaştım yanına Ne isterse verecektim Belli, garibandı biraz yüreği Dedim ki söyle elim avuçlarında Tuttum...bıraktım ellerini Elimi cebime attım Ne kadar param varsa o an verebilirdim ona Söyledim...canı birşey çekmiş olabilirdi Söyle dedim ne istersen... Dile benden ne dilersen... İstediğini veremezdim.... ANNEMİ BABAMI ÇOK ÖZLEDİM!... 19.06.02 BİLECİK Ceyhun Yılmaz .................................................. Pamuk Helva O kadar kızgınım ki sana Büyümeseydik çok isterdim küsmeyi Dudaklarımı büzüp Kaşlarımı çatarak bakmak isterdim şimdi sana Ama maalesef artık büyükçe kırılıyoruz Ve pembe renkli pamuk helva şekerler Mutlu etmiyo artık bizi!... Ceyhun Yılmaz ......................................... Rüzgar Rüzgarı seviyorum en çok Çünkü bir rüzgar seviyor beni Ensemden okşayıp yanağımdan öpüp gidiyor Ne zaman öpüceğini bilmeden hep seviyorum rüzgarı hep essin istiyorum bir rüzgar Rüzgarı seviyorum en çok Güneş açsa eriyorum Yağmur yağsa ıslanıyorum Rüzgarı seviyorum en çok Ben en çok rüzgarı seviyorum ya Sen rüzgarsın galiba.... Ceyhun Yılmaz ............................................ Sahipsiz Hüzün Kimin bu hüzün? Benimse eğer neden içim titriyor hep? Seninse eğer ne işi var bende? Gel bir gece yarısı, al hüznünü Gel, geceye bile söylersem namerdim, gel!... Ceyhun Yılmaz ............................................ Sayı her doğum günümde bir yıllık hüzün aklıma gelir. her aşkta ayrılık kesin sevmedim hiç sayıları, rakamlara ağladım. baban öldü dediler on'dan geriye ilk defa saydım..... Ceyhun Yılmaz ............................................ Sebep Sen beni terkettiysen Güneşe ne Niye ısıtmıyor ki beni Yoksun diye tebessümler bana mı küs? Peki her şarkıda ağlamamın Sebebi de mi sensin? Ceyhun Yılmaz ........................................... Selam Sabahlar da soğudu, Bir ayaz var ki insanların tebessümü donmuş. Sıcak bir selam söyledim ortaya. Herkes ayrı bir köşeye kaçtı. Bunlar neden böyle? Hepsi mi sana aşık? Benim gibi... Ceyhun Yılmaz ........................................ Sen Bana Niye Kızdın ki?... Ne yani sahiden böyle mi gidiyorsun? Ama ben hazır değilim ki sensizliğe Beslediğim kuşlara ne derim? Gitmesen ben belki bekleyemem Özlediğim iç çekişleri, Beklediğim cevapsız telefonları Ve dünden ağır bugünleri Yalnız yalnızlıklarla nasıl taşırım ben? Sigaramdan duman çıkmazsa birgün Ben dünden de üzgünüm... Bilme diye bulutlara aşık gibi bakıyorum gökyüzüne Sen sev diye nerde başka sevda görsem Elimle kapatıyorum yüzümü Sen hiç sormuyorsun hüznümü Seni seviyorum hep sen bilmiyorsun Güneş varken ısınmaz her sevginin içi Soğukta ayırırsın gülümseyişimi Hüzünden gözleri yağmur rengi bu aşkın Ağladığında görünmez bu yüzden Anlamıştım zaten, durmazdın baktığım yerde Biliyorum olmazdı, kirpiklerin yüzüme değmezdi! Bile bile sevdim heyecanlanmayı Güzeldi, sevgim çok güzeldi Yüreğimin seni sevmesini sevdim Sen bana niye kızdın ki?... Ceyhun Yılmaz .................................................. Sen Bilirsin Görmediğimden değil... Yanımda olsan yine özlerdim.. Ve bil ki bu kadar sevmem senden değil Gitsen benden.. Ben gidişini bile severim.. Aramızda hep aynı fark.. Sen gitmeyi bilirsin Ben sevmeyi.... Ceyhun Yılmaz ................................................. Kusura Bakma İlk defa ayağıma kadar geldin Daha önce ağlarken görmemiştim seni Başucumda durdun, Özlediğini söyledin, cevap veremedim Bıraktığın gülleri koklayamadım Ve sen giderken ayağa kalkıp Yolcu edemedim... Kusura bakma! ... Dün gece ölmüştüm... Ceyhun Yılmaz .......................................... Küçüğüm Karanlık yolların hep ışıksız olduğunu söylemediler bana ben küçükken söyleselerdi büyümezdim zaten!.... Ceyhun Yılmaz .......................................... Lal sevemedim pazar günlerini... ya okulu düşündüm ya da babamın şehir dışı kamyon şoförlüğünü hiç bir şey sevdiremedi pazarı bana bilsem bir pazar günü geleceksin ıslatacaksın dudaklarımı sevmez miydim canım pazarları tam özür dileyecektim sevmediğim tüm pazarlardan..gittin.... eski pazarlarımı bile özlettin!.... Ceyhun Yılmaz ............................................ Mahçup adımın bazı kağıtlarda adının altına yazılması bile artık beni mutlu ediyorsa bu benim utancım değil!... Ceyhun Yılmaz ........................................... Nasıl Giderim Gittiğine inanmak istemezki gözlerim Mademki gitmedin ne bu gözyaşları derse biri ne cevap veriririm Dudaklarımı ıslatan yağmur bir daha yağsa nasıl yalnız ıslanırım Giderken hiç düşünmedin mi? Sabah odama gelse güneş sensiz nasıl uyanırım Hep korktuğumuz ölüm hani ikimizi birden ***ürecekti Şimdi gelse tutsa kolumdan ben nasıl giderim!... Ceyhun Yılmaz .................................................. Ne Vardı Madem bu kadar büyük aşkımın bile sende sonu var Var ki çekip gittin Ayrılığın, hüznün niye sonu yok? Nefret oldun bende gide gide Ne vardı diyorum ne vardı Geceme gelsen, ay utansa sevincimden Yıldızlar kıskansa neşemi Bir gülüşüne ölecek kadar sevsem Ne vardı... Ve gecenin bir yarısı Duymak istemediğim sesin acıttı içimi Yaktım bir bir yalandan güldüğün Bütün resimlerini... Ceyhun Yılmaz .............................................. Nerdesin?... Gitmek kadar kolay gelebilir ayrılık sana Bir gece uyanınca bir gece yarısı uyanıpta Yüreğine bakınca anlarsın Gözlerin karanlığı seçer ağlarsın Bütün çekmecelere bakıp bulamazsın Bulamazda hüngür hüngür ağlayıp yokluğu anlarsın Sevinciyle uyandığım, sabahlara kadar ağladığım Bir gülüşüne çiçekler açtığım Sebebim, sevincim, herşeyim nerdesin Güneşlerim battı, şiirlerim bitti nerdesin?... Ceyhun Yılmaz ............................................ Nokta İle Virgül Senli cümlelerin sonunu getiremiyorum İçinde olduğun her gülümseme virgül olsun Kimse noktalamasın seni Sesini duymak için nefes almadan koşuyorum Ve çaresizim İsmin baş harfi gibi 4 yönü olan bir yoldayım Ne halt edicem bilemiyorum... Ceyhun Yılmaz .................................................. Ölüm kaç sabahtır geceye uyanıorum noldu güneşe aynalarda yokum dumanı tüten çay bardaklarına dokunuorum elimi ısıtmıyor ağlayınca farkettim gözyaşlarım yanaklarımı ıslatmıyor yüreğimde bir ağrı bir tek onu hissediorum hissedince anlıorum keşke feda edebilseydim sana sımsıkı sarılıp güzel saçlarını koklayıp gitseydim ölmüşüm ben bebeğim ölmüş herkesin korktuğu gün bana bugünmüş. Ceyhun Yılmaz .................................................. Öykü Seni düşündükçe herkesi seviyorum Bütün öykülerin hayal kahramanı benim Kimse üzemez artık beni Hele gülüşün aklımdayken Yağmur bile yağsa... Yüzümü yıkarım hüzünle... Ceyhun Yılmaz .......................................... İLACI YOK Kİ YOKLUĞUNUN HÜKMÜ OLSUN Karanlık yolların hep ışıksız olduğunu söylemediler bana Bir gün biter sandım gönül yaşları, BİTMEDİ.. Yokluğunun bulutları içimde, GİTMEDİ! Her sabaha karşı ben durdum ben Beceremedim..tutamadım güneşleri Hep doğdu üstüme Dert kurdu derdime Titredi ellerim.. Üşüdüm..ısıtan yok İLACI YOK Kİ YOKLUĞUNUN HÜKMÜ OLSUN Boynumda asılı utancım, başımı kaldıramıyorum Söylemediler bana gülmenin ayıp olduğunu ben küçükken Söyleselerdi gülemezdim zaten Acıyla anladım, acıyla kurdum en sevdiğim cümleyi Silsen de kurumuyor bu göz yaşları YÜREĞİMİ KURUTMADIKÇA!... Ceyhun Yılmaz ............................................... İNANMADIM Söylediler Gelmedi dediler inanmadım Beni en çok o severdi dedim. İnanmadılar.. Arkamdan gülermişsin hep, inanmadım Bakın dudagımda izi var dedim Göremediler Bi de ben baktım Ben de göremedim Yani sen gerçekten sevmemiş miydin Yani ben bosuna mı aglamadım hiç Hiç ölmedin mi sen bana O zaman tutmayın beni Sakın tutmayın Bırakın, öpsün yanaklarım topragı… Ceyhun Yılmaz ................................................. İnsan ım nerede yanlızlık görsem ucundan alırım bir parça sahibine ağır gelmesin diye... Ceyhun Yılmaz .......................................... İstanbul Sensiz olduğu her halinden belli İstanbul'un Herhangi bir sokağında ağladım bu sabah. Doğsun mu doğmasın mı sürencemede güneş? .. Ve sırtında küfe ile ayva satıyor Bir yaşlı adam, Hiç düşünmeden... Kimsesizliği ağlamalarından belli bir çocuk Adeta kendi kendine doğmuş Bugün İstanbul... Ceyhun Yılmaz ............................................. İşim çok zor benim İşim çok zor benim Yüreğimin işi yalnızlık caddesi Elim yüzüm kir pas değil ki Sevdanla kirli İşim çok zor benim Her sabah erkenden kalkıp Seni seviyorum..... Ceyhun Yılmaz ................................................ Kedi Bir minicik sokak kedisi karşıladı beni Ezelden beri ıslak sokakta Direnmeyelim dedim bu hayata Dur dedi usta Karnım çok aç Biraz daha sonra ölelim... Ceyhun Yılmaz ........................................... Kısa Pantolon korkma artık küçük çocuk kimse üzemez seni sen hüznü öpmedikçe kimse gelemez sana sen birilerinden gitmedikçe korkma artık küçük çocuk büyümezsin zannederdin bak büyüdün işte!... Ceyhun Yılmaz .............................................. Kıyamazsın Ben diye bir gece yokken Olmayan yıldızların ışığı gözlerini yakacak Ağlamalarım gelecek aklına Durup dururken sigaran sönecek Söylemediklerin dudaklarını ıslatacak Taa gözlerinden... Kıyamazsın sen bana bilirim Kıyamazsın sen bana BİLİYORUM BU GECE BENİ DÜŞÜNECEKSİN!.. Ceyhun Yılmaz ............................................... Kimseye Soramıyorum Seni kimseye soramıyorum seni! kirlenme diye hiç öpmedim ya... belki başkasını seversin diye, hiç söylemedim sana sevdiğimi. bilmiyorsun, boğazımda düğümsün! yutkunsam gideceksin, yutkunmasam... ölürüm!.. Ceyhun Yılmaz ............................................... Kitap Sana şiirlerimi duyanlar Kitap yap diyor Olur mu hiç Ben seni herkeslerden saklarken sen seni.. bir kitapçıda görsen..hem de bir sürü kitabın arasında Kahrolmaz mıyım ben... Ceyhun Yılmaz .................................................. Yaralı Yüz Uykusuzluğumun sebebi gözlerin Bir de gülüşündeki tek gamze Gözlerimi kapatınca karanlık Açtığımda yüzüm yaralı Geçmezmiş bazı yaralar, derinmiş kederleri severken ölenlerin Ölmeden unutmam lazım o zaman seni dedim Unutmak ölmek Kimseye söyleyemedim.... Ceyhun Yılmaz .................................................. YARIM Benim içim acımaz mı sanıyosun Ben giderken yarım sende kaldı bilmezmiyim Her karanlıkta aklımda sen Her şarkıda ağlayan ben Senden gittim diye vicdansız mı sanıyosun Her sabah uyandığımda hala ilk merhaba sana her sabah uyandığımda yanımda öksüz bi günaydın alınmadık belli sahibi öğlen uykusunda... Ceyhun Yılmaz .......................................... Kimselere söylemeden çıktım yola Sabahtan bile erken, güneşe hissettirmeden Kimsesizliğim merak eder mi diye düşündüm seni Dolmabahçe'de bir çay söyledim kendime ve garsona rağmen ikinci bir çay sana Senin içmediğin çayına bakarak düşündüm seni İstanbul'a yakalandım sensizliğimle, Ne var bunda canım o da yasak değil yaa... Ceyhun Yılmaz ............................................... Yok uykumu uyuttum uykusuz yatıyorum ama sen herşeyden habersiz ne güzel uyuyorsundur kimbilir ne kadar güzeldir saçlarının yastığı öpüşü tabi, ne yastığın haberi var ne saçlarının ben uyumuyorum.. yastığımda yok saçlarında... Ceyhun Yılmaz ........................................... Yokluğun Yanımda Yokluğun yanımda İlacı yok ki yokluğunun hükmü olsun Gözlerimin ağrısı bir kadının çığlığı ..ve gecemi kimse anlamıyor artık Diğerlerine benzemiyor yokluğun Diğerlerine benzemiyor ayrılığın... Niye benzesin ki? Hepsinden çok sevilmedin mi? Ceyhun Yılmaz .......................................... Yokuş saçlarından ödünç ver dört bahar geçti çiçek kokusu öpmedim çok oldu mutluluktan vazgeçeli... gülüşünden ver ömrümden al... Ceyhun Yılmaz .............................................. Zaman Zaman mı geç kalıyor Sen mi dokunamaz oldun zamana Bu kadar geç kalmazdı selamın Doğan güneşe mahçup etmezdin beni Şu ağaçları bana güldürmezdin... Ceyhun Yılmaz ......................................... Unutmak Unuturum Unutmak zor değil Unutmak acı Unutmak zor değil Unutmak yazık Unutulmaz kimse yok bende Bir sana kıyamadım Gücüm yetmedi seni yok saymaya Kollarımı açtığım kadar unuttuğumsun Açamadığım kadar özlediğim Benim Unuttuğum Kadarını Sen Özler misin? Ceyhun Yılmaz ........................................... Uyku Alanya'ya Yine geceden borçlu girdim sabaha Kumdan ekmekler yaptım kendime Sonra, dalga sesi sürdüm ekmeğime Olmadı... Sensiz uyanmamak için... Bu gece de uyunmadı... Ceyhun Yılmaz .................................. Veda Yolculuklarda tuhaf oluyorum Bu şehirden her gidişimde Sanki şehri ben uğurluyorum Sen benden gideli çok oldu ama.. Ben her gidişimde hala sana el sallıyorum.... Ceyhun Yılmaz ............................................. Veda Şiiri Hiçbir sey degismez korkma Dolmabahçe’deki Saat Kulesi durmaz mesela Marmara Denizi küsüp Istanbul'a Alip sularini gitmez dilini bilmedigi uzaklara Iki çift lafim var giderken, dinle! Bir günese bir de annemle babama... Her sabah yüzümü sicacik öpen Istanbul günesi Bir süre yatagim bos Dogdugunda beni bulamazsan sasirma Duyamam sesini, çagirma beni bir süre Her sabah söz verdigi saatte dogan Selamimi alan Istanbul günesi Bekle beni! Ve babam! … Çocuk ellerimle silemedigim burnumu Cebinden çikarttigi mendille silen Hem de dag kadar boyunu hiçe sayip Önümde diz çöken, kocaman babam! Merak etme, en gurur duydugun yerde oglun… Annem! O eski Türk filmleinin aglatmaktan bikmadigi Gözlerin sahibi annem, canim annem! Bak, artik toplu olacak daginik oglunun odasi Üzülme sen de… Herkes gittigim kadar dönecegimi de bilecek Teskere diye bir sevgilim var Bir buçuk yil sonra, söz verdi, gelecek… Ceyhun Yılmaz ........................................ Yağmur Yağmur yağmur... Kirpiklerimde ve hatta gözbebeklerimde Islatabilirler istedikleri kadar Bu yağmurlar beni Sensiz ıslanmaz yüreğim... Ceyhun Yılmaz ...................................... Yakın - Uzak Kalk git diyorum içimden kendime, kalk git uzağa Kulağındaki müzik bitene kadar yürü, ağladığın kadar koş Aya dokunana kadar yürü uzaklaş, düştüğün yer yakınlarına uzak olsun... Ceyhun Yılmaz ................................................. Yaklaş her yeni aşkta kandırdın beni gönül hepsi güneş kadar sıcaktı ama hiçbiri yoktu yanımda geceleri acı bana artık gönül ben vazgeçtim sevmekten... biraz da sen üzül!... Ceyhun Yılmaz ................................................ Yalan Ayrıl ayrıl bıktım sevdalardan... Ne farkeder sen bıraksan, ben bıraksam Bırakmayan hüzün yakamı... Bıraktım ölmesi muhtemel sevmeleri.. Yaktım birr birr Yalandan güldüğün resimleri... Ceyhun Yılmaz .................................................. Yalnızlığım Duramıyorum, ağlamaktan utanıyorum, utandıkça ağlıyorum! Belki bir tek gözyaşının çözebileceği bir dert değildir bu Ağlamamak lazım öyleyse Sevindirmemek lazım kederleri ya da böyle avutmamak lazım geceleri Yalnızlığımı, yapayalnızlığımı, yalpalayan yalnızlığımı.. Yanlızlığımı çekmek ağır geliyor omuzlarıma ..ve arka arkaya birbiriyle tanışan sigaralar Her nefes gece...her gece içimde... Gündüz ellerimde Ağla yüreğim ağla Ne kadar dert varsa birbirine bağla... Ceyhun Yılmaz .............................................. Yapma Işığından bakamadım gözlerine bu kadar mı güzelsin Güzel neyse ondan da güzelsin Ellerim dokunmak istedi sol koluna Yapma dedim yapma Onu yaş***ış sayma...hepimiz yaşayıp ölebiliriz bu oyunda Onu bu oyuna sokma!... Ceyhun Yılmaz ................................................. Seni Seviyorum Söyledim, söyleyebildim sonunda... 'Seni Seviyorum' demekten aciz dudaklarım Mutlulukla tanıştı ilk defa.. Affet beni.. Çok geç oldu belki ama İlk kez ta kalbimde hissettim önemini İlk kez sana söyledim sevgimi.. Affet beni burada olmamalıydı.. Bu kadar geç olmamalıydı.. Biliyorum yine kavuşacağız Çok geç olmayacak..Üstelik bu kez korkmayacağım 'Seni Seviyorum' demekten Bağıracağım hatta, haykıracağım.. Ağlamayacağım, ağlamayacağız.. Sarılacağız yine... Sonsuza kadar... Öyle özledim ki gülen gözlerini... 'Seni Seviyorum' derken Bak yine söylüyorum, 'Seni Seviyorum'... Ceyhun Yılmaz ............................................. Seninle Ben seninle ağlamak istiyorum Öyle arkandan yana yakıla değil Hüzünle, kahırla değil Ben seninle ağlamak istiyorum Öyle sensizliğe yanıp sabahlara kadar değil Ben seninle ağlamak istiyorum Omuzunda ki değmeli yanaklarımdan birkaç tuzlu damla omuzlarına Tadını hiç bilmediğim dudaklarını öperken Ağlamak istiyorum ki hiç bilmediğim tadı Değsin gözyaşlarımın, dudaklarına Ve bir an gözlerini aç ki ben kaybolayım Doğada olmayan mavilikteki gözlerinde Ben seninle ağlamak istiyorum Öyle bir ağla ki benle okyanusunda kaybolayım Öyle sensizliğe, hayata değil Benimle olduğun için Bir gece sabaha kadar Seninle ağlamak istiyorum Öyle yanında falan değil Gözlerinin okyanusuna bakarak İçinde son kulacımı atana kadar Ben seninle ağlamak istiyorum Ama sen ayçiçeği gibisin Gündüz güneş açınca ohh.. Hep yanımdasın gündüzleri Ama boynum bükülür hergece Söz verdiğin saatte gidersin çünkü.. Ceyhun Yılmaz ................................................. Sensiz Yaşıyorum ya Sensiz yaşıyorum ya Yazıklar olsun bana Hiçbir muhabbette artık Adam denmesin adıma!... Ceyhun Yılmaz .................................................. . Sevgi Çiçeği sardım sarmaladım kimse görmeden getirdim eve kapattım pencereleri güneş almasın diye.. şimdi büyüyor...öylece bakıyor bana Yalnızlığım yapayalnızlığım yalpalayan yalnızlığım..... Ceyhun Yılmaz .................................................. . Siz Uyurken Birkaç tanımadık ses gelirse yüreğinizden, Belki tanırsınız beni... Hayatınızın beyaz-güzel sayfalarından, Koparılmış olabilir ismim... Haberinizin olmadığı çay bardaklarına sorun, Dudak izlerimden teşhis edebilirmisiniz beni. Sizi terk etmiş gibi görünsemde, Anlayacaksınız gidişimi ayak izlerimden. Siz uyurken ben! Öpüp gittim gözlerinizden!..... Ceyhun Yılmaz .................................................. .. Sonbahar Sonbaharın en eylül'ü içimde, Her bastığım kuru yaprak sen olup o eski şarkıyı hatırlatıyor bana; Kolumda senden çaldığım tebessüm uyutup büyütüyorum onu, Bir namussuz rüzgar peşimde, Saçlarımı ensemden okşayıp yanağımdan öpüyor gülümsetiyor beni sen yoksun ve sensin her şarkıda ağlayıp üzüldüğüm Böyle mi bitecekti bu şiir birtanem böyle mi bitecekti bu şiir son hecesi hüzün... Ceyhun Yılmaz ................................................ Söylüyorum beni almadılar bugün gönlünden içeri bir keder geldi yumruğuyla tam boşluğuma vurdu bilemedi keder boş değildi orası sen vardın, sen ağrıdın bazen yoktun sen vardın, sen yoktun bir vardın bir yoktun söylersem sana derdimi belki sarılır öpersin beni söyleyemeden vurdun bana şimdi duymayacaksın ama söylüyorum Seni Çok Seviyorum... Ceyhun Yılmaz .................................................. Taksici Ben ne kadar sevdiysem.. O kadar gittin... Gitmediğin zamanlarda bile, hep gidecekmiş gibi durdun yanımda... Her bakışında başka bir el sallama Tam sevmek isterken seni.. Taksi çağırdın.. Gitme deyişimi ne sen duydun, ne taksici... Ceyhun Yılmaz ............................................... Tebessüm en mutlu anlarımda bir dert içimde gülsem kahkaham sırıtır tebessümlerin içinde anlatsam derdimi anlatamam ki.. herkesin güldüğünü bilmek kolay ama kimsenin ıslanmadı ki gözleri benim kadar... Ceyhun Yılmaz .................................................. . Uğurlar Olsun Kaç gecedir borçlu giriyorum geceden sabaha Kumdan ekmekler yapıyorum kendime Sonra dalga sesi sürüyorum ekmeğime Olmadı Sensiz uyanmamak için bu gecede uyunmadı Gittiğinden beri ağlamadım Çünkü o gözyaşları yüreğimde durduğu sürece Senin adın aşk bende Haberin olsun! ... Bu sabah hüngür hüngür ağladım İçimde ne kadar sen varsa Bir bir uğurladım... Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Ceyhun Yılmaz
Konu Sevda tarafından (20 Temmuz 2011 Saat 17:58 ) değiştirilmiştir.
|