Tekil Mesaj gösterimi
Alt 26 Temmuz 2010, 21:13   #22
Çevrimdışı
Hayal
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Her türlü ALINTI itiraflar buraya.. (:




İki kedimden birini diğerinden fazla seviyorum. Öte yandan, ikisine de her anlamda eşit davranıyor, eşit ilgi ve şefka gösteriyor, eşit besliyor, eşit oynuyorum. Bu konuyu o kadar abartıyorum ki, çoğu zaman eşitliği, az sevdiğim kedi lehine bozuyorum. Bütün bunları yaparken bir yandan da vicdan azabı çekiyorum acaba haksızlık ettim mi diye. Ah be anneciğim, sen o kadar (çok sayıda) üvey çocuğu büyütürken kim bilir ne vicdan muhasebeleri yaptın, ben daha 1 üvey kedinin vicdani yükünü kaldıramadım...


Kocamla küs olmanın en iyi tarafı, sabahları erken kalkmamak, doyasıya uyumak. En kötü tarafı ise acaba para bırakmış mıdır diye her tarafı aramak zorunda kalmak. Kenarda param varsa bitene kadar kalkmıyorum da, para yoksa kocamı işe aç göndermeye içim razı olmuyor bir türlü.


Her ne kadar "Hep de beni bulur ukala tipler!" diye yakınsam da, itiraf etmeliyim ki ukala erkekleri çok çekici buluyorum.


Her geceyarısından sonra sokakları dolaşıp plastik, cam, karton, mukavva ne bulursa, arkasında çektiği arabaya dolduran, ama mahallemizin kedi ve köpeklerinin su içmesi amacıyla ortada duran plastik kaplara hiç dokunmayan sevgili amcamıza ben de büyük bir alkış istiyorum…


Kullanmadığım her şeyi mutlaka birilerine hediye ederim. Bana gelen teklifleri bile, ilgilenmediğimde bir şekilde arkadaşlarıma yönlendiriyorum. Çöpçatanlık ruhumda var.


Market dönüşü ona aldığımız abur cuburları, otoparkta oynayan arkadaşlarını özendirmek için gösteren oğluma, torbadaki çikolata ve cipslerin hepsini kendi elleriyle arkadaşlarına dağıtma cezası verdiğimden beri kendine gelemedi. Dövsem, bağırıp çağırsam bu kadar etkili olmazdı herhalde…


Uzun boylu ve zayıf kızlardan hoşlanıyor olmama rağmen, iş cinselliğe gelince daha kısa boylu ve balık etlilerden hoşlanıyorum. Poligamik hayatımın temeli buradan kaynaklanıyor sanırım.


Bazı erkeklerin önce ilgilendikleri için yaklaşmaya çalışmaları, daha sonra daha fazla ilgilendikleri biri çıkınca bıçak gibi kesip dümeni o tarafa kırışları, o taraftan iş çıkmayınca hiçbir şey olmamış gibi muhabbete kaldığı yerden devam etme çalışmaları ve sonuçta elleri bomboş kalışları bana belgesel kanallarının ne kadar önemli ve eğitici olduğunu hatırlatıyor. Aç kalmak istemiyorsan hedefini belirle ve kilitlen, takip et, yor, atıl, yık ve ye. Nerede görülmüş sürünün içinde bir sağa bir dola serseri mayın gibi koşturan aslanın karnını doyurduğu?


Çeyiz için annelerin aldıkları havlulara "havlu kenarı" adı altındaki dantelleri havlulara dikerek sonrasında ütüsüydü, kolalanmasıydı dertleri ile biz gelinleri uğraştırmalarından nefret ediyorum. Süs olsun diye Çin işkencesi çektirilmesini esefle kınıyorum. Bu adetin kaldırılmasını istiyorum. Ben mi? Hiçbirini kullanmadım ve hepsini dağıttım çevreme. Annemle düğün arefesindeki tek kavgam, dantelli havluları kullanmam için yaptığı baskı sebebiyle meydana gelmiştir. Kabus gibi!


Bir zamanlar yüksek lisans final jürisinden birkaç saat önce evli sevgilisiyle, üniversitenin bodrum katında bulduğu uygun bir yerde pozisyon icat eden; dağılmış saçları, tırnaklanmış ensesi, kırışmış ceketi ve ütüyle alakası kalmadığı gibi üstü "lekelenmiş" olan pantolonuyla jüriye gelen; eski kurtlardan olan misafir jüri üyesi tarafından sunumu bile yapılmamış olan tezi direkt imzalanan bir mimar vardı. Viledayla yerleri silerken aklıma geldi de, 4 yıl içerisinde nereye gitti o adam acaba?



 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet Mobil Chat