Cevap: İçini dök!
Sen beni bulduğun zaman; ben çok fazla kalabalıktım. Alçıyla boyanmıştı zihnimdeki bütün yüzler, içimdeki melek çıplak, omuzlarımdaki ise kanatsızdı. Hoyratça dokunuyordum herşeye, elimin değdiği her yerde şeytanın ayak izi… Avuç içlerimden taşıyordu yalnızlıklar, her elimin altında birer kadeh ve kadehler dolusu yalnı...zlık, sadece üstlerinde birer dudak payı, Her birinde, diğerine benzemeyen dudak izleri… Hani çok eskiden yaşadığın bir aşk vardır, yarım kalmış, anı olmuş, hep acı vermiştir. Aklına geldikçe bazen iç çekmiş, bazen gülümsemişsindir. İşte böyle bir şeydi sana karşı hissettiklerim. Oysa seni daha önce hiç tanımamıştım, görmemiştim. Kısa sürede nasıl da gelip yerleşmiştin hayatıma. Öyle içten, öyle yakın, öyle samimi, öyle sıcak… |