Sadece siyasette değil, diğer alanlarda da lider yöneticiler genellikle "bir büyük iş" yapar:
* Türkiye'de "ulusal ekonomi" ancak
Adnan Menderes döneminde kuruldu...
* "Barajlar kralı"
Süleyman Demirel sanayiye gerekli enerjiyi sağladı...
* Turgut Özal ihracat hamlesiyle bizi liberal ekonomiyle tanıştırdı...
* Tayip Erdoğan hem ekonomik, hem de siyasi alanda Türkiye'yi bir küresel aktör haline getirmeye uğraşıyor...
***
Ancak her liderin bir sınırı vardır.
Örneğin
Deniz Baykal'ın izlediği politikalar, bilhassa yüksek yargı alanında
AKP'yi durdurdu ama partiyi de yüzde
20-22'lik bir oy oranına sıkıştırdı.
Derin operatörler bu basıncı fark etti. Alçakça bir biçimde Baykal'ı tasfiye ettiler.
CHP derin bir nefes aldı.
Ben benzeri bir basıncın
Fenerbahçe camiasında oluştuğunu düşünüyorum:
Aziz Yıldırım, F.Bahçe tarihine,
"tesisleşmeyi tamamlayıp kulübü paraya boğan başkan" olarak geçecek. Adı altın harflerle yazılacak.
Ama aynı zamanda
"büyük hüsranların başkanı" olarak da anılacak.
F.Bahçe'ye artık
"futbolda yenilenebilir başarıyı" sağlayacak
vizyoner bir başkan gerekiyor.
Çünkü Aziz Yıldırım'ın futbol bilgisi ve yönetim kapasitesi,
doğal sınırlarına geldi dayandı.
Para var...
Tesis var... Muhteşem bir
taraftar var... Özverili bir
yönetim kadrosu var... Ama Yıldırım başarıyı ikinci sınıf hoca ve topçularla yakalamaya çalışıyor.
Kapasitesi bu kadarmış.
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
1 hafta kadar önce imzamda Deniz Baykal Out Aziz Yıldırım IN yazmıştım. Ne kadar öngörülüymüşüm ya.