Tekil Mesaj gösterimi
Alt 23 Mayıs 2010, 02:30   #277
Çevrimdışı
Sevda
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Kitap Tanıtımları..





Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Özet
Muhteşem bir "zihinsel işgal"!.. Olağanüstü bir öykü...
The New York Times

Acının ve coşkunun iç içe geçtiği inanılmaz bir tutku öyküsü!... 250 yıl geçse de asla unutulmaz!
Newsweek

Venedik! 1700'lerin ortası...
Venediğin en eski soylu ailelerinden gelen Venedik'te Aşk - Andrea di Robilant siyasi geleceği parlak 24 yaşındaki Andrea Memmo... Venedikli bir anneyle İngiliz bir babanın 16 yaşındaki güzeller güzeli kızı Giustiniana Wynne...

Birbirlerine tutkulu bir aşkla bağlılar... Ancak Venedik'te Aşk - Andrea di Robilant Giustiniana'nın annesi ve toplumsal konumları bu derin ve tutkulu aşka izin vermiyor... Ve her biri bir edebiyat şaheseri mektuplarla yıllarca gizlice yazışıyorlar...

Yaklaşık 250 yıl sonra Venedik'te Aşk - Andrea di Robilant yazarın babasının tozlu bir tavan arasında bulduğu bu eşsiz aşk mektupları Venedik'te Aşk - Andrea di Robilant di Robilant'ın hünerli kalemiyle yeniden hayat buluyor. Venedik'te Aşk - Andrea di Robilant 18. yüzyılda yaşanmış gerçek ve benzersiz bir aşk öyküsünü Venediğin romantizmi eşliğinde günümüze taşıyor...



Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.



İpek Çalışlar’ın ‘Latife Hanım’ kitabından sonra kaleme aldığı ‘Halide Edib’ yine büyük ses getirecek. Everest Yayınları’ndan çıkan biyografi kitabında Halide Edib’le ilgili bilinmeyen ve karanlıkta kalan birçok nokta aydınlanıyor.

İpek Çalışlar’ın son kitabı ‘Halide Edib Biyografisine Sığmayan Kadın’ büyük yankı uyandıracağa benziyor. Özellikle Halide Edib’in tamamı hiçbir zaman Türkçe’ye çevrilmemiş anılarında Atatürk hakkındaki sözleri ise yeni tartışmalar doğuracak türden. İpek Çalışlar, Halide Edib’i kitabında şu sözlerle anlatıyor: "1915 Ermeni tehcirinde sesini yükseltmiş, idam cezasına yüz yıl önce karşı durmuş birkaç aykırı isimden biri. Ali Ayet ve Hasan Zeki’nin annesi. Yüzlerce makalenin, onlarca kitabın yazarı. Aşkın ve hürriyetin her gün yeniden kazanılması gerektiğine inanan, dünya çapında entelektüel bir kadın, Halide Edib...’’

Mustafa Kemal’e Sevdalı mıydı?

Peki Milli Mücadele’nin en çetin günlerinde Mustafa Kemal ile Halide Edib arasında bir aşk yaşanmış mıydı? Çalışlar kitabında bu soruya da şöyle yanıt veriyor: "(...) Saygınlığı tartışılmaz bir kadının iki oğlu dahil her şeyi geride bırakıp savaşa katılması oldukça sıradışı bir olaydı. Ankara’ya gittikten sonra Mustafa Kemal ile büyük bir gerilim yaşaması cephe günlerini iyiden iyiye esrarengiz kılıyordu. Halide ile Mustafa Kemal arasında su yüzüne çıkmamış, adı konmamış duygusal bir çatışma yaşanmış mıydı? Falih Rıfkı da "Halide Edib’in Atatürk’le ihtilafı fikir ihtilafı değildir. Halide Edib’le Atatürk ihtilafı bir kadın ve bir erkek ihtilafından başka bir şey değildir’’ diye aktarıyor.

Mina Urgan Anlatıyor

1940’lı yıllarda Falih Rıfkı Atay’ın üvey kızı Mina Urgan, Halide Edib’in asistanlığını yapmıştı. Mina Urgan’ın Halide Edib ile yaptığı Mustafa Kemal sohbetlerinden aklında kalan, onun Mustafa Kemal’i hiç sevmediği. Mina Urgan, "Onun yakışıklı olduğunu bile kabul etmezdi. Mustafa Kemal’in güzelliğiyle ünlü elleri için ‘Hiç güzel değildi elleri, kaplan pençesine benzerdi’ diye yazmıştı.”

Şapka Kanunu Aptalca Bir Şey

Halide Edib ve eşi Adnan Bey’in sinirlerini Türkiye’deki siyasi ortam altüst etmişti. 1925 Mart’ında çift yurtdışına çıkmıştı. 25 Ağustos 1925’te çıkartılan Şapka Kanunu ise Türkiye’yi karıştırmıştı. Manchester Guardian 1925 Kasım’ında Halide Edib ile bir röportaj yaptı ve Türkiye’deki reformlara ilişkin görüşünü sordu. Halide Edib, Şapka Kanunu’nu "Aptalca bir şey’’ diye tanımlamış, kadınlara ilişkin reform çabalarını ise övmüştü.

İzmir Suikastı

1926 Haziran’ında karanlık haberler geldi. Mustafa Kemal’e suikast girişiminden söz ediliyordu. Dünya basını olaya geniş yer ayırdı. Mustafa Kemal’in iddianame hazırlanmadan Los Angeles Times’a yaptığı açıklama dikkatleri Halide Edib’e yöneltti. Mustafa Kemal, suikastçılar arasında geçmişte siyasi danışmanlığını yapmış bir kadın bulunduğunu söylemişti.

Bu kadın kendisini karşılamaya geldiğinde çiçek buketine yerleştirilen bombayla herkesi havaya uçuracaktı. Ancak yapılan suikasta dair resmi makamlara bilgi verdiği için onun affedileceğini söylemiş, adını vermeden "Yıllardır davamla özdeşleşmiş, zaman zaman danışmanlığımı yapmış bir kadın” diye tarif etmişti. Halide Edib’in yurtdışında olduğunu bilmeyenler bu tariften suikasta dahil olduğunu düşünmüşlerdi. Halide Edib dostu Florence Billings’e gönderdiği mektubunda İzmir suikastına dair şunları yazmıştı: "(...) Gazi davaya bakacakmış. Refet Bele, Ali Fuat Cebesoy, Kazım Karabekir ve diğer ittihatçılar tabii ki her şeyi reddediyorlarmış. Gazi tarafından oldukça hantal düzenlenmiş bir düzmece.’’

Liderliğini Ölümsüzleştirdi

Nutuk’un eski harflerle baskısı 1927’de yapılmış, 1928 başında da satışa sunulmuştu. Nutuk’tan sonra anılarını yazan ilk isim Halide Edib oldu. The Turkish Ordeal adını verdiği anı kitabında Mustafa Kemal’i ağır sıfatlarla hırpalarken, liderliğini ölümsüzleştiren satırlara da yer verdi: "(...)1928 yılında Londra ve New York’ta yayımlanan 407 sayfalık The Turkish Ordeal adlı kitabın iki kahramanı vardı. Halide Edib ve Mustafa Kemal.

Ona göre Mustafa Kemal, tamamen kalpsizdi. Uyumsuz, sabırsız, sert ve acımasızdı. Kıkırdaması bir kaplanın hırıltısını andırırdı. Çerkez Ethem’in heybetli bedeni ile yan yana geldiğinde gölgede kalmıştı. Bakışlarını, ‘çok soğuk’ sıfatıyla tasvir etmişti. Ellerini de; başkalarının hayatlarını elinde tutan küçük ve acımasız bir aktrisinkine benzetmiş, ince parmaklı, kırışıksız ellerin ‘efemine olmadığını ama bir erkeğe aitmiş gibi görünmediğini’ vurgulamıştı. Halide Edib’in Mustafa Kemal’i diktatörlük eğilimi içindeydi.’’


 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet reklamver