Deniz Gezmiş'i astıran general boğularak öldü
Deniz Gezmiş, Yusuf Arslan ve Hüseyin İnan'ın idam kararına imza atan askeri hâkim Ali Elverdi, solunum yetersizliğinden öldü. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idam kararını veren Ankara 1 No’lu Sıkıyönetim Mahkemesi’nin Başkanı emekli Tuğgeneral Ali Elverdi, dün “yediği yemeğin nefes borusuna kaçması nedeniyle solunum yetmezliği” sonucu hayatını kaybetti. Çankaya’daki evinde dün öğle saatlerinde fenalaşınca hastaneye kaldırılmak istenen Elverdi, ambulansta yaşamını yitirdi. Elverdi, Salı günü düzenlenecek askeri törenle toprağa verilecek. İdamları da izledi Elverdi, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idamına karar veren mahkemenin başkanıydı. 9 Ekim 1971’de verilen idam kararının ardından Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan 6 Mayıs 1972’de idam edilmişti. Elverdi, ‘üç fidan’ın idamlarını da izlemişti. Tuğgeneral rütbesiyle emekli olduktan sonra, aynı davanın savcısı Baki Tuğ ile birlikte siyasete atılan Elverdi, 1977 yılında Adalet Partisi Bursa milletvekili seçildi.
86 yaşında ölen Elverdi, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının asılmasını da izlemiş ve “İdam sehpasında bile komünizm propagandası yaptılar” demişti.
‘Anayasal düzeni ortadan kaldırmak’ suçlamasıyla yargılanan Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin Aslan’ın idamlarına karar veren Ankara 1 Nolu Sıkıyönetim Mahkemesi Başkanı emekli Tuğgeneral Ali Elverdi dün hayatını kaybetti. Elverdi, Ankara Çankaya’da kaldığı evinde fenalaşarak Güven Hastanesi’ne kaldırıldı. Hastaneye ulaştırılamadan ölen Elverdi’nin ölüm nedeni kayıtlara, ‘yediği yemeğin nefes borusuna kaçması nedeniyle solunum yetmezliği’ olarak geçti. Elverdi’nin oğlu İskender Elverdi, sabah saatlerinde babasının yanında olduğunu anlatarak, “Saat 13’te ölüm haberini aldık. Bakıcı kadın bize ‘birden bire nefesi kesildi’ dedi. Babam MS hastasıydı zaten hastalık son dönemlerde ilerlemişti. Yutkunma zorluğu çekiyordu uzun zamandır konuşamıyordu” dedi. ‘Ölü biliyorlardı’ İskender Elverdi, babasının uzun zaman sol örgütlerin hedefi olduğuna da dikkat çekerek “Uzun zaman tehdit aldı. Ancak son dönemlerde ölü biliyorlardı”dedi.
Elverdi, babası için Askeri bir tören düzenleneceğini belirterek “Milletvekilliği de yaptı. Ancak babam aslında bir askerdi. 35 yıl askerlik yaptı. Bu nedenle askeri tören düzenlenecek” diye konuştu.
Elverdi, 12 Mart muhtırasının ardından ilan edilen sıkıyönetim sürecinde Ankara 1 Nolu Sıkıyönetim Mahkemesi Başkanlığı’na getirildi. Elverdi buradaki yargılamalar sırasında verdiği kararlar nedeniyle çok tartışıldı. Ancak Elverdi’nin en çok tartışılan kararı Deniz Gezmiş ve arkadaşları hakkında verdiği idam kararı oldu. Elverdi, ‘anayasal düzeni ortadan kaldırmak’ suçlamasıyla yargılanan Gezmiş ve arkadaşlarını 6 Mayıs 1972’de idama mahkûm etti.
Elverdi, Gezmiş ve arkadaşlarının idamını da izledi. İdamın ardından Elverdi’nin, “İdam sehpasında bile komünizm propagandası yaptılar” sözleri uzun süre hafızalarda silinmedi.
Elverdi, Tuğgeneral rütbesiyle emekli olduktan sonra, aynı davanın savcısı Baki Tuğ ile birlikte siyasete atıldı. Elverdi, 1977 yılında Adalet Partisi’nden Bursa milletvekili seçildi.
Elverdi, 1980 yılında yazdığı ‘Bu vatana Kastedenler’ isimli kitabında, dönemin gençlik hareketlerini ağır bir dille eleştirerek, Gezmiş ve arkadaşlarının idam edilmelerinin zorunluluğunu savunmuştu. Elverdi, verdiği röportajda ise, 1961’de idam edilen Adnan Menderes, Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu için “şehit” ifadesini kullanırken, Gezmiş ve arkadaşlarının idamı için, “İdamları ibret-i müessese olmuştur. Onlar asıldıktan sonra hadiseler durmuştur” demişti.
Elverdi, idamları önlemek için mücadele eden Mahir Çayan’ın arkadaşlarından Ertuğrul Kürkçü, için de, “İdam edilmesi gerekirdi” ifadelerini kullanmıştı. |