ÖSS
Türkiye’de 7 milyon kişi günde 2 dolarla yaşayıp, aileleriyle birlikte 22 milyon kişi asgari ücretle geçinirken...
Bu insanlarımızın çocukları dershane parasını nasıl öder?
a, bana ne
b, babam sağ olsun
c, onların sorunu
d, tarikata girsin
e, okumasın Anadolu’da dersleri boş geçen çocuklar, kolejlerde en kaliteli öğretmenler tarafından yetiştirilen çocuklarla aynı sınava girip, aynı sorularla nasıl yarışır?
a, sana ne
b, hadlerini bilsinler
c, yerse
d, girmesin kardeşim
e, çok da pipimdeydi Annesi dershane taksitini ödeyemediği için hapse atılan, ağabeyi de kahrından intihar eden Fethiyeli Samet, o moralle bugün girdiği sınavda nereyi kazanır?
a, Harvard
b, Oxford
c, Cambridge
d, Sorbonne
e, kaldırım mühendisliği Teröristin döşediği yetmiyormuş gibi, devletin döşediği mayınlarla şehit oluyor artık çocuklarımız... Üniversite okuyorum ayaklarıyla kapağı ABD’ye atanlar askerlikten yırtarken, Türkiye’de üniversite okuyanlar askerlikten niye yırtamıyor?
a, what?
b, cinsiyet değiştirsinler
c, çürük raporu alsınlar
d, vicdani retçi olsunlar
e, jömanfu Peki n’olacak bu memleketin hali?
a, inşallah
b, maşallah
c, evelallah
d, maazallah
e, amin Böyle gelmiş, hep böyle mi gidecek... Kim düzeltecek bu işi?
a, Obama
b, Angela Merkel
c, Vladimir Putin
d, Sarkozy
e, Recep İvedik Alıntı ; [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
----------
Satış tamam memleket süt'liman “Duydun mu lan, Rıdvan Tanju'yu dinletmiş, şeytanekon olmuş” filan derken, öbürü de “vay be, n'oluyo lan memlekette” diye şaşırırken, Samsun Limanı'nı sattılar iyi mi!
*
(Diyeceksiniz ki, o liman zaten iki sene önce satılmamış mıydı? Satılmıştı ama, ah o Danıştay yok mu Danıştay, durduruyordu... Anca iki sene durdurabildi. İttir kaktır sattılar.)
*
Mustafa Samsun'a bi varacak ki
“özel mülkiyettir” levhası, girilmez...
“Madem öyle, Ordu Limanı'na yanaşalım” dese... Satıldı.
“Çek Trabzon'a” dese, satıldı. Rize? Gitti. Hopa? Çoktan. Dön Sinop'a? Satıldı. Peki ya Ereğli? Geçmiş olsun.
“Yarımca da mı yoksa?” Yarımca da.
*
“Bana millete ait liman bulun kardeşim” dese, Anadolu'ya Karadeniz üzerinden ayak basabilmesi mümkün değil maalesef...
“Öbür tarafa giderim anasını satayım, Tekirdağ Limanı'na çıkarım, oradan yüze yüze karşıya geçerim” dese... Satıldı.
*
“Kır dümeni Ege'ye” dese... Dikili, İzmir, Kuşadası, Marmaris'ten haberi yok tabii garibimin, komple.
*
“İlk hedefiniz Akdeniz'dir, ileri” dese... Antalya gitti, Alanya gitti, Mersin gitti, İskenderun gitti, boydan boya...
“Ana olmuyorsa, yavruya çıkayım” dese, Talat itiraz eder, BM filan der.
*
Demem o ki... İsmet araya girip
“illa millete ait olsun diye tutturma, liman limandır, çıkalım gitsin işte” diye ikna etmezse, Mustafa'nın işi zor.
---------------------------------------
NOT:
“Bir numara” belli oldu...
Ergenekon'un bir numarası.
Taraf'a baktım, yok.
Sabah'a baktım, yok.
Atlamışlar haberi...
İhbar edeyim bari.
Çarşamba günü Adana'da 4 yaşlı Arap taylarının katıldığı Ergenekon Koşusu yapıldı... Kim “birinci” oldu biliyor musunuz?
Özdil
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
Alıntı; [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
----------
Abdurrahman
Adı üstünde...
Allah'ın kulu demek.
Rahmet sahibi demek.
*
“Dinsiz” deseler...
Dedesi, hacı, Nakşi şeyhiydi.
Büyük dedesi, medrese müderrisi.
*
“Başörtüsüne karşı” deseler...
Sekreteri bile türbanlı.
*
“Elit” deseler...
Şanlıurfa'nın gariban köyünden.
*
“Asker” deseler...
Sivil.
*
“DTP'yi kapattı, ırkçı” deseler...
Ana tarafından Kürt.
*
“Hukuk bilmiyor” deseler...
Ankara Hukuk mezunu.
*
“Savcı ama hâkim değil” deseler...
Acıpayam Hâkimliği yaptı, Bulanık Hâkimliği yaptı, Gürün Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı, Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanlığı, Silifke Hâkimliği, Yargıtay Tetkik Hâkimliği yaptı.
*
“Tecrübesiz” deseler...
12 sene önce Yargıtay üyeliğine seçildi, Yargıtay Ceza Dairesi üyeliği yaptı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekilliği yaptı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı.
*
“Koltuk sevdalısı” deseler...
Seneye emekli.
*
“Paragöz” deseler...
Milletvekilinden az alıyor.
*
“Anayasa'ya aykırı” deseler...
Madde 148, anayasal görevi.
*
“Uyarıyorum” dedi...
Bakalım ne diyecekler?
Alıntı ;
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
----------
Ana, yasa
Ahalinin kıçında don yokken...
En az üç çocuk yapın denir.
*
“Ana” üç tane yapar.
“Yasa”ya uyar yani.
*
Çocuklar
“ana” der, bizi dershaneye yazdır,
“ana” yüreği bu, üçünü de yazdırır...
“Ana”nın eşi şoför, işten atılır, taksitler ödenemez,
“yasa” gereği haciz gelir...
“Ana” eşyalarımı almayın, evimi satayım ödeyeyim der, avukatlar
“yasa” gereği “ana”ya senet imzalatır, 45 gün süre tanır...
“Ana” çoluğu çocuğu toplar,
“ana”dan üryan kiraya çıkar, evine satılık levhası asar, alıcı çıkmaz,
“yasa”l süre dolar, pi
“yasa” ekonomisi çalışır, 1800 liralık borç
“yasa”l faizle 5 bin 250 lira olur...
“Yasa” gereği
“ana”yı içeri atarlar...
“Ana”sının hapse tıkılmasına sebep olduğunu düşünen evlat, satılık levhasını çıkarır, yerine kendini asar...
“Ana” hiç olmazsa cenazeye katılmak ister,
“ana”lar ağlamasın ayaklarıyla teröriste hoşgörü gösterilen ülkede,
“ana”ya
“yasa”k derler,
“yasa” gereği izin vermezler. Mahalle
“yasa” bürünür, gazetelere haber olur, yetkililerin anca haberi olur! Kaymakamlık
“yasa” gereği devreye girer, Milli Eğitim
“yasa”ya dayanarak borcu öder, dershane
“yasa”l olarak şikâyetinden vazgeçer, iş işten geçer,
“ana, yasa”l olarak tahliye edilir.
*
Bu satırların yazarı, son cümlede
“ana” fikir olarak, ben böyle düzenin taa
“ana”sını demek ister... Gazetenin avukatları müdahale edip, aman sakın tamamlama derler,
“yasa” gereği.
Alıntı ;
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]