Vazgeçtiklerimiz, vazgeçmek zorunda kaldıklarımızla yolumuza devam ediyoruz hepimiz. Seçimlerimizi, hatalarımızı, doğru bildiğimiz şeyleri katık ediyoruz hayatımıza.
Yaşımız ilerledikçe hakkımız olandan ya da hayal ettiklerimizden vazgeçmek zorunda kaldığımızı görüyoruz ve vazgeçiyoruz mecburen.
Küçülüyor hayallerimiz gün geçtikçe. Yaralanmamak için kuşandığımız zırhlar işe yaramıyor. Verdiğimiz emekler bizi düşlediğimiz işe doğru ilerletmiyor. Olmasını istediğimiz değil de olması gerekenlerle avunuyoruz ne yazık ki.
Şöyle bakınca etrafıma hep zorunlu hayatların yaşandığını görüyorum. Aşksız, sevgisiz yapılan evlilikler; sadece para kazanmak için çalışılan ve katlanılan iş hayatları...
Hayat ciddiye almıyor sanki bizi. Düşlediğimiz hayatı yaşamak bu kadar zor mu?
Ben hayallerimden vazgeçmek zorunda kaldım ama sonunda hayat geç olsa da elime tutuşturdu düşlediğim hayatın haritasını.
Alıntı