Ulu Orta Aşk
Başlık biraz garip oldu galiba. Ama anlatıcaklarımdan sonra bir çoğunuzun bana hak vereceğine inanıyorum. Ve her zaman ki gibi yazımın sadece benim fikirlerimi içerdiğini belirtmek istiyorum. Bir tartışma ya da ikilik yaratmak değil amacım. Maksat muhabbet olsun. Benim söylememle değişecek şeyler de değil elbette bunlar. Zamlardan, enflasyondan, fakirlikten, ölümlerden vs. bahsetmeyelim. Bunlar zaten yeteri kadar meşgul ediyor kafamızı. Gelin aşktan bahsedelim. Demeyin aşk karın doyurmaz, diye. Güzel duygular bunlar, her yaşta hissedebileceğiniz çıkarsız olduğunda belki de en masum duygular. Tabi aşkı tek bir kavrama bağlamanın yanlış olduğunu düşünenlerdenim ben. Aşk deyince akla bir bayan, bir erkek gelmemeli. Her çift arasında ki ilişkiyi de aşk dememeli. Bazı kelimelerin sözlük anlamı olmaz ya bu da onlardan biri sanırım. İskender Pala'nın bir kitabı var, Leyla'yla Kays'ın hikayesini anlatan. Bir bölümünde Leyla ve Kays bir araya geliyor ; ""Leyla Mecnunun yanına gittiğinde "Ey, vefalı aşık! İşte ben geldim..." diyor...Bunun üzerine mecnun : "Leyla, eğer ben ben isem, nesin sen; yok sen sen isen, ya neyim ben?!..." diyor. Mecnun Leyla ile o kadar doluydu ki, o anda Leyla'nın "Ben geldim!" demesini ikililik saydı..."Ey sevgili! Hayli zamandır ben senim, sen de ben; biz iki bedende tek ruh, bir kabukta çifte bademiz, öyle iken sen ve ben diyerek arada ikililik çıkarmak aşkımıza yakışmaz!" "" Şimdi bakın etrafınıza, kanıta da gerek yok bir tane gösterin bana böyle bir aşk. Kendinizi düşünün, hiç bu kadar aşık oldunuz mu acaba ? Çıkarsız, belki de karşılığı olmayan.... Hadi bu kadar aşık olmadınız diyelim. Genelleme yapmadan devam edelim yine. İlişkisi olan arkadaşlardan bahsedelim mesela. Sevgili, nişanlı ya da evli. Birbirlerini çok seven, ölene kadar beraber olmak isteyen.... Saygı duyarım, güzel şeyler bunlar. Allah daimi etsin hepsininkini. Sanırım esas konuya yavaş yavaş giriş yaptık. Herkes aşık olsun, birbirini sevsin gözümüz yok Allah daha çok versin... Versin de bunu insanların gözünün içine soka soka yapmanın manası ne kardeşim ? Ulu orta, zamanlı zamansız öpüşmeler, sarılmalar, garip tavırlar.... Niye ? Herkesin içinde aşk yapmak ne kadar doğru ki ? Bunlar özel şeyler değil midir ? Herkesin görmesi mi gerekir yani ? Özeldir bildiğim kadarıyla böyle şeyler.... Özel olduğu için güzeldir zaten. Yani batılı düşüncelerin bir ürünü mü bu serbestlik. Geri mi düşünüyorum ben şimdi. Modernlik mi bunun adı da ? Yok canım gelemem ben böyle modernizme. El ele tutuşmak, sarılmak belki ama bu gençler çok ileriye gitmeye başladı sanki. Ayıp karşılanır benim bildiğim bunlar. Ayıbı da geçtim belirttiğim gibi insanın özelini ifşa etmesinden başka bir şey değildir bence. İki üç gün öncesine kadar sarmaş, dolaş öpüşe, koklaşa dolaşn çiftin bugün ayrılması ne demek pek ? Hallerine bakılırsa deliler gibi aşıklardı birbirilerine. Sanırım ilişkilerin pamuk ipliğine bağlı olmasının sebebi de bu galiba. Çiftlerin birbirlerine saygıyı yitirmesi, özellerinin kalmaması, çok samimiyet. Biraz farklı yerlere de gitti sanki konu. Önceleri nişanlanan çiftler bile birbirilerinin ellerini tutmaya çekinirken bu görüntülerin benim gibi düşünenlere garip gelmesi doğaldır heralde. Sizi bilmem ama bu görüntüler hiç hoş gelmiyor benim gözüme.... Nacizane bir yorumdu benim ki, dedik ya maksat muhabbet olsun... Alıntı. Bir yerde okudum çok hoşuma gitti ve sizinle paylaşmak istedim. Yorumlar sizin..
__________________ Rüzgarda savruk, Başına buyruk ~ |