Cevap: Başörtülü öğretmen, Hukuk Mücadelesini Kazandı
Önce şu konuda anlaşalım Feronia. Biz bu başlık altında ayrımcılık, din karşıtlığı yapmıyoruz. Dinimizde başörtüsü yoktur demiyoruz. Farkında olmadan ezberi katılımcılık yapıyorsun gibime geliyor bazı konulara. Bu da sanırım Türkçenden kaynaklanıyor. Bu senin hatan değil. Bunu söylemiyorum yani. Fakat biraz daha açık gözlü olmanda yarar var. Konu tartışmaya tekrar açıldığına göre silinen postumu tekrar genele hitaben ve "bence" düşüncesiyle koyuyorum. Aslında "bence" kavramından ziyade birkaç gün önce kUzAh nickli arkadaşın Diyanet'ten aldığı bir mail de benim aşağıda yazacaklarımın aynısını belirtmişti. Kültürel değerlerden bahsedeceğim.. Kuran-i Kerim'de ne ile kapanılacağı yazmıyor. Nasıl ve nerelerin kapanacağı yazıyor. Tek sorun olaya bakış açımızda. Baş örtüsü simgesel olarak verilseydi onun özellikleri de anlatılırdı. Yani baş örtüsünün ne şekilde, ne renkte, hangi kumaştan, ne uzunlukta veya genişlikte olacağı gibi vesaire özellikleri anlatılırdı. Bu şekilde bir tarif yapılsaydı simge diyebilirdik. Tekrar tekrar önemle yazıyorum. Başörtüsü simge olsaydı Kuran-i Kerim'de özelliklerinden bahsedilirdi. Belli bir başörtüsü modeli tarif edilirdi. Fakat simge olmadığı için sadece kadınların nasıl ve nerelerinin örtünmesi gerektiğinden bahsediliyor. Çünkü Kuran-i Kerim tek bir döneme değil bütün zamanlara yollandığı ve İslam en kapsayıcı din olduğu için böyle bir simgesel tarifin olması mantığa aykırı. Çünkü zaman değiştikçe giyim kuşam ister istemez değişiyor. Allah-u Teala kendisinin simgelerle değil kalp aracılığıyla hatırlanmasını ister. Bu yazımla benim baş örtüsüne karşı olduğumu sananlar olabilir. Fakat benim anlatmak istediğim şey baş örtüsüne karşı olduğum değil. Baş örtüsünün simge olduğunu iddaa edenlerin tek amaçları kendi zümrelerinin isimlerinin menfaatlerini düşündükleridir. Birçok tarikat bunu simge olarak kullanıyor ve amaçları kendi isimlerinin trajını yükseltmek oluyor. Bu yazıdan da bütün tarikatlara ithamda bulunduğumu çıkarmayın. Genelleme yapmıyorum. Olaya bir de şu yönden bakalım. Diyelim ki Kuran'da belli bir başörtüsü modelinin tarifi verilmiş ve dünyadaki bütün müslüman kadınlar bunu kullanıyorlar. Türkiye'den Arabistan'a, Pakistan'dan Hindistan'a, Mısır'dan Fas'a. Bütün müslüman kadınlar böyle bir simgesel başörtüsünü kullanıyor olsa nerde kaldı o ülkelerin kültürel giyim eşyalarının değeri? Milletleri birbirinden ayıran belirli etkenler vardır. Dil, ırk ve kültürel yaşam. Eğer başörtüsü simgesel birşey olsaydı sadece başörtüsüyle kalmaz dinde olan bütün herşey emirle uygulatılmak istenirdi. Arapça bile İslam'ı kabul edenlerde resmi dil olacak diye emir yollanırdı. Fakat böyle birşey söz konusu değildir. Bu yüzden Kuran-i Kerim'i Arapça okumak ve başörtüsü takmak farz kılınmıştır. Milletleri birbirinden ayıran dil, ırk ve kültürel zenginliklerin olmaması bu milletlerin aralarındaki farkın ortadan kalkması demektir. Bu da çok anlamsız bir durum olacaktır. Milletlerin kültürlerinde zaten başörtüsü olarak kullanacağı başörtüleri var. Madem İslam'da böyle bir simge var. Hani nedir? Modelinden bahseder misiniz? Nasıl bir kumaştır? Hangi renktedir? Uzunluğu ve genişliği nedir? Bunlara cevap verebilir misiniz? Hayır. Çünkü müslüman kadınlar kendi gelenek ve göreneklerinde hangi örtüler varsa onları kullanmaktadırlar. Kuran-i Kerim'de neyle örtüneceği değil, nasıl örtüneceği yazıyor. Bu yüzden başörtüsü simge değil, araçtır. İslam yaşayışında ve uygulamasında yardımcı bir araçtır. Konu içeriği hakkındaki düşüncelerim ise bu ablamızı tebrik etmekten başka birşey değildir. Fazla söze gerek yok. Gereken yapılmış.. Not: Bu yazıma cevap verecek olanların verdiği cevaplar değerlendirmeye alınacaktır. Verdiği cevaplardan yazımın tamamını okuyup okumadığı ve anlamadan cevap verdiği kolayca anlaşılabilir. Tam okuyup anlamadan üslupsuzca cevap vermeye çalışıp saygısızlık yapanlar şikayet edilecektir.
Konu Noyan tarafından (15 Mart 2010 Saat 00:13 ) değiştirilmiştir.
|