09 Mart 2010, 06:50
|
#2 |
Guest
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
| Cevap: Amerika'nın oluşturmak istediği Yeni Dünya Düzeni
| Alıntı: | Orta Doğu ülkelerini sömürü haline getirebilmek için bazen fiili bazen ise proje kapsamında bir çok çalışmada bulunmaktan kaçınılmamıştır. | Evet yazar Mustafa Yıldırım'ın Sivil Örümceğin Ağında isimli kitabında bahsettiği gibi demokrasi projesi kapsamıyla İslam dünyasının ileri gelenleriyle (Şehyler, hocalar, alimler vb.) görüşüyorlar. Önce onlarla sahte dostluklar kuruyorlar. Sonra ise demokrasi projesi adı altında bütün karanlık işlerini yaptırabiliyorlar.
| Alıntı: | Ernst Haeckel'in "biyogenik yasa"sına dikkat çeken John Fiske, Anglo-Saxon ırkı üstünlüğü teorisini öne sürmüş, Josiah Strong ise geri ulusları "medenileştirmek ve Hristiyanlaştırmak" gerektiği çağrısını yapmıştı. (Bunlar Amerikan siyaset düşüncesinde bazı gruplarda giderek büyüyen Sosyal Darvinizm ve ırkçılığın da tezahürleriydi aynı zamanda.) | Günümüzde bu forumda bile Hristiyanlılaştırma ve Sosyal Darwinizm amaçlarının eserlerine rastlayabilirsiniz. Onlar Çanakkale Savaşı gibi birçok mücadelemizde bizlerin bu tip yöntemlerle değiştirilemeyeceğimizi ve yok edilemeyeceğimizi öğrendiler. Bu onları farklı yöntemler uygulamaya sevketti. Bu yöntemlerin en başında bizim kalbimize ve inancımıza giden yolun önce gözümüzden, sonra nefsimizden geçtiğini öğrendiler. Gözlerimize gerek tv kanallarıyla, gerek diğer yayın kuruluşları ve gerekse ülkede yaptıkları yatırımlarla alengirli ve eğlenceli somut görsellikler işlediler. ***** kanallar, can sıkıcı olmayan eğlence kanalları, spor kelimesinin yanına bile yaklaşamayacak sözde sporlar, ürettikleri zararlı gıda ürünleri, gösterişli giyim kuşam eşyaları ve daha neler neler. Bizi bu tip örneklerle değiştirip, bu örneklerin üzerinden yavaş yavaş inançlarımızı kendi istedikleri gibi yorumlamaya başladılar. Bizde bu yorumları doğru olarak kabul edip gerçekte İslam kapsamında varmış gibi kabul edip benimsedik çoğu zaman..
| Alıntı: | Slogan milliyetçiliği yaparak 1957’den bu yana kurulmuş bir planı bozmamız takdir edersiniz ki çok zor olacaktır. Yeni nesillerin iyi birer Türk ve Müslüman gibi yetişmesi yönünde teşvikte bulunarak yozlaşan toplumumuzda ki güçler dengesini istediğimiz doğrultuda yönlendirebiliriz. | Slogan milliyetçiliği sözüyle yazarımız burada çok güzel bir noktaya değinmiş. Başı sıkışınca düşünen, bolluk ve ferahlıkta uyuyan bir yapıya sahip oluverdik artık. Düşünsenize normal bir günde milli değerlerimiz uğrunda halk kaç kere sokağa dökülüyor? Şehit mi vermemiz lazım? Yazık günah değil mi?
| Alıntı: | “ben amerikan vatandaşıyım bana bu şekilde yaklaşamazsınız” diyerek karşıda ki insanları tehdit eder ve bir şekilde ellerinden kurtulur. İşte bu filmleri izleyerek yetişen bir nesil bilinçaltında Amerika’ya karşı ciddi bir korku besler. Çünkü o dünyanın en büyük gücüdür. |
Eğer aranızda izlemiş olan varsa hatırlar. Hafızalarınızı yoklamanızı rica edeceğim. Son 10 yıldır garip filmlere rastladık. Bu filmlerin konuları; art niyetli insanlar tarafından bilimadamları aracılıklarıyla virüs üretilip çeşitli kitlesel yoğunluklarfa fısfıs yöntemiyle yayılması ve birilerinin de bu virüsü anti-virüs ile yok etmesiydi. Bu tip konulardaki filmler sizce Sars Virüsü ve Domuz Gribi habercisi değil miydi? Yada Sars Virüsü ve Domuz Gribi sessizlik sonrası fırtına değil miydi? Domuz Gribi vakasında babamla aramda geçen bir diyalog vardı. Babama bu hastalığın yalan olduğunu ve ilerde bunun ispatlanacağını söyledim. Çok değil 1 ay sonra dediğim harfiyyen çıktı haberlerde. Konunun yazarı Ruhadam'a vermiş olduğu değerli bilgilerden ötürü teşekkürlerimi sunar, devamını büyük bir ilgi ve merakle beklediğimi bildirmek isterim. Rica ederim..
Konu Noyan tarafından (09 Mart 2010 Saat 22:06 ) değiştirilmiştir.
|
| |