Bilmem son zamanları takip ediyor muydun... Askeriye kendi anlayışını, gerçek görevinden sapıp ülkenin iç demokrasisine entegre edebilmek için kaç tane planla yakalandı. Bunlardan en ürkütücü olanları, genelde çocukların ziyaret ettiği bir müzeyi havaya uçurarak suçu belirli kesimlere atmak; Suikast planları; Darbe planları; Bülent Arınç 'ın ev krokisiyle yakalanan subaylar ve daha bir çokları...
Askeriyenin içinde bu kadar vukuat bu kadar bizi ilgilendiriyor derken, hazmedilmesi bu kadar çok faaliyet varken başka nasıl bir üslupla bu haberler yapılabilir ki? Askerin işimi Türkiye 'nin iç işleri? Muhtıra vermek Askeriye 'nin işi mi? Kendi kıstaslarına uymayan bir hükümeti al aşağı edip, (ki darbe sırasında şüphesiz hepsi infaz edilecektir) yerine kendi kıstaslarına uyan kişileri başa getirmek Askeriye 'nin işi mi? (Sadece askeriyenin değil kimin haddine!...) ve sayılabilecek bir sürü örnek....
Ordu yanlısı medya bu zamana kadar tüm bunların üstünü örttü. Artık Türkiye 'de Taraf gibi bir gazeteden neler olup bitiyor öğrenebiliyoruz.
Çoğu kişinin kafasında şu soru var. Darbe günlükleri neden tutuldu? Bunu psikologlar zaten bu belgeler ilk gün yüzüne çıktığında gerekli açıklamayı yapmışlardı. Ondan önce de zaten hakkında bilgi sahibi olduğum konuyu sizlerle de paylaşayım...
Olayın içinde mevki farkı olmadan çok kişinin adı var. Yüksek rütbelilerde, düşük yetkililerde... Genelde Yüksek rütbeli kişilerin yaptığı tek şey, emirler yağdırıp faaliyetlerin rolünü oynamaktır. Emiri altında ki kişilerde, piyon olup sadece "Emir-Komuta" zincirine uyup bu kişilerin isteklerini yerine getirirler. Olay gün yüzüne çıktığında piyonların elinde bir koz olmalıdır. Yani bir nevi kanıt... Çünkü onlarda biliyor yaptıklarının yasa dışı olduğunu... Yasa dışı yapılan bir şey gün yüzüne çıktığında Yüksek rütbeliler eğer adı geçmiyorsa, rahatlıkla durumdan sıyrılabilir ya da bir şekilde kendince günah keçisi olan kişilerin isimlerini vererek anlaşmaya gidebilir. Bu durumda her iki şekilde madur olan piyon zamanında kendini sağlama alabilmek ya da batarsa haksızlığa uğramadan hep birlikte gidelim psikolojisiyle tuttular bu günlükleri... Belki duygusal manada, "bunu vatan aşkıyla yaptık" diye anlasınlar diye de günlüklerin bir çok yanında şiirlerde mevcut. Tabi gerçekten okuyan biri için, okurken de bu psikolojiyi anlamak isteyene gerçekleri görmek zor değil.
Neyse konudan fazla uzaklaşmadan son sözümü söyliyim. Ordunun bu vukuatları tüyler ürpetici... Taraf bu ülkede gerçek gazetecilik yapan belki de tek gazete... Olayların üzerine giden, sorgulayan, hatalı olduğunda kabul eden, gerçeğin peşini bırakmayan ve haddi olmayıp da kendinde bazı hakları görenlere karşı çıkan tek gazete... Tabi yine Kanımca...
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Muhalif bir tartışmaya girmek istemiyorum o nedenle bana söz hakkı çıkaracak bir açıklama da bulunmayın lütfen :p
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.